Sound tradutor Inglês
40,314 parallel translation
Çıt bile. Anlıyor musun?
No sound, do you understand me?
Lütfen, ses çıkaramazsın.
Please, you can't make a sound.
Eve kapanmış, sessizce, güvende oturuyorsun.
You stay hidden here, safe and sound.
Ses çıkarma.
Don't make a sound.
- Böyle sevinir misin bari?
- Does that sound good to you?
- İğrenç sesler çıkar.
- Revolting gurgling sound.
Hayır, aptalca gelmiyor.
No, it doesn't sound stupid.
Kadın sesi tercih ettiğimi biliyorsun Ella.
You know I prefer the sound of a lady's voice, Ella.
Babam gibi konuşuyorsun.
You sound like Dad.
Hatta ses tonun bile beni üzüyor.
You know, but even the... the sound of your voice and... that upsets me.
Bu sana bir tetikçinin hareketleriymiş gibi geliyor mu?
This sound like the actions of a straight shooter to you?
- Sırt çantam çalınmış. - Al sana sorumsuzluk.
- That doesn't sound responsible.
Köprü altında duyduğumda sesin kız gibiydi.
I heard you by the bridge. I know what a girl sound like.
Babam gibi konuştum.
God, I sound like my dad.
- Güneyine iniş yapacağım.
I'm gonna put a sound amp. wave.
Alarmı çalıştır!
Sound the alarm!
Sesime doğru gel.
Follow the sound of my voice.
- -Um, en sevdiğim ses.
Um, my favorite sound.
İyi olacaksın, ama ses çıkaramıyorsun, tamam mı?
You're gonna be okay, but you cannot make a sound, okay?
- Kulağa nasıl geliyor Simon?
- How's that sound, Simon?
- Alarmı çal!
- Sound the alarm!
İstediğimizden daha vahşi bir şeymiş gibi anlatıyor.
He makes it sound more brutal than intended.
- Bu ses, kabuslarımda duyabileceğim bir ses.
- That sound, I can hear it in my nightmare.
Şey, sanki...
Well, I don't sound like...
Aslında gerçek bir adamsın Campbell gibi konuşuyorsun.
You actually sound like a real man, Campbell.
Hâlâ iyi gibi geliyor, değil mi?
It still sound good, don't it?
Şimdi Koba gibi konuştun.
Now... you sound like Koba.
Bu sana çılgınca gelebilir fakat biz düşündüğün yerde değiliz.
I know this is going to sound crazy to you, but we're not where you think.
İkna olmamış gibisin.
You don't sound so convinced.
Omurgasının kırılma sesi hala kulaklarımda.
I can still hear the sound of his back breaking.
Evet, susturucun olmasa sesin bile Storm gibi aaah seni ezicem McQueen Şu romatizma dolu seni hemen piste çıkarda Hemen seni hiç istemesende huzur evine postaliyim
yeah, with no muffler you even sound like storm oh you're going down McQueen get that arthritis rail keister onto the tracks, so I can put you into the old folks home against your will
Evet, işte ses budur.
Yeah, that's the sound.
- Bu kelimeyi sevdim.
I like the sound of lady.
Amerikan aksanıyla konuşuyorsun.
- You sound American.
- Amerikan aksanıyla konuşuyorsun.
- You sound American.
Yeni müzik bu, ciddiyim.
I'm telling you, this is the new sound.
Ses.
Sound.
Görünür, ses, kendisi gibi hisseder, kişiliğini kazanırdı.
It would look, sound, feel like her, have her personality.
- Kızgın gibisin.
You sound cross.
- Sesi ölü gibi gelmiyor.
- He doesn't sound dead.
Bana da biraz ters gelmişti.
Yeah, it didn't sound right to me, either.
Kulağa pek hoş geliyor.
That does sound pretty hot.
Doğru, kulağa tuhaf geliyor olmalı.
Oh, right... this must sound weird.
Radyatörler kötü ses çıkarır.
The radiators sound worse.
Albert, az önce ayağınla betonda çıkardığın o ses beynime saplanmış bir bıçak gibi.
Albert, that sound you just made of your feet on the concrete, it's like a knife in my brain.
Konuşman bile kötü adam konuşması gibi.
Oof! You even sound like a bad guy.
Tanıdık geldi mi?
This sound familiar?
Bazen hâlâ sekiz yaşında gibi konuşuyorsun.
sometimes you still sound like you're an eight-year-old.
Darryl, sana tavsiyem
You might want to sound a little less
- Sesin biraz sinirli geliyor.
- Oh, you sound a little testy.
Tuhaf gelebilir.
It might sound strange.