Trunchbull tradutor Inglês
35 parallel translation
Ben de Agatha Trunchbull. Crunchem Hall İlkokulu müdürüyüm.
Agatha Trunchbull, principal, Crunchem Hall Elementary School.
Hayır, bu okul müdürü bayan Trunchbull.
No, that's the principal, Miss Trunchbull.
Trunchbull, saklanmaya çalışanları kırbaçlamayı sever.
The Trunchbull likes to snap a whip in there to see who's trying to hide.
Daha dün, Trunchbull ikinci sınıflarda çocukları gözaltında tutmak için haftalık ziyaretini yaparken Julius Rottwinkle sınıfta...
Like yesterday, in the second grade, the Trunchbull makes a weekly visit to every classroom to show the teachers a thing or two about handling kids.
Trunchbull, olimpiyatlara katılmış.
The Trunchbull used to be in the Olympics.
"Bayan Trunchbull'a itaat etmeliyim."
"I must obey Miss Trunchbull."
Evet bayan Trunchbull.
Yes, Miss Trunchbull.
- Neler ne bayan Trunchbull?
- What's what, Miss Trunchbull?
- Hayır bayan Trunchbull.
- No, Miss Trunchbull.
Aslında, sınıfımdaki yeni kız için geldim bayan Trunchbull. Matilda Wormwood.
Actually, it's about the new girl in my class, Miss Trunchbull Matilda Wormwood.
- Hayır, hayır bayan Trunchbull. - Evet!
- No, no, no, Miss Trunchbull.
Bayan Trunchbull bütün okulu pastasını yiyen çocuk yüzünden geç bıraktı.
- Miss Trunchbull kept the school late because a boy ate some chocolate cake.
FBI babasını izleyip Trunchbull okulda terör estirirken arkadaşlarıyla oyun oynadığı anlar, Matilda'nın mutlu olduğu nadir anlardı.
With the FBI watching her father and the Trunchbull terrorising her school it was a rare, happy moment when Matilda could just play with her friends.
Bayan Trunchbull'un bugün sınıfımızda dersi var Lavender.
Miss Trunchbull teaches our class today, Lavender.
Günaydın bayan Trunchbull.
Morning, Miss Trunchbull.
Günaydın bayan Trunchbull.
Good morning, Miss Trunchbull.
- Evet bayan Trunchbull.
- Yes, Miss Trunchbull.
Teşekkürler bayan Trunchbull.
Thank you, Miss Trunchbull.
Hayır bayan Trunchbull.
No, Miss Trunchbull.
- Niçin bayan Trunchbull?
- For what, Miss Trunchbull?
Tatlım, bayan Trunchbull yüzünden böyle hissediyorsun.
Oh, sweetheart, don't let Miss Trunchbull make you feel that way.
Bayan Trunchbull bu evde yaşıyor.
That's where Miss Trunchbull lives.
- Trunchbull muydu?
- The Trunchbull.
Trunchbull, benim teyzem.
Aunt Trunchbull.
Evimi terk ettiğimde, Trunchbull teyzemin evini tüm hazinelerimi de geride bırakmak zorunda kaldım.
When I left my home, Aunt Trunchbull's home I had to leave all my treasures behind.
Bayan Trunchbull neden korkar acaba?
I wonder what Miss Trunchbull is afraid of.
Trunchbull'un resmini kim çizmişse sağlam bir midesi olmalı.
Whoever painted the Trunchbull must have had a strong stomach.
Babam öldükten sonra Trunchbull, onları saydığı için bir tane bile alamadım.
When he died, Trunchbull would count them so I couldn't even sneak one.
Baban ona Trunchbull mu diyordu?
And he called her Trunchbull?
- Bayan Trunchbull, acaba ben...?
- Miss Trunchbull, may I...?
Bayan Trunchbull, dün gece sizin evinize gelen bendim.
Miss Trunchbull, I was the one who was at your house last night.
Artık 7 yaşında değilim Trunchbull teyze.
I am not 7 years old anymore, Aunt Trunchbull.
Hayır, hayır Trunchbull, lütfen onu atma.
No, no, Miss Trunchbull, please don't throw him.
Ve Trunchbull kaçıp gitti. Bir daha da onu gören veya ondan bir haber alan olmadı.
And the Trunchbull was gone, never to be seen or heard from never to darken a doorway again.