Tavşancık tradutor Inglês
343 parallel translation
Tavşancık. "
Bunny. "
Tavşancık domuzun teki, doğru değil mi?
Isn't Bunny a swine?
Şimdi koş, tavşancık.
Now run, rabbit.
O'zavallı tavşancık'der.
He said the poor rabbit.
Tavşancık kraker ister mi?
Bunny want a cracker?
Zavallı tavşancık. Ölmüş.
Four rabbit's feet, and he got killed.
Bu küçük tavşancık tüm dünyaya bir tanık için bu kentin sokaklarında yürümenin güvenli olmadığını bildirmek üzere.
This little bunny is about to inform the whole world that it isn't safe for any witness to walk the streets of this city.
Zavallı tavşancık.
Poor bunny. Well, what about tomorrow?
- Nasılmış tavşancık?
- How's the bunny?
- Tavşancık neşeli!
- Bunny funny!
Tavşancık neşeli.
Bunny funny.
Tatlı neşeli tavşancık.
Honey funny bunny.
Hadi bakalım, seni tavşancık!
Come on, you little cottontail.
Bu küçük tavşancık, kesinlikle haçını geri almak isterdi. Hey siz!
This little cottontail sure wishes she had that cross back.
Tavşancık başladı ağlamaya ve amaçsız, kararsız yürümeye.
The hare, crying, wandered where his feet would take him.
Sadece zararsız, küçük bir tavşancık değil mi?
Oh, it's just a harmless little bunny, isn't it?
Ne oldu tavşancık?
What's up bunny?
Siz aptal tavşancık!
You stupid bunnies!
Çimenlikte iki tavşancık geziniyor. Yeşil yeşil çimenleri kemiriyor.
Two little rabbits there did sit... nibbling the green, green grass...
Sadece artık Tavşancık Perileri olmadığımızı söylemek istiyoruz.
We just want to say that we're not Spirit Bunnies anymore.
Ne olur benimle konuş tavşancık.
Please talk to me, bunny.
Mavi renk düğmeden gözleriyle bana dik dik bakan bu iki pofuduk tavşancık yüzünden ayaklarım terlemeye başlamıştı.
Lmmediately my feet began to sweat as those two fluffy little bunnies... with the blue button eyes stared sappily up at me.
Bay Tavşancık da resimde çıkmalı.
Mr. Bunny needs to be in this picture too.
- Üzerinde tavşancık olanlar.
- With bunnies on them.
Bir grup tüylü tavşancık çetesiyle karşılaştı.
He soon happened upon the cute and fuzzy bunny gang. Perhaps they could help him.
İlk tavşancık, "Aşk böylesi çirkin bir adamın semtine uğramaz" dedi.
"Love would have nothing to do... " with such a stupid-looking creature, " said the first cute and fuzzy bunny.
Toz tavşancıkları normalde görünmez. Ama arada aydınlık bir yerden karanlık bir yere girince görünebilirler.
When you walk into a dark room from outside your eyes dim and so the dust bunnies come out
- Dışarı çıkın toz tavşancıkları. - Dışarı çıkın toz tavşancıkları.
Come out, dust bunnies
Küçük tavşancık mı?
"Bunny rabbit"?
Bir zamanlar bir küçük tavşancık varmış. Çok yalnızmış.
Once upon a time there was a bunny rabbit, a lonely one.
Bir süre sonra çitin arkasındaki bir sürü küçük tavşancık " Ben de seninle oynayabilir miyim?
Soon, lots of bunny rabbits were peeking over the fence, saying... "Can I play too?"
- Evet, küçük tavşancık gibi.
Abu? - Yeah, like the bunny rabbit.
- Tavşancık mı?
- Rabbits?
Fluffy 14 güzel tavşancık doğurdu.
Fluffy gave birth to 1 4 beautiful bunnies.
- Teşekkürler tavşancık.
- Thank you, bunny.
Efendim, tavşancık?
Yes, bunny?
Bu kıvırcık tüylü tavşancık.
This is Fuzzy Bunny.
Gel tavşancık, gel tavşancık.
Here, bunny-bunny. Here, bunny.
Tavşancık.
Cockerbunny.
Hey, küçük tavşancık. Deliğine mi giriverdin?
Hey, little rabbit, you down that rabbit hole?
Hey, tavşancık.
Hey, bunny.
Tavşancık.
Bunny?
Tavşancık zıpladı.
The bunny hopped here.
Tavşancık hopladı.
The bunny hopped there.
"Tavşancık ormanda çiçek topladı."
"The bunny hop-hopped to the top of the square."
Ne oldu, tavşancık? - Sen kulak asma yine de.
- What is it, rabbit?
Tavşancık Sendromu. Benimki gibi işlerde sıklıkla olur.
Pre-Bunny Syndrome. lt happens quite often in my line of work.
Bu gerçek mi, tavşancık sendromu?
This is real? Pre-Bunny Syndrome?
Toz tavşancıkları dışarı çıkın!
Come here, dust bunnies
- Tavşancık.
- Oh, bunny! - Charles.
Hepiniz susun yoksa küçük, şirin tavşancık ölür!
Ok, that does it.