Sleepy tradutor Inglês
2,159 parallel translation
Ben inanılmaz uyku modundayım, seninse çenen bir o kadar düştü.
I'm so sleepy, and you're so talky.
Uykum var.
I'm sleepy.
Bunu kardeşinle bir karara bağladık.
Uh huh... I'm sleepy...
Unut gitsin, uykum yok.
Forget it, I'm not sleepy.
Umarım uykun gelmemiştir.
I hope you're not too sleepy.
Bu da hepimizi biraz mayıştırmaya yeter.
Which is enough for each of us to get a little sleepy...
Düşününce, uykucu olsa gerek.
darndest thing. he must get sleepy.
Yoksa uykulu gözüküyorsun.
You're getting sleepy.
- Benim uykum yok.
- I'm not sleepy.
Suratımda cep saati sallayıp çok uykulu olduğumu mu söyleyeceksin?
Wave a pocket watch in front of my face and tell me I'm getting very sleepy.
Benim uykum geldi şimdi, ben yatacağım. Iyi..
I'm sleepy now I will sleep
Sen, uykulu değil misin?
- No, lamb. Aren't you sleepy?
Önümüzdeki bir kaç saat kafan biraz leyla olacak.
You're gonna be very sleepy for the next few hours.
# Mutlu kedicik, uykucu kedicik # # Mutlu kedicik... # -... # uykucu kedicik # - # Mırr, mırr, mırr. #
Happy kitty, sleepy kitty, purr, purr, purr purr, purr, purr.
Benim uykumu getiriyor.
Makes me sleepy.
Gelin bakalım! Çabuk olun ama! Sabrımız kaçtı zaten.
Hitting you makes me so sleepy
Uykum var.
I'm sleepy...
Aslında hiçbir şey görmüyorum, bacaklarım yaralı ve uykum var.
My legs hurt and I'm sleepy and basically I can't see anything.
Şimdi gelemem çok uykum var.
I'm so sleepy right now I can't go.
Seninle uğraştıktan sonra uykumun geldiğini hissettim.
I'm feeling sleepy after playing around with you.
Çocuklar çok uykum geldi.
Guys, I'm sleepy.
Uyan hadi uykucu.
Wake up, sleepy head.
Çok uykum var.
l`m so sleepy.
- Uykum yok ama.
- I'm not sleepy.
Uykun geldi mi?
Are you sleepy?
- Çok uykum var.
I'm sleepy.
Günaydın, uykucu.
Well, good morning, sleepy-head.
Merhaba uykucu.
Hey, there, sleepy head.
Bunlar başını biraz döndürebilir.
Here you can be a little sleepy.
* İki uykulu insan, şafağın ilk ışıklarında *
Two sleepy people by dawn's early light
Uyuyor musun Tom?
Sleepy, tom?
Gözlerim yanıyor ve kendimi yorgun hissediyorum.
My eyes burn and I feel sleepy too.
Temel olarak, uyuşuk vekilleri motive edip kanun çıkarmalarını sağlarım.
I'm essentially a conduit to motivating sleepy lawmakers into getting bills passed and legislations done.
Hadi, uyuyacağım.
Come on, before I get sleepy.
Uyuya kalmak istemiyorum.
Don't want to get sleepy.
Hepiniz çok uykulu görünüyorsunuz.
Oh, you're all so sleepy.
Haydi uyu artık.
Come on, now. Sleepy time.
Hadi uyuyalım.
Here? Let's go sleepy.
Duyuyorum ama kesin uyku dili bu, uykunda konuşuyorsun sen.
I do, and surely it is a sleepy language and thou speak'st out of thy sleep
Aslında biraz marihuana içtiğimden dolayı yarı uykulu haldeydim bilirsin bitkin düşmüştüm.. .. öyle işte.
The reason... the reason I was so sleepy is'cause I'd smoked some marijuana and... you know, I was knocked out... sort of thing.
Çok uykum geldi.
I'm so sleepy.
Bu kadar çok mu uykuları gelmiş?
Are they so sleepy?
çok uykum var.
I am very sleepy.
Uykucu Kedicikler.
Sleepy Kittens.
Uykucu Kedicikler mi?
Sleepy Kittens?
- Üç Uykucu Kedicik.
- Three sleepy kittens!
Ve bu da Uykucu.
And? - Sleepy.
Uykucu.
Sleepy.
Uyu-uyu-uyu..
Sleepy-sleepy-sleep.
Bu ne?
How did you get so sleepy?
Uykuluyum.
I'm sleepy.