Shad tradutor Inglês
129 parallel translation
Shad Wilkins, yargılandın ve Pecos'un batısında en ağır suç olan bir boğayı öldürmekten suçlu bulundun.
Shad Wilkins, you've been tried and found guilty of the most serious crime west of the Pecos, to wit, shooting a steer.
Pekala, Mort, eğer Shad soğuduysa, alabilirsin.
All right, Mort, if Shad's good and cold, you can have him.
- Shad Wilkins'e ne yaptın?
- What have you done with Shad Wilkins?
- Shad Wilkins mi?
He was working in the fields when some of your wranglers came up and took him away. - Shad Wilkins?
Shad Wilkins.
Shad Wilkins.
Shad Wilkins de, ama tekrar deneyemez.
And so did Shad Wilkins, and he ain't trying it no more.
Yargıca Shad Wilkins'e yaptığının aynısını yapalım.
Let's give the judge the same thing he gave Shad Wilkins.
Luis ben havyar istiyorum.
I think shad roe will be my dish, Luis.
- Ama şef havyarı tavsiye ediyor.
- But the chef recommends shad roe.
Buralarda olmalı ama hayatım boyunca bu kadar çok insan görmemiştim.
He must be here. But I never saw a less seagoing run of shad in my whole life.
Bizi uyutmuşlar kahrolası düzenbazlar!
They tricked us, them shad-bellied hornswogglers!
Wee-cha-shad, ya da shad-wee-shad... Adı her neyse.
Wee-cha-shad, or whatever the bloody hell the name is.
Tirsi balığından nefret ediyorum.
I hate shad.
Senin için bol yumurtalı bir tirsi balığı tutacağım!
I'm gonna catch a shad with lots of roe for you!
Sen içindeyken, o uçağın ardı sıra giden gölgeye kendimi kaptırdım.
When you were on that plane, I was fascinated by the way the shad.
Selam, Shad.
Hello, Shad.
Pirinç, kurutulmuş balık ve balık tutmak için yem.
Rice, dried shad, and bait for fishing.
Shad!
Shad!
Ben, Shad.
It's Shad.
Dostumuz, Bay Shad!
Our good friend, Mr. Shad!
Politikayı takip eder misiniz, Bay Shad?
Do you follow politics, Mr. Shad?
Ve samimiyetle söylüyorum, Bay Shad, bu, hayatının fırsatı.
And quite frankly, Mr. Shad.. .. this is the opportunity of a lifetime.
Shad'ı da götürüyorum.
I'm bringing Shad.
Bu bana ilginç geldi, Shad.
Now that I find fascinating, Shad.
Shad kaybetti.
Shad's a loser.
Zavallı Jerry ve Shad'in avukatı öldürüldüğünde biliyordum bunu.
I knew it when poor Jerry was killed and Shad's lawyer.
Yaşlı Shad'in kucağına gelin.
Come on, climb up on ol'Shad's knee.
Selam Shad.
Hey, Shad.
Shad, iyi misin?
Shad, you alright?
Shad, kimi arayacağını nasıl biliyordun?
Shad, how come you knew who to look for?
Shad, sen merak etme.
Shad, everything's gonna be alright.
Gel hadi Shad.
C'mon, Shad.
Hadi Shad, biz işimize bakalım.
I'm gonna take care of you.
Şöyle otur Shad.
There now, Shad.
Nasılsın Shad?
How you doin', Shad?
- Kendine geldin mi Shad?
- You all right now, Shad?
Evindesin Shad.
You're home, Shad.
Shad'i içeri götürelim.
Let's get him inside.
Yemekten sonra Shad'i yatırmama yardım edeceksiniz.
After lunch, you'll help me put Shad to bed.
İkiniz de çıkın oradan, Shad'i uyandıracaksınız.
You and Paul come out, you might wake Shad.
Shad'ın istediği yer şurası.
Here's where Shad wants to go.
Shad, istediğin bu mu?
Shad, is that what you want?
Gel hadi Shad, yemekler hazır.
Come on, Shad. The food's ready.
Haydi Shad.
Come on, Shad.
- Shad'in öldüğünü görmesin.
- Don't let him see Shad's dead.
Regal Inn'deki Shad Kabaresi olabilir.
Uh... that would be Shad's Cabaret at the Regal Inn.
- Evet, ama ne Shad ne de Kabaresi kaldı.
- There is no Shad, no cabaret.
Shad'e eğlenmeye gittiğiniz gece.
- The night you partied at Shad's.
Adı Chad ama.
Well, his name is Shad. Hmm.
Shad,
Shad, may the Lord have mercy on your soul. Hey!
O anlamsız gölge, dağlar ve vadiler üzerinden akıp gidiyordu.
Ow followed. It. That silly shad.