Severim tradutor Inglês
17,901 parallel translation
Çok severim onu.
I love that guy.
Çok severim o diziyi.
Love that show. Okay, yeah.
Amatör olanlarını severim.
I'm into that amateur stuff.
Bak, pijamaları severim.
See... I love pajamas.
Evet, caz müziğini severim.
Yes? I love Jazz.
- Londra'yı ben de severim ama Paris'i daha çok seviyorum.
I love it. But I love Paris, more. Yes.
Öyle oturup düşündüğüm söylenemez ama insanlara karşı nazik olmayı severim.
Not necessarily during the day, but I do like to be nice to people.
Uğraşmayı severim...
I like the rush...
Müzik değişimini severim.
I like a change of music.
Ben de sertliği severim ama siz kafayı yemişsiniz.
See, I'm pretty kinky, but you guys, you're fucked up.
İkizler burcuyum, en sevdiğim renk uçuk pembe uzun yürüyüşleri ve çocukları severim.
Okay, I'm a Gemini. My favorite color's pale pink. I like long walks and kittens.
Televizyonu severim.
I love TV.
Maviyi severim.
I like blue.
Otel odalarını severim!
I love hotel rooms!
Mutlu sonları severim.
I love happy endings.
Seni severim John.
I like you, John.
Ben gerçek bir v " tan'severim.
I'm a true patriot. I really do believe in America.
Ben daha ziyade, bir konuşmayla insanın aklını başından alabilen entelektüel ve mütevazı tipleri severim, Spock da öyle biri.
I like more of an intellectual, humble soul that kind of blows your mind in just a conversation, and I feel like Spock is that like.
Ben daha az duygusal, daha hissiz ve tuhaf tipleri severim.
I like the less emotional, more, you know, kind of obtuse, bizarre type.
O sırada tek motorlu özel uçağını kullanıyordu ve onunla sık sık uçardım. Uçmayı çok severim.
And at that time, he was flying his own single engine airplane, and I flew a lot with him.
- Ne? Ben sporu çok severim.
I like sports.
- Tamam, buz hokeyini severim zaten.
Okay, I mean, I enjoy hockey.
belay severim
I like trouble... most
Tatili severim.
I love vacations.
Bambi'yi çok severim.
I'm a fan of Thumper.
Eski atasözlerine pek girmem, Ama Shakespeare'i severim.
I won't get into those old saws, but I will tell you that I do love Shakespeare.
Jerry'yi severim ama ailemi de özledim hani.
I like Jerry, but I miss the family.
Ben şoför koltuğunda dik oturmayı severim.
I like to sit tall in the seat.
Gülmeyi severim.
I love to laugh.
Gençleri severim bilirsin.
You know I like'em young, right?
- Meydan okumayı severim.
- I do like a challenge. - Whoa. Hey, hey, boys.
Etimi iyi pişmiş severim.
I like my steak well done.
Erkeklerimi iyi olmuş severim.
I like my mens well done.
Çiçekleri çok severim.
I like flowers.
Sosisli sandviçle severim, DJ Kool Herc, efendim.
I like it on my hotdog, DJ Kool Herc, sir.
O çocuğu severim.
- I like that guy.
Plak çalmayı severim.
- I just like to spin records, man.
Köpüklü bir banyoda Seni daha da severim
♪ I'd like you even better In a bubble bath ♪
- Mario Cuomo'yu severim.
- I like Mario Cuomo. I know Mario.
Sendikaları severim ama size bir şey sorayım şimdi.
And I like the unions, but I'm gonna ask you something right now.
Onu severim.
I love that stuff.
Sessiz kızları severim.
I like quiet girls.
Ah, şehirde değil, hayır, ama Pound Ridge'deki evde barbekü yapmayı severim.
Uh, no, not in the city, but I love to barbecue at the house in Pound Ridge.
Fırınlamayı ve ızgarayı severim, Rosto şiş.
I like to bake, grill, spit roast.
Yastıkları çok severim!
I love pillows. [laughs]
Çok severim.
I love those.
Detroit'i severim.
I love Detroit.
Bazı durumlardan dolayı yapamasam da, "Seyahat etmeyi çok severim."
I like to travel, - although I haven't much due to circumstances. "
Masterpiece Theatre'ı severim.
Oh, I like Masterpiece Theatre.
Plan yapmayı severim ben!
I like to plan!
kötü adam ben olayım böyle şeyleri severim.
Let me be the bad guy