Suikast tradutor Inglês
2,363 parallel translation
Başkan Lincoln'ün suikastını ne zaman öğrendiniz?
When did you learn of President Lincoln's assassination?
Başkanımıza suikast düzenlediler ve birisi bundan sorumlu tutulmalı.
They assassinated our president, and someone must be held accountable.
John Surratt bu suikastın suç ortağıysa yemin ediyorum ki insanlığın bildiği tüm cezaları çekecektir fakat annesi, böylesine yetersiz delillerle suçlu bulunursa hiçbirinizin güvende olmadığını söylemeliyim.
If John Surratt was part of this conspiracy, I pray to God that he receives every punishment known to man, but if his mother can be convicted on such insufficient evidence, I tell you none of you are safe.
Başkan Abraham Lincoln'ü öldürmek üzere suikast hazırlamaktan suçlu buldu.
"guilty of conspiring to kill and murder " President Abraham Lincoln,
Birleşik Devletler Başkan Yardımcısı, Andrew Johnson'ı öldürmek üzere suikast hazırlamaktan suçlu buldu.
"guilty of conspiring to kill and murder " Andrew Johnson, vice president of the United States,
Dışişleri Bakanı, William H. Seward'ı öldürmek üzere suikast hazırlamaktan suçlu buldu.
"guilty of conspiring to kill and murder " William H. Seward, secretary of State.
Başkan'dan idamı ertelemesini istemek ama kabul etmez çünkü kabul ederse insanlar suikastı onun planladığını düşünür.
Petition the president for a stay of execution- - but, uh, he won't do that, because if he did, people would think he was part of the conspiracy.
Suikast gecesi Stanton'la birlikteydi.
He was with Stanton on the night of the assassination.
Yani Başkan'ımıza yapılan suikastı yeniden anımsayalım diye.
So we can relive our president's assassination all over again.
Bu amatör video, Senatör McLaughlin'e yapılan başarısız suikast girişiminin hemen ardından, taşradaki hastanelerden birinin bahçesinde çekildi.
This amateur video was taken just outside county hospital, just after the failed attempt to assassinate Senator John McLaughlin.
- Bize yalan söyledin. Meksikalı'ya suikast için para verdiniz.
You lied to us, you paid that Mexican to put on an act.
Suikast!
It's a hit!
Birkaç suikast girişimine rağmen bu amacındaki ısrarından vazgeçmiş değil.
And yet he perseveres his course. Despite multiple attempts on his life.
Suudi prense düzenlenen başarısız suikast girişiminin ardından 24 saat geçmeden Nobel ödüllü profesör Leo Bressler yeni bir mısır türünün yetiştirildiğini duyurdu.
Less than 24 hours after the failed assassination attempt on the Saudi prince.. Nobel laureate Professor Leo Bressler announced the development of a new strain of corn.
Hüseyin bin Amr'e suikast düzenledin.
And you assassinated Hussain bin Amr.
Bu bir suikast olacak.
It'll be an assassination.
Bu bir suikast timi.
It's a hit squad.
Sadece iki şeyle ünlüler. Birincisi aptal başkanları, ikincisi başkanlarına suikast yapan insanlar.
They are only famous for two things... their stupid presidents and the people who kill them.
Tansiyon yükseldikçe KDY destekçileri ve karşıtları arasındaki şiddet artıyor. Senatör Kent'e suikast yapılan yerde tansiyon çok çabuk yükseliyor, Bruce.
With tensions rising and violence breaking out between VRA protestors and supporters in the wake of the attempt on Senator Kent's life things are escalating very quickly here, Bruce.
Ya da suikast için.
Or an assassination.
Callen ile Sam, birinin Medina'ya suikast düzenleyebileceğine dair kanıt bulmuşlar.
Callen and Sam just found evidence that someone might be trying to assassinate Medina.
Suikast netleşiyor.
The plot thickens.
Suikast nadiren bir çözümdür.
Assassination is rarely the answer.
Ya da bu olayda, birine suikast düzenlememen dünyayı daha güzel bir yer yapmaz.
Or in this case, just because you shouldn't assassinate someone doesn't mean it wouldn't make the world a nicer place.
