Stanford tradutor Inglês
1,404 parallel translation
Stanford House, Forte Village, Sardinia...
Stanford House. Forte Village, Sardinia.
Stanford?
Stanford?
Benim bildiğim Katya Stanford'a gitmişti.
The Katya that I know went to Stanford University.
Stanford'tan sınıf birincisi olarak mezun olmadım. Santa Cruz Üniversitesi'nden bile zar zor mezun olabildim.
I didn't graduate Magna Cum Laude from Stanford... I barely made it out of U.C. Santa Cruz.
Stanford, bebeğim!
STANFORD, BABY!
Stanford, bebeğim!
Stanford, baby!
Orada, Stanford'a gitmiştin.
Over there, you went to stanford.
Burkhoff, Stanford Üniversitesi'nde sinirsel kimya profesörüydü.
burkhoff was a tenured professor of neurochemistry at stanford university.
Kariyerinizi epeydir izliyorum. Ta Stanford'dan beri.
I've been following your career, Dr. Sinclair, since Stanford.
Stanford Hukuk Fakültesi mezunudur. Eski bir savcıdır. Temsilciler Merkezi Yargı Komistesinde en üst mevkiye ulaşmış bir kadındır.
A former district attorney, the highest-ranking woman on the house judiciary committee.
Ari... para biriktirmek için günde 18 saat çalıştım Stanford'da okuyabilmek için.
Ari... I've worked 18 hours a day to save up the money to put myself through Stanford Business School.
- O zaman Princeton'a, Stanford'a veya Columbia'ya git. - Ara vermek istiyorum.
Then go to Princeton or Stanford or Columbia.
Logan'ın babasının aldığı bir Stamford gazetesi.
It's for a newspaper in Stanford that Logan's dad acquired.
- Stamford'daki gazetende. Belli ki bir şey abartılmış.
Uh, that paper of yours in Stanford- - something apparently got blown out of proportion.
Bunu Stanford'ı birincilikle bitiren kız mı söylüyor?
Says the girl who finished first in her class at Stanford.
- Stanford mu dandik okul?
Oh, that would be stanford, right?
Bu topluluklar genellikle bir okula özeldir.
I went to Stanford, these societies usually exclusively to one school, Ok?
MIT ve Stanford ona karışamaz.
MIT and Stanford can't touch that.
Ellen ve Yönetim Kurulu hem Scrantorda hem de Stamford'da şubemiz olmasını mazur gösteremeyeceğimize karar verdiler. - Tamam.
Alan and the board have decided that we can't justify a Scranton branch and a Stanford branch.
Stamford'dan Josh ile konuştum ve ona da aynı şeyi söyledim.
- We haven't made any decisions yet. I've spoken to Josh in Stanford.
Jan ya Stamford'u ya da burayı küçültmeyi düşünüyor.
And, uh, Jan is thinking about downsizing either the Stanford branch or this branch.
Belki 1972 yıIında Stanford'u birinci olarak bitirdiğim içindir.
Maybe because I graduated first in my class at Stanford in 1972?
Ama ikinizin konuşmadığı dönemde bile, vakit buldukça Stanford'a uğradı, seni görmek için, güvende olduğunu anlamak için.
But even when you two weren't talking, he used to swing by Stanford whenever he could, keep an eye on you, make sure you were safe.
- Stanford'daki arkadaşlarımdan.
From my friends at Stanford.
Stanford bile olsa gerçekten bana göre değildi.
Even in Stanford deep down I really never fit in.
Belki de Stanford'u bu kadar erken terk etmemeliydik.
Maybe we shouldn't have left Stanford so soon.
San Diego Üniversitesinde 4 yıl için, Stanford'ta 1 yıl ve Sorbonne'da bir sömestr için yeterli param vardı.
I had enough for four years at San Diego State, a year at Stanford and a semester at the Sorbonne.
Evet, aldığım bahşişlerle Stanford ödenir sanki.
Yeah, that tip money's gonna pay for stanford.
Ne yazık ki, son birkaç yılda,... Yale, Princeton hatta Stanford'ın reddettiği öğrenci sayısına ulaşamadık. Öncelikle fiziki sınırlarımız yüzünden.
Unfortunately, for the last few years we have been unable to match the amount of students that Yale, Princeton, or even Stanford rejects primarily because of our physical limitations.
Stanford ve Wharton'dan birincilikle mezun oldun, Tanrı Aşkına.
All right? You graduated top of your class from Stanford and Wharton, for Christ's sake.
Stanford.
Stanford.
Stanford'da okudum.
See, I went to Stanford.
Stanford Hukuk okuluna kabul edildin gazeteci olmak için geri çevirdin ve şimdi onu bile yapmıyorsun.
I'm trying to understand why someone who got accepted to Stanford Law turns it down to be a journalist, and now you're not even doing that.
Bo, her hafta sonu Maya'yı görmek için Stanford'dan geldi.
You see, Bo is up to see Maya every weekend from Stanford.
Şu an Stanford'da olman gerekiyordu, hapiste değil.
You should be in Stanford right now, not worrying about being incarcerated.
Stanford maçı? Top tutan kasklı adam.
Stanford game- - guy in helmet holding ball.
Ben Stanford'u düşünüyorum.
I've been looking at Stanford.
Pekala, Stanford senin için pek de gerçekci bir tercih olmayabilir, Faily.
Well, Stanford may not be too realistic for you, Faily.
S-s-stanford.
Stanford.
Ben çocukken annemlerle Kaliforniya'ya gitmiştik. Ablam oradaki üniversitelere bakabilsin diye. Ve duraklarımızdan biri de Stanford'du.
When I was little, my parents took us to California so my sister could look at colleges, and Stanford was just one of our stops, and I was only eight, but I just fell in love.
Stanford benim hayalimdeki okul gibi.
Stanford is, like, my dream school.
Stanford'a gitme dersem, yeniden hayellerinin peşinden gitme demiş olacağım.
It's just... If I tell you not to go to Stanford, I'm telling you not to follow your dreams, again.
Ama, uh... ben belki Stanford'dan birilerini ararsın diye ümit ediyordum.
I was hoping maybe you could call somebody at Stanford.
Zor çünkü evlenmeden önce geleceğim Stanford'da diye düşünüyordum.
It's just hard because before I was married I thought Stanford was my future.
Stanford'a gitme dersem, hayallerinin peşinden gitme demiş olacağım.
If I tell you not to go to Stanford, I'm telling you not to follow your dreams.
Çünkü ben Stanford'a gidiyorum.
Haley, you can't go to Duke because I'm going to Stanford.
Geçmişi tam bir facia. Fonlarını etik olmayan araştırmalarda kullandığı için hem Stanford'dan hemde M.I.T.'den kovulmuş.
He was fired from both MIT and Stanford for using their funding to conduct...
Neden geldim ve seni Stanford'dan aldım sanıyorsun?
Why do you think I came and got you at Stanford? 'Cause dad was in trouble.
Palo Alto, California. Silikon Vadisi'nin tam ortasında.
Palo Alto, California, in the heart of silicon valley... home to Stanford university,
Stanford Üniversitesi'ne, Hewlett Packard'a ev sahipliği yapıyor. Ve 90'ların sonundaki hızlı teknolojik büyümenin merkezi.
Hewlett-Packard, and the epicenter of the late -'90s technology boom.
- O bu Üçlüler Topluluğu muydu? - Ben Stanford'a gittim.
Was it the three-society?