Teleport tradutor Inglês
427 parallel translation
Dinle! Beni oraya ışınlaman gerekiyor.
Listen, you need to teleport me there.
Işınlanıyor, hile yapıyor! Artık onu asla yakalayamayız!
She's got a teleport, that's cheating!
Ailen öldürüldü ama sen son anda kendini ışınlayabildin.
Your family get killed, but you teleport out.
Elinde acil durum taşıyıcın vardı.
You had an emergency teleport.
– Zamanın akışını hızlandıramıyorsan ya da beni buradan ışınlayamıyorsan hayır.
– No. Not unless you can alter time speed up the harvest, or teleport me off this rock.
Işınlama cihazına gidelim.
Let's get to the teleport.
"Işınlamak" ne demek?
What does "teleport" mean?
"Işınlama cihazı" nerede?
- Where's the teleport?
Hepiniz ışınlama cihazına girseniz iyi olur.
- Better all get into the teleport.
Yalnızca cansız nesneleri ışınlayabiliyorum.
I can only teleport inanimate objects.
Canlı şeyleri ışınlayınca ne oluyor?
What happens when you teleport living things?
Seni şu anda ışınlamak istiyorum.
I want to teleport you right now.
Ve dinazoru güvenli bir yere taşıyacaklar.
They'll teleport the dinosaur to a safe place.
Isinlanabiliyor.
( SIGHS ) She can teleport.
- Hiçbir yere isinlanamaz.
She can't teleport.
Barry unutma, goremezse isinlanamaz.
Barry, remember : She cannot teleport if she cannot see.
Oradan isinlanmasinin mumkunati var mi?
Is there any way she can teleport out of this?
- Bu şey ışınlama yapmıyor mu?
Does that thing work as a teleport?
- Işınla kendini.
Teleport.
Ne yapacağız? 5 tane aşırı duygusal ve otoriter insanı buraya ışınla.
Teleport to us 5 overbearing and overemotional humans.
Güzel. Onları Angel Grove Şehrine ışınla.
Teleport them to Angel Grove City.
Işınlanmaya hazırlanın.
Prepare to teleport.
Jason, Billy hemen buraya ışınlanın.
Jason, Billy, teleport here immediately.
Bu harika Billy. Şimdi Jason'ı bulabilir ve onu buraya ışınlayabiliriz.
Now we can get a fix on Jason and teleport him back here.
Onu buraya ışınlayamaz mısın?
Can you teleport him here? Yeah.
Hepinizi gemiye götüreceğim böylece D'Ken'in gücü size ulaşamaz.
I will teleport you all to the ship, beyond the reach of D'Ken's power.
Gemiyi ışınlamaya çalışıyorlar.
They're trying to teleport the ship.
Nakletmeyi denerseniz tekrar, yanına yaklaşırsanız,
If you try to teleport it again, if you even go near it,
Yıllarca..... kafatasının kendisini yaratıkların yaşadığı yere yine aktarmasını bekledi ama başaramadı.
He tried for years..... to make the skull teleport him again to where the aliens lived, but he never could.
Işınlanarak mı?
Teleport?
7. aşamada biyolojik giysiyi al. Ve onu asit tankına götür. Sahi mi?
At level seven, grab the bio-suit and then teleport to the acid tank.
Peki.Bu her neyse dışarı ışınlanamıyorum!
Okay. Wherever this is, I can't teleport out!
Bu küçük bebek senin ışınlanma gücünün faz değişimi frekansını değiştirecek.
This little baby will alter the phase-shift frequency of your teleport power.
- Gerçek dünyaya ışınlanabilirsin.
- You can teleport back to the real world.
Şu tuşa bas ve ışınlan.
Push that button and teleport.
İçinden ışınlan!
Teleport through!
Kendini yararlı kılıp bizi tepeye ışınlayamaz mısın?
Can't you, like, make yourself useful and just teleport us up to the top?
Trance'in hidroponikteki balıklarından biriyle ışınlanmaca oynadık.
We played hide-and-go-teleport with one of trance's fish in hydroponics.
Başka bir yere ışınlayabilir misin?
Can you teleport it outta here?
Onca yolu ışınlanarak gelmen büyük bir incelik.
It was good of you to teleport all this way.
Bu yüzden, senden çabucak oraya ışınlanıp gelmeni istiyorum...
Well, if you teleport over there real quick like a bunn...
Işınlan haydi.
Just teleport.
Sadece resmi işler için ışınlanabiliyorum.
I can only teleport for official business.
Anya, bizi buradan ışınla lütfen.
Anya, teleport us out of here, please.
Forge sen ışınlandığın zaman, başka bir boyuta geçtiğine inanıyor.
Forge believes when you teleport, you actually pass through another dimension.
Bir daha ışınlanabileceğimi hiç sanmıyorum.
I don't think I can ever teleport again.
Kurt eğer normal ışınlanırsan yaratıkların sana bir zararı olmayacağından eminim.
Kurt, I'm certain the creatures present no danger to you when you teleport normally.
Umarım ışınlanma yeteneğine kalıcı olarak zarar vermemişizdir.
I just hope we haven't impaired his ability to teleport permanently.
Kendini içeri taşıyabilir misin?
Can you teleport inside?
Işınlanma için izin istiyorum.
Teleport and destroy!
Bunun anlamı o çiçekleri mahvedecek.
Prepare to teleport.