Tyranny tradutor Inglês
617 parallel translation
Zalimlere ölüm!
Down with tyranny!
Bize zulmedenlere!
Against us, tyranny
Kardeşler, dostlar, vatandaşlar devrimin yükselen güneşi tiranlığı yok etti.
Brothers, friends, citizens... the rising sun of revolution has destroyed the tyranny.
Bir grup serserinin zulmüne ve saray entrikacılarının zorbalıklarına müsaade etmeyeceğim.
To the unreasonable tyranny of the mob... and to the malicious tyranny of palace intrigue... I shall not submit.
Açgözlülük ve zulüme karşı öfkenin hikayesi.
A story of greed and tyranny and of anger against it, of what it cost.
Efendim, bir adam bu zorbalığa dayanamadı.
One man, milord, would not endure such tyranny.
Suçunu, isyanını haklı çıkarmaya çalışmıyorum onu buna iten zorbalığı lanetliyorum.
I don't try to justify his crime, his mutiny but I condemn the tyranny that drove him to it.
Gaddarlığınızın sembolü olduğunu söylüyorlar.
They say it's the symbol of your tyranny.
Bayrakların titretir zorbalığı, Kırmızı, beyaz ve mavi renkler doğduğu zaman.
Thy banners make tyranny tremble when borne by the red, white, and blue.
Zalimsin, eziyet ediyorsun.
I'm sick of you and your tyranny.
Ama savaştan sonra liderimiz halkınızı İngiliz zulmünden kurtarmayı düşünüyor.
But after the war, the führer intends to liberate your people from the British tyranny.
Onlar bize ve bizden sonrakilere her türlü despotluk ve terör tehdidine karşı çıkma gücü verecek.
Instead, they will inspire us with an unbreakable determination to free ourselves and those who come after us from the tyranny and terror that threaten to strike us down.
Dr. Jaquith, zalimlik annelik içgüdüsünün ifadesidir diyor.
Dr. Jaquith says that tyranny is sometimes the expression of the maternal instinct.
"Despot bir ana."
A mere... tyranny.
Ve insanın ruhunu, fatihin ayakları altında ezen bir zorbalık doğmuştur.
And tyranny arose grinding the human spirit beneath the conqueror's heel.
Ben kendi payıma düşen zorbalık yükünü kaldırıp atabilirim dilediğim zaman.
That part of tyranny that I do bear I can shake off at pleasure.
Başı göklerde zorbalık alsın yürüsün her birimizin ölüm sırası gelene kadar.
So let high-sighted tyranny range on till each man drop by lottery.
Zorbalık bitti!
Tyranny is dead!
İmparatorun zulmüne karşı cumhuriyet için çabalıyorum.
I'm fighting for the republic against the tyranny of the emperors.
Dünyada acımasızlık, kin ve zorbalık var.
There's cruelty and hatred and tyranny in the world.
Bu ne zorbalık böyle?
What's this tyranny?
Zorbalık konusunda fazlasıyla bizim gibi düşünüyorlar, ve saygıdeğer davamıza katılacaklar.
They feel strongly as we do about the tyranny, and would join in our worthy cause.
- Söyledim. Bayan Shore'la yaptığı antlaşmayı, vekilinin Fransa'daki temaslarını da söyledim. Şehvetinin nasıl doymak bilmez olduğunu, şehirdeki kadınları nasıl kirlettiğini, en ufak bir hatada bile ne kadar acımasız olduğunu, kendi gayri meşruluğunu, babanız Fransa'dayken annenizin ona gebe kaldığını, zaten görünüşte de Düke hiç benzemediğini, hepsini söyledim.
- I did... with his contract with Mistress Shore... and his contract by deputy in France - the insatiate greediness of his desires... and his enforcement of the city wives - his tyranny for trifles - his own bastardy, as being got... your father then in France... and his resemblance being not like the duke.
- Zorbalıktan nefret eden her insan.
- Every man who hates tyranny.
Zorbalıktan mı, yoksa Alexander'dan mı daha çok nefret ediyorsun?
Which do you hate most, tyranny or Alexander?
Yunan olarak, zorbalık altında yaşamamaya doğuştan hakkınız var serbest seçiminizle, özgür insanlar olarak.
For it is your birthright as Greeks to live under no tyranny, but as free men with a free choice.
Bu geniş kalpli millet, asil cömertliğini mültecileri kabul ederek zaten gösterdi.
