Tango tradutor Inglês
1,532 parallel translation
Ne kadar üzücü bir tango!
What a sorrowful tango!
Tango iki kişiIiktir, demezIer mi?
Don't they say, it takes two to tango?
Tango yapar mısın?
Do you tango?
Yıllar sonra, minnettar bir halk bu tangoyu onlara ithaf eder.
Years later, a grateful nation dedicates this tango to them.
Bir Tango şarkıcısı gibi yani?
Like a Tango singer, huh?
Tango'ya, veya bayrağa hakaret etmek gibi bir şeydi.
It was like offending the tango or the flag.
İkinci karısı Rita dansçıdır, tango yapar.
And there's Rita, his second wife. - The tango dancer.
Siz tango yapıyorsunuz, dansçısınız değil mi?
You dance the tango, right?
Beat One'dan Tango Charlie'ye. Tamam.
Tango Charlie, Here è a Beat
Sizi duyuyoruz, tamam.
a Beat, Tango Charlie here.
Harika, bir, iki, üç...
Bravo to tango one two three...
Flamenko'dan vazgeçtik ve tango yaptik.
We dropped the flamenco and plumped for a tango.
Sonra tango yaptik.
Then we danced the tango
Bravo Tango vektöründe düşman var.
We got a hostile at vector Bravo Tango!
Boscacci Habachi tango.
the Boscacci Habachi tango.
Tango için iki kişi lazım.
Well, it takes two to tango.
Tamam. Tango'ya mesafemiz 36.2 metre.
Distance to Tango 36.2 meters.
Sinyal sağlam. Tango'nun parmağı tetikte.
Tango's finger is on trigger.
Şehirde bir yerlerde yapılacak bir tangomuz var.
Somewhere in this town there's a tango waiting for us.
Son Tango.
Last Tango.
Bir-Tango-4.
One tango four.
Olumsuz 1-Tango-16.
Negative, 1-Tango-16.
1 - Tango-13, Sunset ve Leveton arasındayız, bölgeyi kapattık.
One-Tango-1 3, we're at Sunset and Leveton, we got the area blocked off.
X-Ray Tango üssü duyuyor.
'X-Ray Tango base receiving.
- Tekrar ediyorum, X-Ray Tango üssü duyuyor.
- Repeat, X-Ray Tango base receiving.
Kırmızı On'dan Tango X-Ray üsse.
Red Ten to Tango X-Ray base.
Derler bu Tangoya :
It's called the Tango :
Bu Tango :
The Tango :
- Bu Tango :
- The Tango :
Nerede öğrendin tangoyu?
Where'd you learn to tango?
- Düşünürsün, "Daha iyisi olabilir" - "Cehenneme kadar tango yap"
- So you think, "Might as well" - "Dance a tango to hell"
"Hiç olmazsa, tango yaptım"
"At least I'll have tangoed at all"
Emmanuel, ıslıkla bir tango çalabilir.
Emmanuel, he could whistle a tango.
Bence aralarında futboldan konuşmuyorlar
You know, there is much in common samba, tango and football.
Siz ikinize söylemiş miydim ilk dans olarak ben ve babanız, tango yapacağız.
Did I tell you two girls... that for the first dance, your father and I are gonna do the tango?
- Tango?
- The tango?
Hayatım, sana söylemiştim. Tango yapmayacağız.
Sweetheart, I told you we're not doing a tango.
Tango yapacağız.
We're doing the tango.
Tango çalışmamız gerekiyor.
We need to practice the tango.
Tango yapmayacağım.
I ain't doing no doggone tango.
Tango'nun aptal bir dans olduğunu düşünüyorum ve yapmayacağım.
I think the tango's a stupid dance and I ain't doing it.
Çünkü kalabalık dans aptal bir dans. Ve ben tango yapmak istiyorum.
Because the hustle is a stupid dance... and I want to do the tango.
- Tangoyu seyredelim.
- Let's watch the tango.
Percy Jones, tangoyu bilerek doğdu.
Percy Jones was born knowing how to tango.
Ve sana tango hakkında birşey söyliyeyim...
And let me tell you something about the tango.
Hemen New York'taki avukatlarıma göndereyim, dans başlasın!
I'll run it by my New York attorneys... and we'll be ready to tango.
Hey, sizde tango benzeri bir dans var mı?
Hey, do you have something like tango?
Tango mükemmelliğinde bir şey demek istedim.
I mean something as great as tango.
Sizin tangonuz gibi!
is like your tango!
- Tango'da kızı böyle tutarsın.
- in tango you grab her this way.
Paris'te Son Tango'yu mahvetmişti.
He totally ruined Last Tango in Paris for me.