Tactical tradutor Inglês
1,863 parallel translation
Gredenko'nun Fayed'e beş Rus yapımı nükleer sağladığını ve birinin bu sabah Valencia'da patladığını biliyorum.
I know gredenko supplied fayed with five russian tactical nukes, one of which exploded this morning in valencia.
Böyle bir taktik ilerleme yakın bir saldırıya işaret ediyor.
A tactical advancement like that indicates imminent attack.
Tüm taktik ve istihbarat ajanlarının direkt ona rapor vermesini istiyorum.
I want all tactical and comm agents to report to him directly.
Doyle, konsolosluğa yapılacak saldırı için strateji belirlemede size yardım edecek.
Doyle will help you put a tactical profile together for an assault on the consulate.
Açıkçası, bu yola pek sıcak baktığımı söyleyemem.
Frankly, I'm reluctant to go the tactical route here.
Taktik ekiple birlikte hareket etsinler.
Have them coordinate with Tactical.
B611 kısa menzilli taktik savaş başlığı 300 kilotonluk bir patlama verimine sahip.
The B-611 short-range tactical warhead has a blast yield of 300 kilotons.
Mark dokuz nükleer bomba yerleştirilmiş, Kod adı "Ufuk" olan özel yapım silah platformu ile.
- A set of Mark-9 tactical nukes housed in a custom-made weapons platform codenamed Horizon.
Burada olaya taktiksel bir açıyla yaklaşıyoruz.
We're talking about a tactical action.
Taktiksel zaferlerimiz onları sinirlendiriyor.
Our tactical victories are pissing them off. Right.
"Yeniden yargılandığında taksiksel avantaj savunmadadır ve istatiksel olarak beraat şansı % 25 artar."
At retrial, the defense has "all the tactical advantages" "and the statistical chances of an acquittal rise by 25 %."
Taktiksel zaruretten mi tasarlandı bilemiyorum ama... -... kuvvetli olmayanlara uygun değildir.
I don't know if it was engineered as a tactical imperative, but it's not for the faint-hearted, is it?
Diplomatik soruna neden olabileceği için talimat gereği uydu telefonu sessizliğine uyduk.
( Tactical Operations Center ) For diplomatic concerns, we were instructed to maintain sat phone silence,
Pekala, Colby oradan ayrılmıyor seni de taktiksel yanıt ekibine yolluyorum şimdi Fidyecinin oyununu öğrenmemizle hareket etmeye hazır olun.
All right, so Colby doesn't... and I am rolling you a tactical response team right now... you be ready to make a move as we know what the kidnapper's game is.
- iki kez düşünsen daha iyi olur.
- about questioning my tactical orders.
- Taktiksel Emir mi?
- Tactical orders?
Cain'in günlüğüne taktiksel açıdan baktığım da, onun ya da Kendra'nın, yanlış yaptığı bir şey bulmak çok zor.
But I've been going through Cain's logs, and from a tactical perspective, it's hard to find a fault in anything that she did, or that Kendra did.
Ekipler... Tam kapsamlı taktik saldırıya hazırlanın.
Teams, prep for full tactical breach.
İsraf ihtimali nedeniyle açık taktiksel alanlarda zararsız olacaktır.
The chemical dissipates harmlessly in open tactical environments.
Önümüzdeki haftanın sonunda, 24 saatlik bir taktiksel saha egzersizini tamamlayacaksınız. Burda acemilik süresince öğrendiğiniz herşeyi kullanmanız gerekecek.
At the end of next week, you will compete in a 24-hour tactical field exercise that will employ everything you`ve learned during Basic.
Taktiksel olarak bir geri çekilme uygulamaya karar verdim.
I decided to make a tactical retreat.
Taktik operasyon subayı.
Tactical operations officer. I'll take it from here.
Bağırsakdeşer en iyilerden biridir, en iyisi olmasa da günümüz pazarlarının göz bebeğidir.
The Eviscerator is one of the finest, if not the finest, tactical folder on the market today.
Taktik bıçak, tırtıklı ucu var.
Tactical fixed blade, serrated edge?
Rostock'tan gelen açıklamaya göre, saldırı yapan tarafın gücü, Stratejik Bombardıman Kanat'ından üç takım ağır bombardıman uçağına eşlik eden... sekiz takım avcı uçağı ve dört taktik takımından oluşuyor.
