English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ T ] / Treated

Treated tradutor Inglês

7,120 parallel translation
Ve bana hak ettiğim şekilde davranmaya hazır olmadan sakın geleyim deme!
And don't come back till you're ready to treat me the way I deserve to be treated!
Sana tam olarak hak ettiğin şekilde davranıyorum.
I do treat you the way you deserve to be treated.
Gamma radyasyonuna duyarlı film kullanıyorum.
This film I'm using has been treated to be sensitive to gamma radiation.
Ama sahip olduğu o arkadaşlara samimiyetle ve cömertçe yaklaşıyordu.
But those friends she had, she treated with an open heart and an open hand.
Her ne kadar kimse bana davrandığın gibi davranılmayı hak etmese de.
And though no one deserves to be treated as you have treated me.
Benim duyduğum bu adamın oğluma piç gibi davranmasıydı, öyle de.
What I heard is this man treated my son like a horse's ass, which he is.
Bir hiçmiş gibi davranılmaktan bıkmadınız mı?
Just dismissed. Aren't you tired of being treated like nothing?
Bence gerçek bir hastanede tedavi edilmeli!
I think she should be treated in a regular hospital.
Tedavi ettiğim çoğu rahipin psikoseksüel olarak büyümesi engellenmişti.
Well, many of the priests that I treated were... psychosexually stunted.
Burası İngiltere gibi gerçek bir ülke olsaydı, böyle muamele görmezdik.
If this was a real country, like England, we wouldn't be treated like this.
Bu çok doğaldır. Sen de onun sevdiği şeyler hakkında konuşabilirsin.
It's very common and can be treated by talking to her about things she likes.
Ölüler tedavi edilemez mi?
Can't the dead be treated? - What?
- Ölüler burada tedavi edilebilir.
The dead can be treated here.
Savaşçılara, beyazların dünyasında çok zalimce davranırlar.
The braves would be treated too cruelly in the white man's world.
Bana göre ekibe seçilmeme nedeni ise ona karşı tavır almış manyak koçuydu.
It's because I'm too fat. " Um, I attribute her not making that team to the psycho coach that she had, who was, um, giving her a lot of attitude about the way that she treated other kids on the team and chose not
Kraliçe Devasena'ya bir sirk hayvanı gibi davranıyorlar.
Our Queen Devasena being treated like cattle in a fair.
Amcan sana adil davranmadı.
Your uncle has treated you unfairly.
O bana iyi davranırdı!
He treated me good!
Ve farklı muamele görmem gerektiğini sanmıyorum.
And I don't think I ought to be treated any different.
Neden herkesten farklı muamele görüyor ki?
Why is he being treated differently than everybody else?
Bir gösteri izliyorduk.
We were treated to a show.
Bence Ella Fitzgerald, Billie Holiday mertebesinde.
To me she should be treated like Ella Fitzgerald, ..like
Bu davranış uzun süre hayatımı mahvetti.
The way you treated me really messed me up for a long time.
- Bayan Haughton ısmarladı.
Mrs Haughton treated us.
Buna uyulmaması durumunda saldırı emri verilecektir.
Failure to comply will be treated as an act of aggression.
Bu yüzden, bu şekilde muamele gösterilecek.
And therefore, will be treated as such.
Bunu ben söylemiyorum... Onlara iş vermek zorundayız, Ama onlara saygılı davranılması gerekir aynen çocuklarımıza, arkadaşlarımıza davrandığımız gibi.
And I'm not saying that we don't- - We need to give them work, but they have to be treated with the same respect that we treat our children, our friends.
* Seymour senin arkadaşın * * Kimse hiç *
¶ treated me kindly ¶
O ise sana bir uşak gibi davrandı.
And she has treated you like a servant.
Biliyorsun, bizim ailede beni dışlayan tek kişi babam değildi, tamam mı?
You know, dad wasn't the only one in the family who treated me like a fucking outcast, okay?
Sana pislikmişsin gibi davranıyordu. Ben de öyle davranıyordum.
He treated you like a piece of shit, and I did, too.
Ona yeni bir yıkıcı güç gibi davranıyorduk.
We treated her like the discovery of any new destructive force.
Ashby ENI tedavisi ile tüm SOS hastalarının tedavi edilmesi ve ileride bu tip vakaların yaşanmaması yalnızca an meselesi.
With the Ashby Eni cure, it is only a matter of time before all current S.O.S. cases are treated, and future cases prevented.
Ve bir adam kim muhtemelen başka türlü ah, bir tür olurdu, Siyasi nedeni c? l?
And a guy who probably otherwise would have been a kind of, uh, political cause célèbre, who... who would have had all of these supporters calling for his freedom, instead was treated as a...
- Bu operasyonu kamuya duyurman hıyanete girer ve Amerika Birleşik Devletleri'ne ihanet etmiş olarak görülürsün.
If you go public with this operation, you're committing treason, and will be treated as a traitor to the United States of America. No!
Ameliyat sonrası vücutta apse görülebilir ve kobaya antibiyotik verilmelidir.
It can also form an abscess... and it should be treated with antibiotics.
Pizoni, Pops'ın İmparatorluk adına çalışacağını ve ona iyi davranılacağını söyledi.
Pizoni told me that Pops was gonna work for the Empire and that he'd be treated well.
Serumunla tedavi ettiğinde sporlar patlamadan ve yıldızlararası çekimden sağ çıkacak.
Once you've treated them with your serum, the spores will be able to survive the explosion and the interstellar vacuum.
Eşime haketmediği şekilde davrandım o da bana haketmediğim şekilde davrandı.
I was wrong to treat my wife the way I treated her and she was wrong to treat me how she did.
Mahzenlerinde yaralılar tedavi edildi, salonlarında tabutlar imal edildi.
In its cellars the wounded are treated, in its halls, coffins are built.
Babana bir kral gibi davrandım.
I treated your father like a king.
Başka bir devlet hastanesinde tedavi görüyorum.
I'm being treated in another hospital, a public one.
Sayın Başkan Yardımcısı'nın eşini tedavi eden doktora muayene oldum.
My doctor's the same that treated the vice president's wife.
Ne zaman bıçak yarası alacağınızı bilemezsiniz keskin uçlu herhangi bir silahla bıçak yarası alabilirsiniz ve uygun şekilde tedavi edilmezse en kötü ölümlerden biriyle yüz yüze kalabilirsiniz.
You never know when you're gonna be the victim of a knife attack, or indeed any kind of attack with a sharp-edged weapon, and a knife wound, if not treated rapidly, can be one of the worst ways to die...
Yeme bozukluğu yüzünden Floransa Tedavi Merkezi'ne yatırılınca.
Florence Recovery Center for an eating disorder. What was he being treated for?
Los Angeles'ta sana değersiz bir şeymiş gibi davrandım.
In LA, I treated you like a piece of meat, man.
Üniformamızı çıkarırsak casus muamelesi görürüz.
If we're caught out of uniform, we'll be treated as spies.
Size yapılan davranışlar için özür diledim zaten.
I have already apologised for the way you were treated.
- Böyle muamele görmek istemiyorum?
- I don't want to be treated this way.
STEVE KANDELL İLE RÖPORTAJ SPIN
Does it seem different how you're treated here in a way
Sana oğlum gibi davrandım.
I treated you like a son.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]