English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ T ] / Toothpick

Toothpick tradutor Inglês

277 parallel translation
Kürdanın var mı?
You got a toothpick?
Hayır, kürdanım yok.
No, I haven't got a toothpick.
Ağzında kürdanla, insanlarla konuşma. Çok kaba.
And don't talk to people with a toothpick in your mouth.
Önce Arkansas kürdanımı geri ver.
First give me back my Arkansas toothpick.
Hey, kürdanınız yanıyor.
Hey, your toothpick's on fire.
Bu bir kürdan değil.
This ain't a toothpick.
Kürdan o, kürdan, tütün çubuğun değil.
It's a toothpick A toothpick, not your pipe
Kürdan.
Toothpick?
- Steve'in elindeki şeye bak.
- Just look here what Steve's got. - What is it, a toothpick?
bir kürü bile kıramadı.
After that he was so durn weak, couldn't even break a toothpick.
Şu kürdanı görüyor musun?
Do you see that toothpick?
- Ne oldu, kürdancığım?
- What, my little toothpick?
Al bakalım kürdanını!
Here's your toothpick!
Mr.McCool şu Arkansas çirozunu durdurun.
Make him throw away that Arkansas toothpick, Mr. McCool.
O çerez masasında kürdan mahfazası gibi görünüyor.
He looks like a toothpick holder on an hors d'oeuvre table.
Tüm silahları temiz tutuyoruz. Kürdan zannetmiyorsun onu, değil mi?
We are cleaning all the weapons or do you believe that is a toothpick?
Kürdan Charlie söylemiş olabilir mi?
Toothpick Charlie maybe?
Kürdan Charlie mi?
Toothpick Charlie?
Sen de, Kürdan.
You too, Toothpick.
Kürdan Charlie nedeniyle kalbi kırılmıştır diyorduk.
We thought you was all broken up about Toothpick Charlie.
Kürdan Charlie'yi öldürdün, biliyoruz.
You vulcanised Toothpick Charlie, and we know it.
Küçük Bonaparte, Kürdan Charlie'nin başına gelenlerden ötürü çok kızgın.
The word is, Little Bonaparte is real sore over what happened to Toothpick Charlie.
Garajdan Charlie'nin son kürdanını aldı.
He even got Charlie's last toothpick from the garage.
Küçük Bonaparte, Kürdan Charlie ile cennet korosunda şarkı söyler.
Little Bonaparte and Toothpick Charlie will be singin'in the same choir again.
Evet Schrafft'taki bir palyaço bir sandviç yemiş ama sandviçin üzerinden kürdanı çıkarmayı unutmuş.
Yeah. Some clown at Schrafft's ate a club sandwich... including the toothpick.
Peki ya bu ok neyin nesi?
And what is this, a toothpick?
Adı Julio Miranda ve bir bilgisayarı, sadece bir kürdan yardımıyla bile tamir edebilir.
His name is Julio Miranda, and he can fix a computer with a toothpick.
Arı, bana bir kürdan getir.
Bee, bring me a toothpick.
- Hayır o bir tırnak törpüsü.
- No, it's got a toothpick in there.
Hayır içinde kürdan bile var, görüyor musun?
No! It's got a toothpick in there. You see over there?
Bir an "seni seviyorum" dedi kadın bir kürdan kullanmayı denedi.
At the moment he said "I love you" she happened to use a toothpick. He hated her forever from then on.
- Kürdana benziyor, ahbap.
- Looks like a toothpick, man.
- Kürdan değil, ahbap.
- It's not a toothpick, man.
- Kürdan, ahbap.
- It is a toothpick, man.
Kürdan.
It is a toothpick.
O herifleri boynundan yakalayıp, kürdanı tam olarak dişlerinin arasına sokacağım.
I will grab these guys by the neck, take the toothpick, and stick it right in between their teeth.
Bir kürdan değil.
Not with a toothpick.
Tıraş aynası var diş fırçası, kürdan, tırnak makası ve törpüsü ve diş aynası var.
You got yourself your shaving mirror your toothbrush, a toothpick. You got toenail clippers a nail file and you got yourself a dental mirror.
Ötekisine de dişimde kürdanla giderim.
The other one, I go through with a toothpick.
Kürdan al.
Have a toothpick.
- Sanki bir koca ayak sopayı kürdan gibi kullanmış.
- It looked like Bigfoot had used it for a toothpick.
Boynunu diş fırçası gibi kıracağım.
I'll break your neck like a toothpick.
Şirinlik onu Batı Virginia'daki bir kürdanı büyük karla satmaktan alı koymazdı.
Sweetness wouldn't stop him... from taking a huge profit out of some toothpick mill in Hickville, West Virginia. Now, eat the goddamn muffin.
Kürdanda kan lekesi, sigara külü yan kapıdaki bahçede yeni toprak.
Bloodstains on a toothpick, cigar ash, new soil in the garden next door.
- takım elbiseli halin, ahh o yüzünde ki nokta ve bu kürdan.
Dressed like that, with that spot and that toothpick.
.. jhonny.
.. Toothpick.
Onun ismi Johnny, "Ben'i" ve Kürdanı var.
His name is Johnny, he's got the spot and the toothpick.
Bu kürdan'ı görüyor musun?
Can you see this toothpick?
kürdan Johnny!
Johnny Toothpick!
O, benzerini öldürecek, bende cenazende biraz ağlayacağım ve kürdan Johnny ölmüş olacak.
He'll kill him, I'll cry at the funeral and Johnny Toothpick will be dead.
Kürdan Johnny'i gördüm!
I saw Johnny Toothpick!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]