Uyanmışsın tradutor Inglês
382 parallel translation
Uyanmışsın.
You're Awake.
Hey, uyanmışsın.
Oh, hey, you're up.
- Uyanmışsın.
- You woke up.
Düşün ki, güneşli bir sabah, sana ümitsizce aşık olduğumu keşfederek uyanmışsın.
And suppose you should wake up one bright morning and discover... that I was desperately in love with you.
Yine erkenden uyanmışsın.
You've also woken up early.
Çoktan uyanmışsın!
You're awake already!
Uyanmışsın.
You're awake now.
Uyanmışsın.
You're awake.
Uyanmışsın.
That's my wake-up.
Görüyorum uyanmışsın, büyükanne.
Well, I see you're up, Granny.
Uyanmışsın.
I see you awake.
Uyanmışsın bir tanem.
You're awake, my little one.
Baba, uyanmışsın!
Dad, you're awake!
Uyanmışsın!
You're awake.
Merhaba, uyanmışsın.
Oh, hi, you're up.
Güzel, hepiniz uyanmışsınız.
good, you're already up.
- Hey, uyanmışsın.
- Hey, you're up.
Uyanmışsın.
Oh, you're awake.
Richard, uyanmışsın.
RICHARD! YOU'RE UP.
İyi bir yer, sadece sanki ölmüşsün ve Yahudi cennetinde uyanmışsın gibi.
It's okay, but it's like you died and woke up in Jew heaven.
Güzel, uyanmışsın.
Now we can get this picture taken.
Baba, uyanmışsın.
- Oh, honey.
Uyanmışsın.
You're up.
Uyanmışsınız.
Awake!
- Uyanmışsın.
- You're awake.
Oh, uyanmışsın.
Oh, you're awake.
Oh, uyanmışsın.
are you?
- Uyanmışsın.
- Hey, you're up.
Merhaba uyanmışsın.
Hi. You're awake.
Uyanmışsın!
You're awake!
- Ne oluyor? - Sen uyanmışsın.
What's up?
Ah, uyanmışsınız, ikinizde.
Ah, you're awake, both of you.
Uyanmışsınız, efendim!
Ah, you're awake, master!
Uyanmışsın.
- You're awake.
Ah Bob, uyanmışsın!
Oh, Bob, you're awake!
Daha yeni uyanmışsınız gibi.
It's like you just woke up.
Uyanmışsın...
You're awake...
Ooh, Jack Hayes, uyanmışsın.
Ooh, Jack Hayes, you're awake.
Merhaba. Uyanmışsın.
Hey.
Tanrım, uyanmışsınız.
Lord, you're awake!
Uyanmışsın.Maria onu sen mi uyandırdın?
You're awake. Maria, did you wake him up?
Oh, uyanmışsın!
Oh, you've come to!
Uyanmışsınız!
You're awake!
Üretken uyanmışsın.
You woke up productive.
Uyanmışsın, Shirakawa-kun.
You're awake, Shirakawa-kun.
Uyanmışsın bile, Jeff.
Awake already, Jeff?
Uyanmışsınız.
You're awake.
Nasıl oraya geldiğini bilmediğin bir yerde uyanmışsın.
You wake up somewhere, you don't know how you got there.
Uyanmışsınız.
So, you are awake.
- Uyanmışsın!
- You're awake!
Selam, bebeğim. Uyanmışsın.
Oh, hey, baby, you're up.