English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Shape

Shape tradutor Inglês

8,697 parallel translation
- Ama size soruyorum çünkü Leila'yı görmek üzereyiz ve ne durumdasınız bilmek istiyorum.
- But I'm asking you, because we're about to see Leila, so I want to know what kind of shape you're in.
Hızlıca bir şekil vercem
- I'm just gonna shape them real quick.
Bunları herhangi bir şekilde kayıt altına almanı istemiyorum.
I don't want you recording this in any way, shape or form.
Burchard kariyerinin en iyi noktasında gibi gözüküyor.
Burchard looks to be in the best shape of his career.
Ama yarı kedi, yarı fil, yarı yunusum.
But shape-wise I'm part cat, part elephant, part dolphin.
Şekil ve renge dönüşmeden, çıkmamız lazım buradan.
We've got to get out of here before we're nothing but shape and color!
Etrafta gezip insanları kovacak bir elemanım yok çünkü bazı elmasını yemeyi kesmeyen güvenilmez pislik tamamen sinirimi bozuyor.
I don't have the staff to go around firing people, because some insecure jerk who can't stop eating his apple got all bent out of shape.
- Degismemissin!
- Staying in shape!
O çok kötü durumda.
He's in rough shape.
Kötü durumda, ona yardım etmelisiniz!
He's in bad shape, you gotta help him!
- Asıl soru buradan ne şekilde çıkacağın?
The question is what shape you're gonna be in - when you do so.
- Emir verecek konumda değilsin.
You ain't in no shape to give orders!
Geri getirdiğimiz sürece, ne halde geri getirdiğimizin önemi yokmuş.
She didn't care what shape I brought it back in, as long as I brought it back.
- Formda mısın bari?
- Are you even in shape?
Şu şekil?
That shape there?
- Onun istediği gibi mi oynayacaksın?
- When playing his shape?
Hepsini bir kalıba sokalım hadi.
Let's beat them into shape.
Durumu çok kötüydü.
It was in horrible shape.
Büyük ve siyah bir şey, etrafta geziniyordu.
It was this big, dark shape and it was just floating around.
Eski formunda değilsin.
You're out of shape.
O unshapen ne alınır ve ona şekil vermişti.
He had taken what was unshapen and given shape to it.
Bir yıla kalmaz hayatının en güzel zamanında çıkmış olursun.
You'll be out in a year and in the best shape of your life.
Dövüş nedir bilmediğin için de geriye sana yardım edecek tek bir seçenek kalıyor.
Since you can't fight... I'm left with one choice, and that's to get your stupid ass in shape.
Konuşurken ağzını tuhaf bir şekle sokuyor. Bu yüzden kadınlar gibi sarkık dudakları var.
So he's used to talking with his mouth in a weird shape which is why he has pouty lips, like a woman.
- Harika durumdasın Beck.
- You're in great shape, Beck.
- Mükemmel bir formdayım.
- I'm in great shape.
Merak ediyorum, geçen yıl olan onca şeyi göz önüne alırsak o deneyimi, karakterini şekillendirmek için kullanabildin mi?
I guess I got to wonder with everything that's happened over this past year, have you been able to take those experiences and use them to shape your character?
Bir dakika!
... great shape of... wait a minute!
Ortadan kaybolmadan önce duvar çıkıntı yapıp şekil değiştiriyor.
Before it disappears, the wall bulges and changes shape.
Evet, bir tanesi beni büyük bir üçgenin içine sokmaya çalıştı ama ben hayır dedim.
One of them tried to mould me into a big triangle shape ..and I went'No'.
Gece yarısına kadar, kızını bıraktığından da iyi durumda bulacaksın.
By midnight, and you have her back in better shape than you left her.
Bence o vücut tipimi anlıyor.
I think she understands my particular body shape.
Eğer bu rakamlar gerçekse çok iyi durumdasınız demektir.
If these numbers are real, you're in fine shape.
Eski formuma geri dönmeye çalışıyorum da.
I'm trying to get back into shape.
Zatürree annenizin kalbini yormuş zaten önceden de kötü durumdaymış.
The pneumonia overtired your mother's heart which was already in bad shape.
Mortdecai erkekleri hep tam şekilli olmuştur, biliyor musun?
The Mortdecai men have always been in tip-top shape, don't you know?
Yani fiziğin tamam ama... Bilemiyorum.
I mean, you're in shape and all but...
Forma girmek için 6 haftam var.
- Right. - I got six weeks to get in shape.
Şampiyon zor durumda Jim.
The champ is in bad shape, Jim.
( NICK JAROSLAWSKY - ZAMAN MAKİNESİ SAHİBİ ) Arabayı o halde görmekten mutlu oldular. Çünkü herkesin eksiksiz bir arabası vardı.
They were happy to see a car in the shape it was,'cause, you know, everybody has a complete car.
Koşacak durumda değilim.
I am not in shape for this.
Görünüşe göre berbat bir formdayım.
As it turns out, I am in terrible physical shape.
Kötü!
He's in bad shape!
Güçlü adamlarda her zaman olduğu gibi, biz de ülkemizin geleceğini şekillendirmek için bir olay yaratacağız.
As powerful men always have, we're going to engineer an event to shape the destiny of our country.
Gerçek fil değil, büyük bir köpek yani kulakları benziyor.
Not exactly an elephant. More a very big dog. Same shape ears.
22, 23 yaşlarında olduğunuzu zinde ve tepeden tırnağa silahlı olduğunuzu ve bu durumda bile ilkokul öğretmeni kılıklı bir kadından korktuğunuzu düşünün.
Imagine being 22, 23 years old, best shape of your life, armed to the teeth. And you scared of some lady looked like she could've been your primary school teacher.
Formda kalmak için.
You never know when somebody wants to come out here... and hike, shoot, range type of things. Got to stay in shape.
Odanın ortasında bir çeşit tuhaf şekiller görüyorum.
I'm seeing some sort of odd shape in the middle of the room.
Kalitesi çok kötü.
It's in pretty bad shape.
Yani onları defalarca aşağıya doğru sıyırabilirsiniz? Yırtılmadan ya da gevşemeden önce çorapları defalarca giyebilirsiniz.
You can wear them quite a few times before they run or lose shape.
Ben Naomi.
♪ let us build a world in the shape of us... ♪ Hey, this is Naomi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]