Söylemem gereken bir şey var tradutor Inglês
1,821 parallel translation
Selam Ally, sana söylemem gereken bir şey var.
I have something to tell you.
- Able, sana söylemem gereken bir şey var.
I have something to tell you. Tell me?
Çocuklar, size söylemem gereken bir şey var.
Kids, there's something I got to tell you.
- Anne, bak sana söylemem gereken bir şey var.
Look, Mom, there's something I have to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I should have told you before.
S. sana söylemem gereken bir şey var.
S., I have to tell you something.
Sana söylemem gereken bir şey var.
There's something I need to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I have to tell you something.
- Söylemem gereken bir şey var.
I have something to say.
Hoşuna gitmeyecek, ama gerçeği söylemeliyim. Stan, sana söylemem gereken bir şey var.
Will you put me in the record book... as the happiest man alive by becoming Mrs. Lady Carolyn Gilbert-Lawson Rojas?
Eğer öyle düşünüyorsan, sana söylemem gereken bir şey var.
Because, if you do, there's something that I... I got to tell you.
Ama sana söylemem gereken bir şey var.
But I have something to tell you as well.
Sana söylemem gereken bir şey var.
There's something that I should probably tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var,... ve sadece sarhoş olduğum için,... ve muhtemelen seni bir daha görmeyeceğim.
There's something I have to tell you and it's only because I'm drunk. Shh. And I'll probably never see you again.
Sana Connor hakkında söylemem gereken bir şey var.
There's something I need to tell you about Connor.
Söylemem gereken bir şey var.
I have something to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
There's something that I have to tell you.
Size söylemem gereken bir şey var. Wesley ve infazı hakkında.
There's something I need to tell you guys first... about Wesley and the execution.
Öncelikle sana söylemem gereken bir şey var...
There's something I should probably tell you first...
- Sana söylemem gereken bir şey var.
- There's something I have to tell you. - But wait.
- Bekle. Ondan önce benim sana söylemem gereken bir şey var.
Before you do, I have to tell you something first.
Sana söylemem gereken bir şey var.
There's something I have to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var. Dinliyorum.
- I have something I need to tell you.
Size söylemem gereken bir şey var. Hazır Tanrıya şükranlarımızı sunarken.
I have something to tell y'all while we're giving thanks for God's blessings.
Sana söylemem gereken bir şey var. Ben...
I have to tell you something first.
Pardon, söylemem gereken bir şey var.
Um, excuse me. Um, I have something I need to tell you.
- Her neyse size söylemem gereken bir şey var.
- Anyway... I wanted to say something to you guys.
Çok güzeldi ama size söylemem gereken bir şey var.
- It was good, it was good actually but about that I have something that I need to tell you guys.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I had something I wanted to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I have something I need to tell you.
Söylemem gereken bir şey var.
Something I need to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var. Peki.
There's something I need to tell you Please
Sana söylemem gereken bir şey var.
There's something i've gotta do.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I have something I have to tell you.
Beni görmek istemediğini biliyorum, ama sana söylemem gereken bir şey var.
But the song's called "love in an elevator", Not "live in an elevator".
Sana söylemem gereken bir şey var, Mille ancak nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum.
There's something I need to tell you, Millie. And I'm not sure how to do it.
Sana söylemem gereken bir şey var.
There is something... I need to tell you.
Söylemem gereken bir şey daha var.
One more thing I gotta tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var...
There's something I need to tell you.
Size söylemem gereken başka bir şey var mı?
Is there something else I have to tell you?
Sana söylemem gereken önemli bir şey var.
I have something important to tell you.
Arkadaşlar, size söylemem gereken çok önemli bir şey var.
Everyone, I have something very important to tell you.
Söylemem gereken bir şey daha var.
One more thing I got to tell you.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I'm supposed to tell you :
Söylemem gereken bir şey var.
Something potentially upsetting.
Ben, sana söylemem gereken bir şey var.
Okay, Ben, I need to tell you something.
Sana söylemem gereken bir şey var.
I have something to tell you.
Size söylemem gereken çok önemli bir şey var.
I have something very important to tell you.
Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var.
I've got kind of a big bomb i need to drop on you.
Evet, ona söylemem gereken önemli bir şey var.
Yeah, there's somethingimportant I need to tell him.
Tebrikler. Söylemem gereken bir şey daha var.
Oh, and there was something else I needed to tell you.