This big-hearted nation has already demonstrated its noble generosity to those who seek a refuge from tyranny. Thank you.
.. çıkışını kutlamak için sizleri buraya davet ettim.. .. sağolun hepiniz geldiniz, Belediye başkanının zulmüne tanık oldunuz!
To show that we don't accept the tyranny of this council.
Yahudiyeli her insan kirli ve kirli kalacak. Zorba merhametinde yaşamanın kabuğunu ve kirini bedenimizden kazıyana dek.
I tell you every man of Judea is unclean and will stay unclean until we have scoured off our bodies the crust and filth of being at the mercy of tyranny.
Onlar kendilerini hor görenlere, zulüm ve baskıya karşı savaştılar ve kutsal ibadethanemizi geri kazandılar.
They fought against indifference against tyranny and oppression, and they restored our temple to us.
Şiddeti, sadece zorbalığa yenilenler uygular.
Force has meaning only when overcoming tyranny.
Geçen yüzyılda, Roma'nın putperest zulmüne son verip... yeni bir toplumun kurulmasına yol açacak olan... Hıristiyanlık denen yeni dinin... doğumundan önce... Roma cumhuriyeti uygar dünyanın tam merkezinde yer alıyordu.
In the last century before the birth... of the new faith called Christianity... which was destined to overthrow the pagan tyranny of Rome... and bring about a new society... the Roman republic stood at the very centre of the civilized world.
iki kişiyi sürekli esir eden, depotizmin korku ve batılı bir arada yaşandığı, geleceğe yönelik çaresiz bir korku türü.
Two people permanently enslaved by the tyranny of fear and superstition, facing the future with a kind of helpless dread.
Özgür adamların kurduğu bir birliğin zorbalara karşı koyması.
A unity of free men fighting together, resisting this united tide of tyranny.
Dünyadaki insanlara, gaddarlara itaat etmemek için birkaç cesur adamın neler başarabileceğine dair bir örnekti.
It was a stirring example to free people throughout the world of what a few brave men can accomplish once they refuse to submit to tyranny.
Hoşçakal, zorbalık!
Bye, bye, tyranny!
Hoşçakal, zorbalık!
Bye bye, tyranny!
Bu zulüm sona ermelidir!
This tyranny must come to an end!
Senin zorbalığından.
From your tyranny.
Güçlü ve gururlu, sabırlı ve barışçı kalacağız... Ve bir gün gelecek, bu dünya... bütün insanoğlunun, zorbalığın karanlık ünellerinden... özgürlüğün parlak ışığına çıktığını görecek...
We will remain strong and proud, peaceful and patient and we will see a day when on this earth all men will walk out of the long tunnels of tyranny into the bright sunshine of freedom.
Kahrolsun zorbalık!
Down with tyranny!
Bu sorumsuz maceraperestlerin zulmü nedeniyle vatanımız çok acılar çekti.
The tyranny of these irresponsible adventurers brought death to our nation... with a grotesque festivity.
ZORBALIK OLMADAN SOSYALİZM
SOCIALISM WITHOUT TYRANNY
Bu zorbalığın en bayağı şekli olup ne insanlığın koyduğu yasalarca kabul görür ne de cennet katında bağışlanabilir.
This is the cruelest form of tyranny. It runs counter to the laws of humanity and cannot be condoned by the heavens.
Dilekçemiz reddedilirse, Aizu bölgesinin efendisi, Masakata Matsudaira ve onun yanında yer alarak bu utanç verici zorbalığa alet olan herkesin Japonya'nın 60 vilayetinde tanınması sağlanacaktır.
If our petition is refused, this shameless act of tyranny on the part of Masakata Matsudaira, lord of the Aizu domain, and his retainers shall be made known throughout Japan's 60 provinces.
Tiranlık ya da özgürlük?
Tyranny or freedom?
- Zulme son vermek için bir savaş vardı.
There was the war to end tyranny.
Zulüm mü, efendim, yoksa insanlığı birleştirme çabası mı?
Tyranny, sir, or an attempt to unify humanity?
İstibdat.
Tyranny.
Baylar, bu Yahudi'nin sabıka kayıtları, onun zorbalığı süresince halkımızın acılarından hiçbir şeyi ortaya koymuyor.
Gentlemen, this Jew's criminal record shows nothing of the suffering of our people during his tyranny.
Yoksa zorbalık altında mı?
Or tyranny?