Tüp tradutor Inglês
1,742 parallel translation
Nerede şu tüp?
Where the hell is that vacutainer?
Tüp, vücudunun içinde karışıklığa sebep olabilir, ve seni acil ameliyata almamız gerekebilir.
The tubing could kink inside your body, and we'd have to rush you to emergency surgery.
Göğüs endoskopisi yapılmış. Göğsüne birkaç kesik atılmış. Sonra da ciğer zarından suyu çekmek için bir tüp takmışlar.
They did a thoracoscopy, which is a couple of small incisions in the chest, and they put a tube into the lung to drain the fluid from the pleural space so the lung can re-expand.
Vücudun uyuşturulmuş ve sana tüp yutturulmuş Luka.
- Luka, you were paralyzed and intubated.
Tedavi olmazsan, tüp yutturacağım iki hastam olacak. Tedbir için larenks maskesi al.
If you don't get treated, I'm gonna have two patients to intubate.
Orada dur. 8'lik tüp ver Ray.
Ray, pass an 8-0.
Hâlâ tüp çıkarılmadı mı?
Still intubated?
Hanımefendi, sizi bir alarmlı saat, yedi CD ve bir tüp basur kremi çalarken yakaladık.
Ma'am, we saw you steal an alarm clock, seven CDs and a tube of hemorrhoid cream.
Galiba dizin üzerinden tüp sokuyorlar ve bacağından sperm alıyorlar.
They go in above the knee with a Little tube and they suck the Cum right out of your leg.
Tüp bebek protokolünde günde iki kez menotropin enjeksiyonu yapılması gerekir.
Part of the protocol for in vitro fertilization is twice-daily injections of menotropins.
Leona'ya nerede olduğunu soramayız. Tüp bağlı.
We can't ask Leona where she was.
Bu memeyle tüp arasında olmalı.
These go between the boob and the tube.
Tüp tamamdır.
All right, got it.
Tanrıya şükür geldiniz. Tekrar tüp yerleştiriyorlar.
They're putting the tube back in.
Glasgow Koma Ölçeği'nde 8'de. Tüp takalım.
GCS is less than 8, let's intubate.
Ama ağzında tüp var. Damardan vermemiz lazım.
But, he's intubated, we'll have to use the IV.
Anterleri açık tutan bir tüp.
A tube that holds arteries open.
Onlar bir tüp yapmalı ki bu seni daha doğru çalıştırır
They should make a tube that sends you right to work
Ama sanırım daha çok tüp olmalı.
But I guess there'd be a lot of tubes.
Solunum için tüp takıldı ve karışık serum veriliyor.
He has been intubated and placed on multiple IV drips.
- 8'lik tüp ve iğne.
- Eight-oh and a Mac 2.
Tüp tamam.
I'm in.
Şu adama tüp yutturmalıyım.
I may have to tube this guy.
Trakeasına tüp yerleştirir, solunum cihazıyla nefes almasını sağlarız.
We put a tube in his trachea and breathe for him. This is vec.
Bu yatıştırıcı. Tüp yutturabilmemiz için onu bayıltır.
It knocks him out so we can do the intubation.
Tüp yutturulması lazım.
He needs to be intubated, please.
Tüp yutturmak üzereler.
- They're about to do an intubation.
Göğsüne bir tüp yerleştirelim. Tansiyon için basınç artırıcı verelim.
Let's put in a chest tube and pressors for that BP stat.
Başarı oranı sadece % 10 olmasına rağmen, birçok çift tüp bebek yapmayı deniyor.
Although there's only a 10 % chance of success, many couples have tried in vitro fertilization.
İhtiyar bir adamın boğazında bir tüp var.
There's a tube in the throat of the elderly man
İhtiyar bir adamın ağzında bir tüp var.
There's a tube in the throat of the elderly man
Çocuk tüp bebek yöntemiyle dünyaya gelmiş. Tüm aşılarını yaptırmış. Üç yaşındayken kolunu kırmış, beş yaşında suçiçeği çıkarmış...
Kid is a product of an in vitro fertilization pregnancy, had all his vaccinations, fractured his right ulna at age three, chicken pox at age five...
Chase, annenin tüp bebek yöntemini kullandığını söyledin, değil mi?
Chase, you said the mom used in vitro fertilization, right?
Tüp bebek yöntemi ikiz doğum olasılığını arttırır.
In vitro increases the likelihood of twinning.
Tüp bebek babamızın 25 bin dolarına mal olur. Bu yüzden doktorlar harcanan paraya değsin diye 2 ila 6 arasında embriyo yerleştirir.
But in vitro fertilization costs around 25 grand a pop, so doctors implant two to six embryos to make sure you get your money's worth.
Gates'in tüp çıkarmak için travma ikide yardıma ihtiyacı varmış.
Gates needs you for an extubation in Trauma Two.
Bir hastaya tüp yuttururken bayılmadım.
I never passed out tubing a patient.
Nefes almanıza yardım etmek için size tüp yutturacağız.
We need to put a tube in to help you breathe.
8'lik tüp ve entübasyon tepsisi.
Eight-O and an intubation tray.
Ciğerinizi tekrar şişirmek için bir tüp yerleştirmem gerekiyor Bay Escobar.
I need to put a tube in your chest to re-expand your lung.
Peki. Tüp yerleştirildi.
- Tube's in position.
Neden sorun çıkmadan tüp yutturmadınız?
Why didn't you intubate prophylactically?
Satürasyonu 76'ya düştü. Biri daha küçük bir tüp getirsin.
- Somebody get me a smaller tube.
- Kahretsin. 7'lik tüp geçmiyor.
- Seven-0 won't pass.
Eksik tüp.
It's the missing canister.
Bu tüp o kadar soğuktu ki, üstüne bir parçası yapıştı.
The canister was so cold, he left a piece behind.
Telsizden az önce arayıp, Kongre üyesi Stillson'a bir tüp oksijen daha lazım olduğunu söylediler.
They just radioed up that they need another tank of oxygen for Congressman Stillson.
Ona tüp yutturalım. - Arkadaşına ne oldu.
- What happened?
Tüp yerleşti.
And, bingo, we're in.
Ultrason, ana damar, göğüs tüpü ve kesit açarak tüp yerleştirmede ustalaştık.
I became proficient at ultrasounds, central lines, chest tubes, cutdowns.
Tüp tamamdır.
All right, I'm in.