English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ S ] / Sully

Sully tradutor Inglês

1,216 parallel translation
Burada da kalamazsın o yüzden Sully nin annesinden sana bakmasını isteyeceğim
You can't stay there so I'm gonna ask Sully's mother to put you up.
Sully topu kaptı.
Sully's got the ball!
Benim arkadaşımın peşinden gidip, itibarını kirletip sonrada çekip gidemezsin.
You don't go after a friend of mine, sully his reputation and then walk away.
- Sully, yukarıdaki kim?
- Sully, who's that guy up there?
Kirletme şu anı.
Don't sully this.
Millet?
[Sully] Guys?
Neden durdun, JJ?
( Growls ) [Sully] Why'd you stop, JJ?
Hemen! - Lasky, kapı.
[Sully] Lasky, door.
Lasky, kapıya doğru git.
[Sully] Lasky, go for the door.
Kilitli.
[Sully] It's, it's locked.
Şu ONI videosunun iyiye işaret olmadığını biliyordum.
[Sully] I knew those ONI vids were bad news.
- Sully.
- [Chyler] Sully, shhhh.
- Ne haltlar dönüyor?
- [Sully] What the hell is going on?
- Sully, yetiş.
[Lasky] Sully, keep up.
- Sully, hadi.
[Chyler] Sully, come on.
He - Herkes - Herkes nereye gitti?
[Sully] Wh, where, where'd they all go?
Sully'i ben korurum.
I've got Sully.
Sully'i bana gönder.
Gimme Sully.
Hadi, Sully.
Come on, Sully.
Malları kirletmemiz yasak.
We ain't supposed to sully the merchandise.
AMA HAYATINIZI ONLAR HAKKINDA KÖTÜ KONUŞARAK KİRLETMEYİN
BUT SULLY NOT YOUR LIFE SPEAKING ILL OF WOMAN!
Sağ ol Sulik.
Thanks, Sully.
Harley'yi özgür irade, insanların iyi yönlerini görme gibi laflarla etkilemeni istemiyorum.
Don't sully Harley with all that free will and bringing out the best in people.
Dan'in adını lekeleyemezsin.
You will not sully the name of Dan.
Evet, Sully.
Yeah, Sully.
İçeriden Sully.
Sully from inside.
Sully, evet.
Sully, yes.
Sully'nin arkadaşı mısın?
You Sully's friend?
Ben Sully'nin arkadaşıyım.
I'm Sully's friend.
Umarım sensindir Sully.
That better be you, Sully.
Tabii ki olmaz istiyorum Sully iyi bir isim.
Of course, I wouldn't wanna sully your good name.
Yakınlarımızla konuşmak için Sean Sullivan.
Speaking of which guess who asked about you recently. Sean Sullivan. - Sully.
- Sully. - Senin ve onun babası eskiden aynı çetedelerdi
- He and your dad were in a gang together.
Okulun en göz alıcı ve kibar kızının şerefini kirletmeyi kim isteyebilir ki?
Who would wanna sully the reputation of the nicest girl in school?
- Bir şeyi kirlettiğimiz yok.
- We didn't sully it. It came out of nowhere.
Evet, her zaman en büyük arzum soylu bir büyücünün erdemlerini kirletmek olmuştur.
Well, it's always been my ambition to sully the virtue of a well-bred mage.
- Annenizin itibarını sarsmak istemedim.
- I didn't want to sully your mother's reputation.
Majesteleri! Bir daha asla manzaramı kirletme!
Sully my sight nevermore!
- Sully.
Oh, Sully.
Sully'nin meşhur muz ekmeği!
Sully's famous banana bread!
Lou, Sully'i yangının olduğu kata çıkın ve arama yapın.
Lou, take Sully, go to the floor above the fire and do a search.
Eee, yeni eleman nasıl?
So, uh, how's the new guy? Sully?
Sully mi?
Goddamn great.
Franco yardım için içeri girdi ama Sully son anda onu yakaladı ve geri çekti.
Franco goes in to help him, but Sully grabs him at the last moment... and pulls him back out.
- Ne pişiriyorsun, Sully?
I've used it. What you making, Sully?
Sully, yapmamı sen söylemiştin.
You got yourself into this. Get yourself out.
Bu mahkemeyi engellemez.
Sully, you told me to do it.
- Hala çalışıyor mu? - Evet, tabi. Sully mi?
How's your, uh, new guy?
O senin gibi, bilirsin, hiç endişesi olmayan biri.
He still working out? Oh, yeah, sure. Sully?
Sully yapmamı söyledi.
Knock it off, Garrity. I know it was you.
Evet, onu açmak zorunda değilim.
Sully told me to do it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]