Spa tradutor Inglês
1,793 parallel translation
Bilmiyorum, onu Palm Springs'teki Grand Otele götür.
I don't know, take her to the Grand Spa in Palm Springs.
- SPA onu yorar mı?
- but going to a spa is strenuous?
Yatırımcılar onu iflas ettirecek ve burayı da kaplıcaya çevirecekler.
The investors will bankrupt him, and they'll turn this place into a day spa.
Bugünkü planım kaplıca, kaplıca ve kaplıca.
My plan for the day is to spa, spa and spa.
Balinalar kaplıca keyfini, yalnızca 2 hafta sürebilirler.
The whales can only enjoy their arctic spa for two weeks.
Seninle burada yaşamak varken lüks bir spa'da ne işim var?
Why would I want to live in a luxurious spa-like environment when I could live here with you?
Felix, film başlamadan önce hafta sonunu kaplıcada geçirmem için ısrar etmişti.
Felix insisted I have spa weekend before filming started.
Küçük Stevie ile Tahoe'da kaplıcada.
He is at a Spa in Tahoe with little Stevie.
Tayvanlı bir spa merkezi için çalışıyorum.
I work for a Taiwanese company selling baths.
Pekâlâ Rigsby. Bir hediye çeki spa masajı için.
Okay, Rigsby, it's a gift certificate for a...
- Kahretsin.
- Spa treatment. - Damn.
Bildiğin gibi, ben beş parasızım. Ama kredi kartımdan para çekip bir haftalık kaplıcaya gitmeme engel olmaz.
As we all know now, I am broke but that doesn't mean I can't charge on my credit card and worry about it later a week at a spa.
Gama bar.
No. - Gamma Spa!
Bir spa merkezine benziyor.
It looks like a spa.
Bir Spa'da vakit geçirip, neden 452 dolar kesinti yapığını açıklamak ister misin?
Care to explain why you deducted a $ 452 his-and-hers spa weekend?
Günümü Spa'da dinlenerek geçirmedim, Fi.
It's not a day spa in there, Fi.
Kaskosu yok ve arabasını parçalıyor... Evli bir adamla ilişkisi var ve güzellik merkezinde kendine gelmesi gerekiyor.
If she totaled the car and didn't have insurance or had an affair with a married guy and needs to recover at a spa...
Sen ve ben bir kızlar kaplıca haftası geçirmek için doğum öncesi hizmeti veren Cincci'ye gideceğiz.
You and I Are going to have a lady's week at a spa down in CinccI That caters to the prenatal set.
Biri beni hemen güzellik salonuna götürsün!
Someone get me to a day spa, stat!
Gününü kendine ayırıp, spada geçirirsin.
have a spa day. indulge.
- Spa bir süredir kullanılmamıştı efendim.
The marine spa has not been serviced properly in some time.
Beni o spaya gönderdiğiniz için minnettarım, ama bunun davamıza ne yardımı dokunacak?
I appreciate you sending me to that spa, but how is this going to help our case?
Üstlerini biraz fırçaladılar mı, tamam. Yani, hemen hemen.
for this bear, a trip to nature's spa must be bliss after six months of hibernation.
Şimdi telefonda Virginia Beach'teki Seabrigt Spa Oteliyle görüştüm. Korby'nin karısı orada kalmış.
I just got off the phone with the Seabright hotel and spa in Virginia Beach where Korby's wife was checked in.
Cadılar Bayramı'nda, o, projeleriyle ilgilenecek ve ben de geceyi spa otelde geçirecektim.
he would spend Halloween working on his projects and... I would spend the night at a spa.
Seabright Spa Oteli.
The Seabright hotel and spa.
Ayrıca firma içinde hazırlanan yemekler. Düğmeye basman yeterli.
And all in-house food, spa services, just touch the button.
Annemle gidip kendimizi baştan yaratacağız.
She and I are gonna get makeovers at that spa...
Sanki spa'dayım.
I feel like I'm in a spa.
Ve bu 4 ay oluyor.
Well, it's at a spa hotel... Great!
Arabamdan çıktım, ve bir adamdan başka kimse yoktu.
I went to, um, the spa to buy the gift certificate for Silver, and I got out of my car, and out of nowhere, there was this guy.
Bu spa oldukça kuvvetlendirilmiş.
This spa looks super fortified.
Meegan ve ben daha önceden büyük bir romantik spa kaçamağı hazırlamıştık.
This was the weekend Meegan and I planned this whole, like, romantic spa anniversary getaway thing.
Spada bana eşlık etmek ister misin?
Would you like to accompany me to the spa?
Lark Meadow Hotel ve Spa Merkezi'ne hoş geldiniz.
Welcome to the Lark Meadow Hotel and Spa.
Ben spaya gidiyorum. Bunu bünyemden atacağım.
I need to go to the spa and schvitz it out.
- Bu spayı beğendim.
- I like this spa.
60'larda Malta'da bir spa merkezi vardı.
There was a spa in Malta in the'60s.
bu şunun gibi, acı verici "spa" mızı denemek istermisiniz?
Is this like, are you going to open some sort of severe spa?
Su sıcaklığının, iç ısıtan 41 dereceleri bulduğu bir kaplıca.
A thermal spa, where the water temperature... is a blissful 41 degrees centigrade.
Yorgun köpekler, spamızda tazelik ve dinçlik kazanabilirler.
Tired doggies can rejuvenate and refresh at our spa.
Boston'dan çıkarak bir güzellik merkezi açtı.
She came out to Boston and opened up her own day spa.
Arabayla tesadüfen geldim.
Some spa, it's horrible. I just kept driving.
İlk aylar boyunca spa masajı ile geçen hafta sonları gece yarısı telefon konuşmaları.
You get 6 to 9 months of the spa weekends, late-night phone calls.
Westford çiftliği diye bir yere kaplıcaya gideceğimi sanıyorlar.
They think I'm going to a spa named Westford Farms.
Masaj yaptırmayı da severlerdi ama yapamayız...
They'd also love a spa, but we can't...
Tahmin et kim bana harika bir SPA paketi hediye etti - Kim?
- Brilliant, guess who I am... two packages gave to a spa?
SPA paketine geldik
Hi, we come to two packages.
Ayrıca bir havuz bar, beş uluslararası restoran, spa spor salonu, gece kulübü ve tabii ki plaj ve plaj kulüpleri de.
There's also a bar pool, five international restaurants, a spa... a fitness center, a nightclub... and, of course, the beach and beach clubs.
Selam, ne oldu? Silver'a hediye kartı almak için spa ya gittim.
Hey, what's wrong? ( sighs ) : Oh.
- Peki kaplıca günümüz ne olacak?
- What about our spa day?