Uhu tradutor Inglês
60 parallel translation
- Uhuu...
- Uhu.
Uhu, bally, iğne her renk iplik, yara için merhemler, ilk yardım bantları, pamuk, alkol.
Glues, needles threads in all colors, ointment for corns, band-aids, cotton, alcohol.
Uyuyamıyorum, ama uhu kokluyorum.
I sleep lousy, but I sniff the glue.
Uhu!
Uhu!
Uhu.
Uhu.
Hayat nasıl gidiyor Uhu?
How is life?
- Ne o? Uhu mu?
- What's that?
Sen uhu falan mı kokluyorsun?
Are you sniffing old newsprint or something?
Biz lastiğiz sen uhu
We are rubber you are glue
Ben silgiyim, sen uhu...
I'm rubber, you're glue. Whatever you
İçen, sigara tüttüren ve uhu çeken
Drinking, smoking cigs and sniffing glue
Bakın, uhu ve çubuk makarnayla ikimizin resmini yaptım.
See. I made a picture of you and me out of glue and macaroni.
- Evet.
- Uhu.
Savaşı anlatsana...
Uhu... Come on remember the war...
Ya, yama da ki gibi. Uh, uhu gibi.
Uh, like in oven
Onunla birlikte çok zaman geçirir, uhu koklar veya ot çekerdik ve bir Stooges kasetimiz vardı onu dinlerdik.
Through him, we would, like, hang out and sniff glue or smoke pot and listen to our...
Brezilya, Rio'da bir milyon işsizin bulunduğu bir ülke, uhu çekiyorlar ve soygunculuk yapıyorlar bu yüzden iş sahipleri bu insanları çocukları öldürmek için kiralıyor.
Brazil is a country where there are a million abandoned kids in Rio, they are sniffing glue and robbing the businesses so the business owners hire these death squads to kill children.
Bana uhu gibi yapıştı, madam.
He sticks to me like Velcro, madam.
Benim uhu peşinde koşmakla meşgul olan babamdan iyidir.
Well, it's better than my dad who was too busy chasing the almighty tube of glue.
Onun adına üzüldüm.
- I'm sorry for him. - Uhu.
- Sabahın altısında.
- Uhu. At 6 am.
Hıhı.
- Uhu.
Bay Romack göze göz, dişe diş diyerek, uhuya uhu yolunu seçti.
Mr. Romack went the eye-for-an-eye, glue-for-glue route.
Bunun için gittik uhu aldık. Üzerinde çok çalıştı. Evet, çok çalıştığını görebiliyorum.
Do you really wanna go to a fourth school in two years?
Bu arada Pritt Uhu 3 numara nerde?
While we're at it, where's Pritt Stick three?
O'Rene'.
That's Renee, uhu.
Bu... bu gerçek olamaz be dostum.
Uhu. This... this can't be right, man.
Ya "bayan çılgın el işi" buradaysa, fakat elinde sıcak-yapışkan uhu yerine sert-soğuk bir zıpkınla?
What if crazy craft lady was up here, but instead of a hot-glue gun, she brought a stone-cold harpoon?
Pastadan kalbime uhu dök.
Spread yellow gunk on my pancake heart
Aseton, uhu, tiner, çakmak gazı, en ucuz ne bulursa.
Nail polish remover, glue, paint thinner, lighter fluid, whatever is the cheapest high available.
Biraz uhu çek ve bira iç.
You're going to want to huff a little glue and drink some beer.
Ne? Ne kadar uhu çektin sen?
How much of that glue did you huff?
Hey, şuna bak. Uhu komasına girdin ve bu benim hayatımda çok normal. Böylece bir ders daha öğrendin :
You just had yourself a glue O.D., and those are pretty regular in my life, so you learned another lesson :
Çok fazla uhu çekme yoksa gecen mahvolur.
Don't do too much glue or your night sucks. Hold on a second.
Yani hayatının bayat peynir ve kedi maması yiyip bütün gün uhu çektiğin için berbat olduğunu mu düşünüyorsun?
You're saying that your life is so terrible because you eat rat cheese and cat food and huff glue all day long?
Yani viski icmiyor ya da uhu cekmiyor.
I mean, it's not whiskey or glue.
UHU bence.
Glib, and not a choice.
- Uhu mu kokluyordun yoksa?
Have you been sniffing glue?
Kilidin içine uhu dökeceksin.
You're going to pour glue in the lock.
Mike Biggs bir uhu gibi yapışır.
Mike Biggs sticks like glue, through thick or thin.
Uhu yoksunluğu çekmen kimin umurunda?
Who cares about your glue withdrawal?
Balıklarına kağıt şeritleri yapıştıracak olanlar çok fazla uhu kullanmak, çok az uhu kullanmak kadar kötüdür.
For those who are ready to put strips of paper on their fish, too much glue is as bad as too little.
Ne yani? Sokakta uhu çeken piçleri Cornmarket'e mi getireceksin?
What, them squirrely-looking bastards you see glue-sniffing in Cornmarket?
Adam uhu kokluyor.
If the guy's inhaling glue...
Esrar, mantar, ekstazi, yüksek dozlu esrar amfetamin, eroinli kokain, uhu, ketamin, MDMA, GBH tecavüz hapı, eroin ve her tür asit, E, kokain ve kokainli sigara. Aradığınızı kolayca bulabilirsiniz.
Weed,'shrooms, meow meow, skunk, speed, speedballs, glue, ketamine, MDMA, GBH, roofies, skag, and all the acid, E, coke and crack you can wag a dirty fingernail at.
Baba, simli uhu mu yoksa şekilli keçeli kalem mi?
Dad, glitter glue or sharpie markers?
Dışarıdan süslü ve ışıltılıyım, ama içim karton ve uhu dolu.
My outside is shiny and pretty, but my inside is filled with cardboard and horse glue.
- Uhu beyinli kafanı mı yedin sen?
Are you out of your glue-sniffing mind?
- Uhu!
Ha ha ha!
Suratında biraz uhu kalmış, Dee.
You might want to wash it off.
Bu sadece uhu.
[Exclaiming]