Sultán tradutor Inglês
2,488 parallel translation
Sultan'ım.
My Sultan.
Alın bu Mihrimah Sultan'ı, verin annesine emzirsin.
Take Sultan Mihrimah and give her to her mother to suckle.
Bu hilati, Sultan Süleyman Han Hazretleri'nin hediyesi olarak kabul ediniz.
Please accept this robe as a gift from Sultan Süleyman Khan.
Sultan Süleyman Han siz de bilirsiniz ki harp ya zaferle sonuçlanır ya da mağlubiyetle.
Sultan Süleyman Khan. As you well know war ends in either victory or defeat.
Murat Sultan ve ailesini bana teslim edin.
Deliver Sultan Murat and his family to me.
[Asker] Murat Sultan!
Sultan Murat.
Sultan Süleyman Han Hazretleri, seni ve aileni bekliyor.
Sultan Süleyman Khan is waiting for you and your family.
Murat Sultan da orada, bu durumda.
Then Sultan Murat is there.
Hünkâr'ım, Murat Sultan ve oğullarını kaçarken yakalayıp getirdik. [ Müzik
Your Majesty, we captured Sultan Murat and his sons while he was escaping.
Murat Sultan.
Sultan Murat.
Baban, Cem Sultan'ın hançeri.
This is your father, Sultan Cem's dagger.
[Murat] Asıl ihanet edenler babam Cem Sultan'ı yok sayan, sürgünlerde süründüren ailemize zulmedenlerdir. [ Müzik
The real traitors are the ones who disregarded my father, Cem Sultan the ones who exiled him and the ones who tormented my family.
Efendimiz kocamı, Murat Sultan'ı ve oğullarımı alıp zorla Sultan Süleyman'a götürdüler.
Sir, they captured my husband, Sultan Murat, and sons and took them to Sultan Süleyman. I only managed to save my youngest son.
Mihrimah Sultan, anasını özlemiş.
Sultan Mihrimah misses her mother.
Mahidevran Sultan'ımın adağı vardı.
Sultan Mahidevran had promised a sacrifice.
[Valide Sultan] Ay parçası gibi.
She is like the moon.
[Valide Sultan] Evet.
Yes.
[Hürrem dış ses] Canımın parçası Sultan'ım.
My Sultan, my life.
Benim gözümün nuru Sultan'ım.
My Sultan, the apple of my eye.
Ah benim canımın parçası Sultan'ım.
Oh, my darling Sultan.
Affedersiniz. Valide Sultan Hazretleri, Şehzade'mizi almaya beni yolladı.
Excuse me, the Valide Sultan sent me to collect the prince.
[Valide Sultan] Kurtarın şehzadelerimi!
Save the princes!
- [Hürrem] Oğlum!
My Sultan!
- [Sümbül] Sultan'ım!
Stay back!
[Bebek ağlama sesi ] [ Valide Sultan] Oo, yok, yok benim bir tanem!
It is okay, my dear.
[Valide Sultan] Misafirler gidiyor.
The guests are leaving. Walk them out, Daye.
Onlara usulünce refakat edin Daye. [Valide Sultan] Hadi, artık herkes dağılsın.
Everyone can disperse now.
Hatice Sultan?
Sultan Hatice?
Elbet Sultanımız üzüldü.
She was upset about it.
Haseki Sultan, Hürrem Hatun!
She is the Haseki Sultan, Hürrem Hatun.
Sultan'ım bir arzunuz var mı?
Do you need anything, my Sultan?
Böyle böyle davranıp kendi kendini yok edecek Sultan'ım, göreceksiniz.
She is digging her own grave by acting like that.
Olur Sultan'ım.
Yes, my Sultan.
[Nigâr] Valide Sultan bu iyiliğini karşılıksız bırakmaz.
The Valide Sultan will make sure that you did won't go unrewarded.
Gençliğinde Sultan Selim Han ona ne şiirler yazmış.
Sultan Selim Khan wrote many poems for her in her youth.
Valide Sultanımız merak ediyor durumunu.
The Valide Sultan is wondering how she is.
Yarın Valide Sultanımız seni görecek.
The Valide Sultan is going to see you tomorrow.
Valide Sultan nahılın sizin yanınızda durmasını istedi.
The Valide Sultan wanted the nahıl to stay here.
Ağzınızdan yel alsın Sultan'ım demeyin öyle.
Don't talk like that, my Sultan. Please don't say that.
Valide Sultan'ın huzuruna çıkacak.
She is going to see the Valide Sultan.
Hanedan-ı Âli Osman'dan Cem Sultan'ın çocukları o kâfir adasında esirken, dinlemem!
Not while Sultan Cem's children of the Ottoman dynasty are prisoners on that island!
Oo Hürrem Sultan!
Sultan Hürrem?
- [Valide Sultan] Victoria mıydı adın? - Evet efendim.
Yes, ma'am.
Efendim değil, Sultan'ım diyeceksin.
She is not "ma'am." You must call her "my Sultan."
Sultan'ım, evet Sultan'ım.
Yes, my Sultan.
Çok acıyor mu?
They are better, my Sultan.
İyi Sultan'ım, az acıyor.
They are not hurting as much.
Sava'dan geldim Sultan'ım.
I am from Sava, my Sultan.
Hasodabaşı İbrahim teslim etmiş Sultan'ım.
The Concierge İbrahim brought her, my Sultan.
Sultan'ım da gidiyor.
And now His Majesty is going to leave.
İbrahim'in ahlakı, yüreği kıymetlidir Hatice Sultan'ım.
İbrahim has a good heart, my Sultan.