Underestimated tradutor Inglês
948 parallel translation
Sanırım doktorumuzu biraz hafife aldın.
I think you have underestimated the good doctor.
Genç adam, sizi ikinci kez hafife aldım.
Young man, that is the second time I have underestimated you.
Seni hafife almışım, Sammy.
I underestimated you, Sammy.
Shinza'yı hafife almışız, zorlu çıktı.
We underestimated him, he's really tough
Seni hafife alıyordum. Hata etmişim. Hadi gel.
I underestimated you I was wrong Come on
Sizi küçümsediğim için üzgünüm.
Sorry I underestimated you.
Korkarım seni hafife almışım, Holmes.
I'm afraid I underestimated you, Holmes.
Anlaşılan sizin yeteneklerinizi hafife almışım, Bay Stanley.
I've seemed to have underestimated your capabilities, Mr. Stanley.
Evet, itiraf etmeliyim ki seni küçümsemişim.
Yes, I must admit... I have underestimated you.
Beni küçümsedin.
You underestimated me.
İyi işliyordu ama bunu çok sık kullandık.
- I underestimated your man, Colonel. - Grave mistake, sir.
Anlaşılan sizi azımsamışım.
Seems I underestimated you.
Kyle'nin çekiciliğini küçük gördüm.
I underestimated Kyle's charm.
Belki her zaman Kyle'yi küçük gördün.
Perhaps you've always underestimated Kyle.
Şey, seni tartamamışım.
Well, I underestimated you.
- Onu küçümsemişiz. - Demek istediğin bu muydu?
- We underestimated him.
Onu biraz hafife almışım demek ki.
I guess I underestimated him.
Buna çare bulmamız lazım.
We underestimated it.
Gördüm ki bir güvensizlik anında,..... zekasını az göstermişim.
I found I had, in a moment of insecurity,..... underestimated the brilliance of the man.
Geçmişte bu genç bayanı küçümsediğimi biliyorsun Chartow.
You know, I really believe I have underestimated that young lady in the past, Chartow.
Seni hafife almışım, Tegana.
I underestimated you, Tegana.
Yoldaş Lenin bile 1500 km. lik cephede yaşanacak acıyı ve acı çekme kapasitemizi tahmin edemedi.
Even Comrade Lenin underestimated... both the anguish of that 900-mile-long front... and our cursed capacity for suffering.
Sevgili Augusto, beni hiçbir zaman ciddiye almadın.
Dear Augusto, you've always underestimated me.
Bu teknik fantezilere devam etmeyeceğim. Çizgi romanlar ve bilim-kurgu eserleri hafife alınmamalı.
I do not maintain that technical fantasy as found in serials and in science fiction should be underestimated.
Ama karşısındaki adamı hafife aldı.
But he underestimated the man he was dealing with.
Hep küçümsendin. Bunu ilk fark edip, özür dileyen ben olayım.
You've always been underestimated, I'm the first to recognized it, and to ask you to excuse me.
Seni hafife almakla hata etmişim.
I underestimated you. The mistake is mine.
Hafife alınmamalı.
It should not be underestimated, captain.
Seni hafife almışım, Matsugoro.
I underestimated you, Matsugoro.
Onları galiba hafife almışım.
I underestimated them.
Pekala. Seni hafife almışım.
All right, I underestimated you.
Görüyorsunuz ya, Amiral Rolland'ı küçümsediniz.
You see, you underestimated Adm. Rolland.
Sizi hafife almışım.
I underestimated you.
İtiraf edeyim seni ciddiye almamışım, Trudy. Öyle mi?
I must confess I had underestimated you, Trudy.
Seni hafife almışım.
I underestimated you.
O yanılgıya asla kapılmadım ama seni de asla küçük görmedim.
I never had that illusion but I never underestimated you.
19. yüzyılın değeri en az bilinen romancısı mı?
The most underestimated novelist of the 19th century
Buna ek olarak liderlerimizin, Avrupa'yı istila eden Anglo-Amerikan ordusunun saldırı gücünü hafife aldığına dair bazı emareler mevcuttu. Çünkü bölgesel pozisyonu aldığımızda Saksonya ve Türingiya'yı bıraktık.
And there's some evidence to indicate that our leaders underestimated the striking force of the Anglo-American armies that invaded Europe, because when we adopted the zonal positions we gave up Saxony and Thuringia.
Bir kez daha Kaptan, sizi küçümsemişim.
Once again, Captain, I underestimated you.
Onu hafife aldın.
You underestimated him.
Ransu'yi hafife aldım.
I've underestimated Ransui.
Ama bunun için daha düşük bi'değer biçebilirim.
But I might have underestimated this one.
Çok zekice, seni hafife almışım.
That's very sharp, I underestimated you.
Ama sen oldukça zekisin hatta gereğinden fazla zekisin ve diğerlerini hafife alıyorsun
I mean, actually you're quite smart And I'd say you're over smart You underestimated the others
Yazık, Zenobia'nın gücünü hafife almışım.
Alas, I underestimated the power of Zenobia.
Ya da, seni hafife almışım.
Or I underestimated you.
Bu gece, hafife alındığım konusu ikinci kez konuşuluyor.
Well, that's the second time tonight I've been told I was underestimated.
- Sanırım, seni fazla hafife almışım.
It would seem I underestimated you.
Güçlerini hafife almışım Kont Dracula gündüz vakti gezebiliyorsun.
I have underestimated your powers, Count Dracula, to move about in daylight hours.
Biliyor musun Peder, seni hafife almış olabilirim.
You know, Father, I may have underestimated you.
Sen beni küçümsedin.
You underestimated me.