Sprint tradutor Inglês
290 parallel translation
O mendil kutusuyla koştu mu?
But... did she sprint home with the tissue box on her foot?
Nasıl hızlı koşulur?
How to Sprint
Bu depar yarışıysa, onlar 5 bin metre koşuyorlar.
They're running a 5K race as if it's a sprint.
Koşup gelmek için 3 sn var.
Sprint over here in 3 seconds.
Toprağı didikleyip altını üstüne getirirler... Sonra arkalarından kaldırdıkları tozla birlikte soluğu burada alırlar... Ellerinde külçeler...
They rip off the topsoil of ten winding hills then sprint in here all fog-heaved with excitement lugging nuggets big, bright and shiny.
- Zengin!
Just keep me on the rail till you see the stretch then we sprint and we win. - Rich?
O mükemmel insanlar için biraz canlanın.
A little... a little sprint for those wonderful folks out there!
Şimdi daha hafif bir konuya, spora geçiyoruz. Eski dünya bisiklet sprint şampiyonu Reg Harris büyük yarışa hazırlanmanın psikolojik sorunlarını anlatıyor.
Now we turn to the lighter subject of sport, and Reg Harris, the former world cycling sprint champion, talks to us about the psychological problems of big race preparation.
Haydi, koş.
Come on, sprint.
Tabanları yağla!
Give me sprint!
Normal tempoyla 20 adım, sonra var gücünüzle 20 adım daha ve kendinizi yere atacaksınız! Kalkıp tekrar devam edeceksiniz! Ben "Dur!" diyene kadar!
20 paces at the double, 20 paces at a sprint, fall flat on your bellies, get up and do it again until I tell you to halt.
Sadece çeyrek mil kaldı... depar atar gibi davranmalısın.
It's only a quarter of a mile... and should be treated as a sprint.
" İngiliz atletizm takımı mavi formalı koşucu arıyor.
"England beckons for sprint blue. From our special correspondent."
Kısa mesafe sinirle koşulur.
A short sprint is run on nerves.
Gruptan kopmaya çalışıyorum beni yakaladıklarında sprint atıyoruz.
I'm trying to get away and the pack's chasing me and then when they get me, we sprint, you know.
Eddy'le biraz sprint yapmayı düşünüyoruz.
I thought we'd do a few sprints with Eddy.
Çünkü iyi bir sprintçi. Benim de sprint çalışmam gerekli.
He's a good sprinter and I need to work on my sprint.
İlk defa üçlü bir sprint olacak.
It will be a three-way sprint for the first.
Birine olan sprinti kazanırsan, sürende 30 saniye kazanıyorsun.
Each time you win a sprint to one of them, you gain 30 seconds on your time.
İşte Kelly'nin takımından 7 numaralı Ulie sprinte başlıyor.
There goes No. 7, Ulie, of the Kelly's team, starting the sprint for the flag.
Sprint için hazırlanıyorlar.
They're getting ready to begin the sprint.
Harika bir sprint olacak.
It's going to be a fantastic sprint.
Eğer ona hayaletleri gösterebilirsen Maxie'yi helikoptere bindirip soluğu burada alır.
She'll have him sprint up here in his helicopter if you can produce ghosts for her.
Müşterilerimizin dikkatine! Hazır yemek reyonunda pizza çıkmıştır. Sadece 30 dakikalığına.
Sprint to the deli counter, where pizza is on sale for the next 30 minutes only.
Eğer bu şekilde koşmak istiyorsan kendini bir düzene sokman gerek.
You have to pace yourself if you wanna sprint like that.
" Hayat boyu koşturamazsın.
" You can't sprint all the way.
"Ortaokuldaki son yarışı."
"his last sprint in his junior high years."
Park yerine öğrencilerinden önce ve daha büyük bir hevesle fırlayıp koşan bir öğretmeni hiç görmemiştim.
I've never seen a teacher sprint for the parking lot after last period... with more speed and enthusiasm than his students.
Ben yolun geri kalanında koşacağım.
I sprint the last quarter mile.
Bu bir maraton, sürat yarışı değil. Pardon.
It's a marathon, not a sprint.
Birisi yine park alanıma park etmiş. Altı blok öteye park edip son sürat koşmak zorunda kaldım.
Somebody's parked in my space. I had to park six blocks from here and sprint.
Tamam Siz üçünüz koşucu takım olacaksınız.
Okay, you three will be the sprint team.
Lincoln Tüneli'ne mi koşacaksınız yoksa büyük ürkütücü şehirde mi kalacaksınız?
Do the Garden Staters have to sprint to the Lincoln Tunnel, or can you stay for a round in the big, scary city?
İlimizde farklı yaş grupları için,.. ... kısa mesafe koşuları düzenlendi.
A series of sprint races are to be arranged... for different age groups in our province.
Kısa mesafe koşusu, yarından sonraki gün.
Sprint race, the day after tomorrow.
Erkek kurdun yaklaşırken gizlenebileceği bir yer yok. Yetişkin tavşanlar da hoplaya zıplaya tehlikeden hızla kaçabilirler.
There is no stalking cover for the male wolf... and adult hares can easily sprint and bounce out of danger.
Baskı, sprint yeteneğine güvenmeyenler üzerinde olmalı.
The suspense must be appalling among those who haven't total confidence in their sprinting ability.
Ağaçların arasına kaçman için sana fırsat yaratacağım.
I'll clear the way for you and then you sprint for the woods.
Çünkü onu çok özlüyordum.
From second grade on, I would sprint home after school because I just missed her so much.
Biliyorsunuz, bugün Luke Skywalker olarak buradayım ama ayrıca Sprint hakkında konuşmak için de buradayım.
You know, I'm here today as Luke Skywalker... but I'm also here to talk about Sprint.
Sakura, Neden böyle gidiyorsun?
Sakura, why'd you sprint in here all ofa sudden?
Şimdi süratli koşu!
Now a sprint!
Yarışı kazanan...
The winner of the fence-to-fence sprint...
İşte lvy Lig yarışları başlıyor.
This is the start of the Ivy League Sprint.
Kendi hukuk büronu kurmak, eğer hemen koşmaya başlamazsan, başlamadan bitersin.
Setting up your own law practice, if you don't hit the ground in a sprint, you're stillborn.
Bu finişe ve şampiyonluğa doğru bir atak.
It's a sprint to the finish and championship.
Tapınağın merdivenlerini koşarak üç kere çık. Çok hızlı.
Let's see you sprint up the temple steps three times.
Tapınağın merdivenlerini koşarak üç kere çık.
Let's see you sprint up the temple steps three times.
Sprint PCS de burada... lnformix, Southwest Bell Mobil Sistemleri....
Sprint PCS up there... Informix, Southwestern Bell Mobile Systems....
Hadi koş ve evlen.
Even we must sprint and get married.
Koşmak mı?
Sprint?