English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ T ] / Treating

Treating tradutor Inglês

4,085 parallel translation
Şeker toplamaya beraber mi giderdiniz?
Did you guys always go out trick-or-treating together?
Altı ay sonra, Danny bana sürpriz yaptı ve beni şeker toplamaya götürdü. Sadece ikimiz.
So six months later, Danny surprised me and took me trick-or-treating, just the two of us.
Jackie, hastalara bakarken uyuşturucu kullanıyordun.
Jackie, you were a drug addict treating patients.
Hope, çocuk muamelesi yapmakta haklıdır belki.
Well, maybe Hope is right in treating her like a kid.
Şunu arka bahçeye gömsek de milletten şeker isterken kayboldu desek olmaz mı?
Can we just bury him in the backyard... and tell my parents we lost him trick-or-treating?
Manyağın biri Timmy'nin çantasına şeker isterken bir kaset bırakmış.
Some creep slipped a videotape into Timmy's candy bag while they're trick or treating.
Şu O'Banion, sana düzgün davranıyor mu?
So, O'Banion, he been treating you right?
Annesi, sanki o ölecekmiş gibi davranıyor.
His mother's treating it like he's dying.
İkimize masaj yaptıracağım.
I'm treating us to massages.
Öz kardeşine koca muamelesi yapıyor.
Treating her brother like her husband.
Bana yine hainmişim gibi davranıyorsunuz.
For this? You are treating me like a fucking traitor again.
Yani aynı zamanda Emmeline'e de mi bakıyorsunuz?
So you're treating Emmeline as well?
Söyle bakalım, o iğrenç Rudy 1 sana nasıl davranıyor?
Oh... So... how's that awful Rudy 1 treating you?
DBS'eyle Şizofreniyi tedavi etmek sadece bir teori.
Treating Schizophrenia with DBS is just a theory.
Kimseyi tedavi ediyor mu?
Is she treating anyone medically?
Demek istediğim, neredeyse öldürülüyordu. Şimdi de FBI gestaposu ona sanki bir suçluymuş gibi davranıyor.
I mean, she almost got killed, and now the FBI gestapo is treating her like a criminal.
Ama başı iyileştirirsem anlamayacak.
I can not say I can cure you by treating your feet.
Olduğu şey şu, sana Darby'nin bana nasıl davrandığını gösteriyorum ve nasıl hissettiğini anlıyorum.
What it is, is my way of showing you that Darby's treating me the same way I treated you, and I understand how you felt.
Azıcık sinirlenmeme izin ver çünkü YouTube'a yüklendiğimde, Don beni kapı dışarı ettiğinde Jim bana kardeşiymişim gibi davranmaya başladığında ve Lisa benimle konuşmayı bıraktığında bu şey var diye sinirlenmedim.
Let me blow off some steam,'cause I didn't say anything when I got youtubed and Don kicked me out, or Jim started treating me like a sister, and Lisa stopped speaking to me because I had this thing.
Tuhaf biriymişim gibi davranıyorsunuz bana!
So rude! Treating me like I'm weird!
Tedavi eden doktora düştüğümü hatırlamıyorum demiş.
She told the treating Doctor that she didn't remember falling.
Dünyanın gücü ve eserleri sana iyi davranıyor mu?
How's the world of power and monuments treating you, huh?
Eğer kızı, yürüyen kuluçka makinesi olarak görüyorsan bu senin ayıbın.
You want to insist on treating her like a walking incubator, then that's your mistake.
Duydum ki, doktorların Troy için yeni bir tedavi planı varmış tabi şimdi onun velvetin kullanmış olduğunu biliyorlar.
I heard that the doctors have a plan of attack for treating Troy, now that they know he was taking Velvetine.
Özel sektör sana iyi bakıyor.
Private sector's treating you all right.
Gördüğüm kadarıyla müdürün ofisi kendisininmiş gibi kullanıyor.
From what I've seen, Henry's treating the office of the D.C.S. as if it's his own.
Ona yardım etmek istiyorsan düşmanınmışım gibi davranmayı bırakmalısın. Çünkü asıl düşman bagajda uyanmak üzere..
If you want to help him, you need to stop treating me like the enemy, because the enemy is waking up in the trunk.
Bana hayatını ben mahvetmişim gibi davranmayı kes.
Stop treating me like I screwed up your life.
Acil yardım Bayan Ramos'la ilgilendi. Epey sarsılmış durumda.
EMTs are through treating Ms. Ramos.
- Emlak işleri nasıl gidiyor?
Well, how's the real estate market treating you?
Böyle savunmasız hayvanlara, kötü davrandığın için kendinden utan.
Shame on you! Treating defenceless little animals like that.
Ben sadece, orada hayatımı kurtardığın için teşekkür etmek... ve şey... Bir de önceki davranışlarım için özür dilemek istedim.
I just wanted to thank you for saving me back there and well, you know, apologise for treating you the way I did.
Bakın, ben bunu gizli olarak yaptım.
Look, I'm treating him privately.
QT için tedavi ediyordum onu.
Yeah, you know, I'm just treating him on the QT.
Babam sana iyi davranıyor mu?
My father treating you well?
Neden onu tedavi etmiyorsun? - Ne?
Hey, hey, why aren't you treating him?
Doktorunuz, adam veya kadın, radyasyonla tedavi etmeyi denedi mi?
Okay, did your doctor... did he or-or... or she, uh, try treating it with radiation?
Onu hiç böyle görmemiştim? Bana karşı mesafeli davranıyor.
Have you seen the way he's been treating me lately?
- Unut bunu, şeker ya da oyun için gitmeyeceğim.
- What? - Forget it. I'm not going trick-or-treating.
Onunla yaptığımız şaka ya da şeker gezmelerimize bayılıyorum.
Ooh, I love trick-or-treating with him so much.
Şimdi annenle gidip, şaka ya da şeker oynayıp dünyayı kurtarabilirsiniz.
Now you and your mom can go trick-or-treating together and keep the universe safe.
Şeker ya da şaka için 3 saattir buradayım ve hepsi de benim şekerlerim.
-... stole the guy on Halloween. I've been trick-or-treating for three hours. That's all my candy.
Tamam, eğer Bert'in benimle şaka ya da şeker için gitmesini istemediysen bunu bana önceden söylemeliydin.
Okay, if you didn't want me to take Bert trick-or-treating, you should have just told me.
Şimdi bize izin verirsen oğlumla şaka ya da şeker oynamaya gideceğim.
I'm gonna go trick-or-treating with my son.
Bana herkese davrandığı gibi davranıyor. Bu beni normalmişim gibi hissettiyor.
She's treating me like she always treated me, and that makes me feel normal.
Skaar böyle itaatkâr davrandığı sürece ona adaletli davranma niyetindeyim.
I have every intention of treating skaar fairly. As long as he continues to obey.
Birinin hayatını tedavi etmek, şu yaşlı doktorun son isteği.
Treating one person's life, it's one last wish of this older doctor.
Ben de kendi kendimi tedavi etmeye karar verdim.
So I decided to start treating myself.
- Ve bizim hala şeker ya da şaka * diye soracağımız çok bayram var.
And we still got trick or treating to do.
Ama bir noktadan sonra, nasıl diyeyim.. ... seks hayatımızı da yapman gereken bir görev gibi gördün.
But somewhere along the way- - I don't know- - you just started treating our sex like it was... another one of your missions.
Her sene onunla ya şeker ya şaka oynarsın.
You go trick-or-treating with him every year.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]