The strength of the attacking force is, according to the statement by Rostock, 3 squadrons of heavy bombers, from the strategic bombing wing, escorted by fighters of 8 squadrons and 4 tactical squadrons.
eğer seninle çalışacaksam, taktik destek lazım.
If I'm gonna work for you, I want tactical support.
Tabi ki, sana verdiğim bu taktik desteğin sana bir bedeli olacak.
Of course, the tactical support I'm giving you will cost you.
Bilgi toplama, biraz taktik destek vereceğiz sadece.
Gathering intel, lending tactical support to a worthwhile mission.
Yaptığım her şey, büyük bir operasyon için taktik destek sağlamakmış.
Everything I've done has been tactical supportfor one big op.
İçki içmenizi gerektiren bir Gizli kimliğin, bedeli vardır... ama taktiksel avantajları bunu fazlasıyla değer kılar.
A cover ID that involves drinking comes with a price. But the tactical advantages make the hangover worth it.
0perasyon birimleriyle bir işim yok.
I have nothing to do with the tactical units.
Charleston'daki düzenli füze takımında.
Really? He's down in Charleston with the 725th tactical missile squad.
Onlara bazı taktiksel durumlar gösteriyorum.
Look, I'm taking them through tactical situations.
Buraya gelen tam bir taktik birliği var.
They have a full tactical unit inbound.
Casey'ye verdiğin adreste bir taktik ekibi hazır bekleyecek.
We have a tactical team meeting us at the location that you gave casey.
Sen, eğitimli, taktik personel değilsin, Spencer.
You're not a trained tactical officer, spencer.
Çavuş Williams, taktik biriminiz,.. ... Broadway'le Yedinci Cadde'nin köşesinde, komutum üzerine harekete geçmek için hazır bekleyecek. Ajan Beck ve Halinan,..
Sergeant Williams, your tactical response team will stand by at 39th Street between Broadway and Seventh, waiting for my word to move in.
Amerikan taktik nükleer silahları,
" American tactical nuclear weapons,
Taktik nükleer silah uluslararası terörizmin kutsal kasesi.
Tactical nuclear weapon is the holy grail of international terrorism.
Size taktik nükleer silahı kimin ve nerede patlatacağını söyleyeyim.
I'll tell you who is going to detonate a tactical nuclear weapon and where.
Ruslar, Kremlin'in Birleşik Krallıktaki bir Amerikan üssünden çalındığını iddia edeceği bir taktik nükleer aygıt kullanarak Londra'ya bir saldırı düzenlemeye hazırlanıyorlar.
The Russians are mounting an attack on London using a tactical nuclear device, which the Kremlin will then claim was stolen from a US base within the UK.
"Bu gün Birleşmiş Milletlerde Bir Rus heyeti Amerika'yı güney İngiltere'deki bir Amerikan hava kuvveti üssünde kaybolan birkaç taktik nükleer silahı rapor etmemekle suçladığında şimdiye kadar hiç görülmemiş olaylar yaşandı."
Unprecedented scenes at the United Nations today, when a Russian delegation accused the US of failing to report the loss of several tactical nuclear weapons from an American air force base in southern England.
Yeni bir planım var.
I have a new tactical plan.
Jethro'da bulunan bıçak ucu donanmanın taktiksel bot çakısıymış.
The knife tip found in Jethro came from a Navy-issue tactical boot knife.
İstediğin taktiksel bot çakısı geldi mi?
Have you received the tactical boot knife you requisitioned?
Lou taktik eğitmenimizdi.
Lou was Our tactical trainer.
Bundan taktik saldırısının pek iyi gitmediğini anlıyorum.
I take it the tactical assault didn't go too well.
İç Güvenlik'in oraya bir ekip yerleştirin.
Place a tactical team around Homeland.
Scofield operasyon prosedürlerimizi öğrenince inisiyatifi kaybettik.
We lost our tactical initiative the minute that Scofield figured out our SOP's.
Yetkisi olmadan emir verdiği taktik takımı 10 dakika içinde hazır olacak.
The tactical team that he ordered without authorization - is gonna be ready in ten minutes.
O kısmı atlıyorum.
You've all been briefed on our proposed tactical plan, so I'll jump right in here.