Sevindim tradutor Inglês
35,128 parallel translation
Yeni bir arkadaş edindiğine sevindim.
We both know it's a super big deal. I am happy that you have a new friend.
Tekrar haberlere çıkacağına çok sevindim.
It's really great they're having you back on the news.
Tricia Takanawa ile ilgili tüm bu saçmalıklar bittiği için sevindim.
Well, I'm just glad all this nonsense with Tricia Takanawa is over.
Gelmenize çok sevindim.
Well, I'm glad to have you.
Seni gördüğüme sevindim.
It's good seeing you.
Seni gördüğüme sevindim.
Good to see you.
İyi olmanıza sevindim.
So good to see you doing so well.
- Ajan Wells sizi tekrar gördüğüme sevindim.
Agent Wells. Good to see you again.
Duyduğuma sevindim.
Glad to hear it.
Seni yakaladığıma sevindim.
Glad I caught you.
Başkan'ın Kuzey Kutbu Kanalıyla ilgili görüşmelere devam etmesine sevindim fakat bunu Seçim Günü yapmak istemesine şaşırdım.
I'm pleased the president would like to resume talks regarding the Arctic Canal, but surprised he wants to do it on Election Day.
Davetimi kabul etmenize sevindim çünkü bu sizlerle ilgili.
I'm so glad you accepted my invitation because this is about you.
Hepinizi mutlu, sağlıklı ve patlamamış gördüğüme sevindim.
Good to see you all happy, healthy, and not-exploded.
Yardım çağırdığına çok sevindim Tony.
( SIGHS ) So glad you called in help, Tony.
- Yardim edebildigime sevindim.
- I'm glad I could help, I, uh- -
Seni gördügüme sevindim.
Good to see you.
- Ben de seni. - Gelmene çok sevindim.
- Yeah, good to see you.
- Seni gördügüme sevindim.
- Good to see you.
- Geldigine sevindim.
Hey, man, I'm glad you're here. - Yeah, me too, man.
Sevindim.
I'm happy- -
- Sevindim.
[Annabelle] I'm glad, I'm glad.
İyi olmana sevindim.
I'm so glad you're okay.
Seni gördüğüme çok sevindim.
Am I glad to see you.
- Sevindim.
Yes. I'm glad.
Beğendiğine sevindim.
I'm really happy with it.
Patlıcan morunu seçmene sevindim.
Glad you chose the eggplant.
Raquel'le dost olmanıza sevindim.
I'm glad you and Raquel are mates.
Senin namına çok sevindim.
I'm really happy for you.
Tanrım, bu arada beğenmene çok sevindim.
God, I'm so glad you like it, by the way.
Geri döndüğüne sevindim.
Nice to have you back.
- Amy seni gördüğüme sevindim.
- Amy- - It's so good to see you.
Bunu söylediğine çok sevindim.
So happy you said that.
- Her neyse, gitmesine sevindim.
- Anyway, I'm glad he's gone.
Hayır, ben şimdi göstereceğimiz şey için özellikle sevindim.
No, I'm particularly glad because of what's coming up next.
Hayatımda ilk kez burada olmana oldukça sevindim, çünkü eski bir medeniyet keşfettiğini düşünüyor.
Well, for the first time in my life, I'm rather glad you're here, because... he thinks he's discovered an ancient civilisation.
Yaptığımıza sevindim.
Glad we did it.
- Gördüğüme sevindim.
- It's good to see you.
- Seni gördüğüme sevindim, Charlie.
- Good to see you, Charlie.
- Senin adına çok sevindim.
I'm very happy for you.
Onun da Tandy Şehri'ne alıştığını gördüğüme çok sevindim.
Oh, it's so nice to see him coming on over to Tandytown.
- Yardımcı olabildiğime sevindim.
Glad I could, uh, be of help.
- Katıldığına sevindim.
- Oh, I'm glad you're buying in.
- Beğendiğine sevindim.
- Well, I'm glad you like it.
Yeni şeyler denediğine sevindim. Ama söylemeliyim ki orjinal T'nin hayranıyım.
I'm glad you're trying new things, but... got to say, I'm a fan of Original T.
Seni gördüğüme gerçekten sevindim.
Yeah. But it is good to see you.
- Buna sevindim.
Good.
Sizi gördüğüme sevindim.
So glad to see you here.
- Hoşça kal. - Tanıştığımıza sevindim.
It was nice to meet you.
Bu konuda hemfikir olduğumuza sevindim.
I'm glad we're both clear on that.
Bunu duyduğuma sevindim.
- Good.
Seni gördüğüme sevindim.
You, uh, still in the sales industry?