Superstar tradutor Inglês
982 parallel translation
Ve işte Marika Roekk, Alman sinemasının süperstarı.
And here is Marika Roekk - the superstar of German cinema.
Şükürler olsun, Superstar
Hosanna, Superstar
Şükürler olsun Superstar
Hosanna Superstar
İsa, Superstar
Jesus Christ Superstar
Superstar
Superstar
Sanna, hosanna Hey, superstar
Sanna, hosanna Hey, superstar
Herhangi bir süperstardan isteyeceğimi istiyorum
I only ask what I'd ask any superstar
Söyledikleri kişi olduğunu mu sanıyorsun
Jesus Christ Superstar Do you think you're what they say you are
Beni sakın yanlış anlama yalnızca bilmek istiyorum
- Jesus Christ Superstar Tell me Don't you get me wrong I only wanna know
Sakın yanış anlama yalnızca bilmek istiyorum
- Jesus Christ Superstar Don't you get me wrong I only wanna know
ve tabi ki, kabul etmem gerekir ki benden çok daha iyi bir sihirbaz olan Irving,... gözlerimizin önünde bir süperstar'a.. dönüşmeye başlamak üzereydi.
And Irving, who, I'll have to admit... is a much better magician than I am... has yet to transform himself before our very eyes... into a superstar.
Hey, Süper star.
Hey, Superstar.
Hey sen, Süper star.
Hey, Superstar.
Elmaları nasıl buldun, Süper star?
How do you like them apples, Superstar?
Burası eğlence merkezi değil, Süper star.
This ain't no country club, Superstar.
Pırıl pırıl parlayan Süper star.
Twinkle, twinkle, little Superstar.
Senin sırtını parçaladı demek, Süperstar'ın sırtını parçalayacak demek.
Breaks your back, he's going to break the Superstar's back.
Sahada görüşmek üzere, Süper star.
See you on the field, Superstar.
Süper star!
Superstar?
Süper star, bu sefer nasıl bir anlaşma yaptın?
Superstar, what kind of deal did you make this time?
Aldın mı, Süper star?
Get that Superstar.
Onlara annemin ruhanilik düşmanı, bir kadın olduğunu söyle, şimdi Süperstar Gece Kulübü'nde ve ben onun, bu gece tutuklanmasını istiyorum.
Tell them that my mother, the enemy of spirituality, is at Superstar Nightclub, and I want her arrested tonight.
Starımız Jacqueline karşınızda... Bavyera gece kulüplerinin direk virtüözü.
Here is Jacqueline, our superstar direct from the nightclubs of Bavaria.
Bana işten bahsetme süperstar, ben de alın teri döküyorum.
Don't tell me about work, superstar, I work for a living.
- Süperstar...
- Superstar...
Ama avukatları ona benimle barışmasını tembih etmiş çünkü Bebe kimsenin nazını çekemez özellikle eski süperstarların nazını.
But his lawyers told him he better get on the right side of Bebe Jesus... because Bebe don't take no jive... from no burned-out superstar.
Eski süperstar yeni şampiyonunu devirdi.
The ex-Mr. Jesus-Christ-Superstar just belted out his new champion.
Süper star terimi bu alanda gereğinden fazla kullanılıyor.
The word "superstar"... is greatly overused in this business. - Mm.
Ama şimdiki konuğum için süper star kelimesi yetersiz kalıyor.
- But for my next guest... the word "superstar" is totally inadequate.
Otel adına ikinize de hem Kamelot salonunda hem süper star salonunda yer ayırmak istiyorum.
On behalf of the hotel, I'd like to give you reservations... for the Camelot Room, also the Superstar Room.
Dedim ki, "Eğer o kızı kaybedersen, alkolik eski bir süper star olup, her nefes alışında, elinde bir kutu bira olacak."
I said, "If you ever lose that girl... " you're gonna wind up being a booze-head ex-superstar...
- Ne? - Bir süper star olmak.
- Being a superstar.
Din Eğitimi. Irmgard, filmi ; "Jesus Christ Super Star" izledin mi?
Irmgard, have you seen the film JESUS CHRIST SUPERSTAR?
# Süperstar Sally Miles bugün Rangoon'dan döndü... #... yanında Profesör Krishnamamsa Kesari vardı.
Superstar Sally Miles arrived from Rangoon today and she was accompanied by Professor KrishnamamsaKesari.
Bana diyorsun ki, bana ve herkese bir süperstarımız olduğunu söyledin ama yoktu öyle mi?
You mean to tell me that you lied to me, to everybody told them we had this superstar and we didn't?
Süperstarın aşk hayatı nasıldır?
How is the love life of a superstar?
Ben her zaman sana hayrandım. Bunu nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum ama sen hiçbir zaman bir yıldız olmak için şarkı söylemedin.
I always had the feeling that you were never obsessed to be a superstar.
Süper bir yıldız olmak için çaba bile harcamadın.
You were never driven to be a superstar.
Ve şimdi, size Galaksi'nin en büyük süperstarını sunarım...
And now, may I introduce the Galaxy's greatest superstar...
- O halde Süperstar süitimizi istiyorsunuz.
- That would be the Superstar Suite.
- Süperstar süiti.
- The Superstar Suite.
Süperstar süiti.
That would be the Superstar Suite.
Evet, Süperstar süiti.
That's right, the Superstar Suite.
Bay Acavano, siz zaten Süperstar süitinde kalıyorsunuz.
Oh, Mr. Acavano. You're already in the Superstar Suite.
Ne diye yeni mezun olmuş bir süperstara deneyimli bir profesyonel gibi davranıldığını anlamıyorum.
I don't understand why some grad school superstar... is being treated like a seasoned pro.
Bu balolar az çok süper star olma fantezimizle alakalı.
We're not going to be shady, just fierce. Those balls are more or less like our fantasy of being a superstar.
Sanırım zavallı süperstar zırvası o kadar da şanslı değilmiş, ne dersiniz?
I guess the poor superstar son of a bitch wasn't that lucky after all, hey?
Ah, Mitch, seni film yıldızı yapacağım.
Oh, Mitch, I am going to make you a superstar.
Seni film yıldızı yapacağım.
I am going to make you a superstar.
Bundy, sen bir yıldız olacaksın!
Bundy, you're gonna be a superstar!
- yalnızca bilmek istiyorum
- Jesus Christ Superstar - Jesus