Çin başbakanının Anglo-Çin'deki haftaya yapacağı konuşmasında Kendisine suikast düzenleneceği yönünde istihbarat almış.
He has intelligence of a plot to assassinate the Chinese Premier at the Anglo-Chinese talks next week.
Öğle tatili ziyaretine gelmiş. Size suikast düzenleyecekmiş.
He's visiting during the lunch break so he can assassinate you.
- Suikast timi.
A hit squad.
Tek yapmamız gereken, Claypool'u bu suikast timiyle bağlamak sonra da işini bitiririz.
So all we got to do is tie Claypool to these hit squads, and we take him down.
O yüzden, bir kez daha siyasi bir suikasta uğruyoruz. Sadece bu sefer suikastı silahla değil, kalem ve tokmakla işliyorlar.
So once again, we have a political assassination, only this time by the pen and the gavel rather than by a gun!
Bu suikast geri alınabilir ve alınacaktır da!
This assassination can and will be undone!
İki vahşi suikastın tetikçisi.
"Two more bodies found."
Sayın Başkan, Bölge savcısına yapılan suikast ile ilgili bir yorumunuz var mı? Evet.
Mr. Mayor, any comment on the slaying of District Attorney Caruso?
Kızı kaçıranlarla Gorgova'ya suikast girişiminde bulunanlar aynı kişiler mi?
You think the same people who tried to assassinate Gorgova kidnapped his daughter?
Geçen hafta Belgravia'da bir suikast girişimi oldu. Bombayla bağlantın var. - Neden bahsettiğini bilmiyorum.
Last week, there was an assassination attempt in Belgravia and we can link you to the bomb.
Anlaşmanın imzalanmasını engellemek için Gorgova'ya suikast girişiminde bulundu.
So he attempted to assassinate Gorgova to stop the signing of the treaty.
Fleming suikast girişiminin ve kaçırma olayının ardındaki kişiyse neden öldü?
If Fleming was behind the assassination attempt and the kidnapping, why's he dead?
Eminim bunu Amerikan Vampir Cemiyeti'ne Eric'e suikast yapılması için gerekçe olarak sunar.
I'm sure he would use this as an excuse to get the AVL to sign off on assassinating Eric.
Afganistan, ülkemin ismi haberlerde çatışma, suikast, savaş gibi birsürü olumsuz olayla biliniyor.
Afghanistan, the name of my country, comes with the conflict, war, suicide attack, and all the negative points that we hear and listen in the news.
Sonraki suikast senindir.
Next assassination is all yours.
Zor bir iş, bir suikastçıya suikast yapmak. Bir de bana anlat.
That's a tough job, trying to assassinate the assassin.
Daha önce bir sürü suikast yaptım ama hiçbirinde böyle saçma bir ses kullanmadım.
I have assassinated lots of people and not once did I dip into the gag bag of a goofy voice.
1988'de Başkan Mabulu suikastı.
Assassination of President Mabulu in 1998.
Kendi türü, gizemli Nightsisters, yardımıyla ona karşı gizli bir suikast girişimine başladı.
Launching a secret assasination attempt againts him with the help of her kind, the misterious Nightsisters.
Carl sahte bir suikast düzenleyecek.
- Karl's gonna fake assassinate me, duh.
Suikast.
Assassination.
Josie Hunter ve adamlarını kültivarların liderine suikast için gönderme.
To send Josie Hunter and her men to assassinate the AC leader.
Benim iznim ve bilgim dahilinde olmadan kültivarların liderine suikast emri verdin.
You ordered the assassination of the AC leader without my knowledge or permission.
Suikast! Heydrich'e suikast!
Assassination of Heydrich!
Genel Valimiz, General Heydrich'e 27 Mayıs 1942 günü Prag'da bir suikast düzenlenmiştir.
Attention! The public is requested to help in clearing up the assassination of the Acting Reich Protector, SS-Obergruppenfuhrer Heydrich, which was carried out on the morning of 27.
Bunun bir suikast girişimi olduğunu varsaymak zorundayız.
We have to assume this was an assassination attempt.
Kesinlikle bir suikast denemesi değil.
Definitely not an assassination plot.