Starts tradutor Inglês
12,416 parallel translation
Bayan Balko işe tekrar başlamadan önce, yalan makinasını kabul etmeli.
Before Miss Balko starts work again, she'll need to submit to a polygraph.
- Test başlamadan itiraf et.
Confess before the test starts.
- O başlamadan.
- Oh, great. - Before it starts.
Bir çete savaşı başlatmış. Ve sonra rakiplerinin birbirini öldürmesini sağlamış.
He starts a gang war and then gets the competition to kill each other off.
Tek bir tabağın fiyatı 200 dolardan fazla.
A single dish starts over $ 200.
Savaş yarın tam 09 : 00 da başlıyor.
Battle starts tomorrow at oh nine hundred hours! - ( cheering )
Biraz oturup bir şeyler içelim mi yoksa annesi ağlamadan gidelim mi?
So you guys want to hang around and drink for a little bit or should we leave before mom starts to cry?
Adın bile Q ile başlıyor.
I mean, your name even starts with a Q.
Birçok mucize de burada başlıyor.
A lot of that starts right here.
Burada, siz ve benim aramda başladı, tabii eğer biz izin verirsek, vermeyin.
It starts here, in you and me, and only if we let it happen, so don't.
Birkaç saniye sonra, ışıklar yanmaya ve radyo istasyonlar arasında dolaşmaya başladı.
And then, a few seconds later, the lights started flashing, the radio starts flipping stations.
Her şey onunla başlıyor.
It all starts with her.
Lamba "L" ile başlıyor!
Light starts with "L"!
Tabur Şefine viyak viyak ötmeye başladı.
He starts squawking to the Battalion Chief.
Son mangalda o spatulayı getirdi ve ben evde pineklerken o etleri çevirmeye başladı.
Last time we had a barbecue, he brought that thing over, and he starts flipping burgers while I'm in the house getting the buns.
Evet, kesinlikle daha üst açıdan başlayacak bir mahfeye ihtiyacımız var.
Yeah, we definitely need a howdah that starts at a much higher angle.
Kokmaya başlamadan Lilian'ın eti torbalamasını ve ara sokağa koymasını sağla.
Just have Lillian bag the meat and put it into the alley before it starts to smell.
Eğlence eylülde tekrar başlıyor.
Fun starts again in September.
Gördüğünüz gibi, konuşma otelde konferansta başlıyor ve yoğurt dükkanına giden cadde boyunca yürürken devam ediyor.
As you can see, the conversation starts at the conference in the hotel and continues as they walk across the street to the yogurt shop.
Katliam 9'da, kanlı pazar gününde başlayacak!
The slaughter starts at nine, on Sunday Bloody Sunday!
Her yönden saldıran birden çok yırtıcı karşısında avantaj sardalyalardan uzaklaşmaya başlıyor.
With so many predators attacking from all sides, the advantage starts to shift away from the sardines.
Temel kayaları da buradan, 40 metre derinlikten başlıyor.
Bedrock starts down here at a depth of 128 feet.
Ne zaman bir şey yapmaya çalışsam telefonum çalmaya başlıyor.
Every time I try to do something, my phone starts ringing.
Gün umut verici şekilde başlıyor.
The day starts out with promise.
Ama Alexander aşağıya inerken iplerle ilgili bir sorun olduğunu fark etti.
But as Alexander starts his descent, he realises there's a problem with his ropes.
Çığlıkları duymaya başlamış.
Brendan already starts to hear the screams.
Çocuk daha kendisini ve Steven'ı suçlu duruma düşürürken bile bunu tutarlı bir şekilde yapamıyor.
He's, you know... even... once he starts incriminating himself and Steve, he can't do that consistently.
Sonra birden bire " Şunu bulduk.
Then all of a sudden stuff starts... "Oh, we found this" and "We found that."
Kanım beynime çıkıyor. Savunmanın...
My blood starts to boil when the Defense...
Bu polis memurlarının bu iyi, sağlam, örnek vatandaşların kanıt yerleştirmekle itham edildiklerini duyduğumda kan beynime sıçrıyor.
When I hear that these police officers, these good solid citizens, good decent men, are accused of planting this evidence, it starts to get my blood boiling.
Görüşürüz, Sue.
[blows kiss ] [ starts engine] Bye, Sue.
Böyle olabilir, evet!
[starts engine] That's it, yeah!
İmparatorlar hayatta kalmak için birbirlerine güvenirler bu yüzden sosyal becerileri öğrenmeye erkenden başlarlar.
Emperors rely on each other for their very survival, so learning social skills starts early.
Sonra sakinleşmeye başlıyor...
Then he starts to settle...
Yaklaşmaya başlıyor, büro da, bilerek birçok kişiyi sinirlendiren bu adam için tedbir alıyor.
He starts getting close, and the bureau itself is alerted to this guy who's rattling too many cages.
İşler de böyle başlıyor.
And that's how it starts.
Biliyorum, iyi bir başlangıç yapmadık ama sen külüstür tamir edeceğine antrenörlük yapmalısın.
I know we didn't get off to the best of starts... but you shouldn't be fixing rust-buckets.
90 metre yarışı başlar başlamaz unutulacaksın.
And the very minute that 90 meter competition starts you'll be forgotten.
Başlamadan bitecek olan bir seçim, pek Amerikanvari gözükmüyor, değil mi?
Don't seem too American for an election to be over'fore it starts, does it?
Savaş yarın başlıyor!
War starts tomorrow!
Bu akşam başlıyor.
It starts tonight.
Ateş açıldığında, ki açılacak doğra ve kaç.
When the shooting starts... and it will, you'll cut and run.
İlk dersin mangalwar'da.
Your first lesson starts Mangalwar.
Bir adam bana soru sormaya başlar.
A man starts asking me questions.
Ne tür bir kağıt 1981'de yayınlamayı bırakır ve 1987'de tekrar başlar?
What kind of paper stops publishing in 1981, and then starts back up in 1987?
Eğer şarkı söylemeye başlarsa, vur onu.
Okay, if he starts singing, shoot him.
- Turistlerle başlar sonra biri der ki "Bütün yıl yaşayabilirim".
It starts with the tourists, then someone says, "i could do this year round."
Şimdi nasıl başladığını biliyoruz.
Now we know how it starts.
Harflerin efendisi olduğunu çok sefer işitir, buna inanmaya başlar.
Gets to hear he's the great man of letters so many times... he starts to believe it.
Ve bildiğim sonraki şey, Penisi elindeydi ve sonra başlıyor...
And the next thing I knew, my penis was in her hand and then she starts...
Canım çıkmamız gerek.
Babe, we should get going. The new Bond movie starts in like 20 minutes.