Uhoh tradutor Inglês
43 parallel translation
Bu yüzden bombayı durduracaksın.
Uhoh. That's why you are gonna dismantle this bomb.
Carla patlamaya hazırlanıyor.
Uhoh. Carla's gearing up to explode.
Ben listedeyim tabi ki ve sonra...
I'm on the list, of course, and then... Uhoh.
- Üzgünüm.
Uhoh. I'm sorry.
İşte halisünasyonum başlıyor.
Uhoh, here comes my hallucination.
Ama düşündüm, en iyisi zor da olsa direnmekti.
But I thought, "Uhoh, I'd better try hard to resist."
Bizimki bu, kesinlikle.
This is us, definitely. Uhoh. Wait.
Seksi kız geliyor, millet.
Uhoh! Hottie coming through, y'all.
- Vay vay, bu seksi Steven.
Uhoh, it's sexy Steven. I like her.
Bu da ne çocuklar, acaba kapımızı kim çalıyor?
Uhoh, guys, I wonder who's knick-knocking on our door.
Birinin başı dertte veya bir şey istiyor.
Uhoh. We're either in trouble or he wants something.
O-oh.
Uhoh.
A-oo.
Uhoh.
Hank.
It's Hank. Uhoh.
Gitmeliyiz.
Uhoh, we need to go.
Ahh.
Uhoh.
Bir dakika.
Uhoh. Wait a minute.
- Neydi o?
Uhoh.
Hiç hoş değil!
Uhoh, not cool!
- Hadi ya. Evet.
Uhoh.
Anahtar buzdan yapılmıştı.
Uhoh, the key was made of ice.
Ama kendi sözlerimi senin üzerinde kullanıyorum ve şunu söyleyebilirim ki Ted Partisi Günü asla değişmeyecek.
But I'm gonna quote me back to you and say that Ted Party Day will never change. Uhoh.
İşte buradalar.
Uhoh, here they are.
Hadi ama!
Uhoh. Oh, come on! You fell asleep making my sandwich.
Kelly'ye Renee'nin doğum tarihinin uyuşmadığını söylemekten daha iyi bir şekilde.
I didn't think renee's due date added up. Uhoh.
Kavgalarına senin yerine karışmamı istemiyorsun ben de yapmadım.
So I know you don't want me fighting your battles for you, and I didn't. Uhoh.
Uhoh, birileri geziye çıkacak gibi görünüyor.
Uhoh, looks like someone's going on a road trip.
Haha, seni fena bozdu, zenci.
Uhoh, he got you there, nigga.
Ne'aber, Poppy?
Uhoh. What's up, Poppy?
Heather'ın görüşmede beni satması 7 dakikadan az bir zaman aldı.
I mean, it took Heather less than seven minutes to sell me out in the meeting. Uhoh.
Düğün planları nasıl gidiyor? Ne oldu?
How's the wedding planning going? Pfft. Uhoh.
Uhoh.
Uhoh.
Hastalanma ihtimalini...
Go away! - I can't afford to get... - Uhoh.
Scottie'ye ne yaptın?
Uhoh. What did you do to Scottie?
Götüreceğim yer o işte.
That's what I'm making you do. Uhoh.
Durmamız gerek.
Uhoh, got to stop.
"Uhoh" Cleveland Kızılderilileridir.
Uh-ho?
Yok artık.
Uhoh.
Mike'a doğru giden bir koruma var.
Uhoh. I got a guard moving toward Mike.
- Uhoh. - Ne tarafa?
Uh-oh.
Hayır, sorun yok, Casey'nin kafası çalışır.
Uhoh. Oh, no. It's okay.