Uyardi tradutor Inglês
10 parallel translation
Annem beni erkekler hakkinda uyardi.
My mother warned me about men.
2 yil sonra, Kudüs'ün Arap yönetimi Filistini rahat birakmalarini istedi, ve uyardi. Burada görülmemis bir Arap isyani olabilirdi.
Two years later, the Arab Mayor of Jerusalem begged them to leave Palestine alone, and warned there'd be an Arab uprising if they didn't.
Bazi eski Siyonistler uyardi Araplarla çatisma kaçinilmaz olacakti.
Some of the early Zionists warned that confrontation with the Arabs was going to be unavoidable.
Kiz kardes derken o bunu demem için beni uyardi
When I met that sister, she made it clear to me, she said,
B.C.E.'nin sorun olabilecegi konusunda fargo bizi uyardi.
So Fargo warned us the B.C.E. would be malfunctioning.
Nick Dalton senin hakkinda beni uyardi.
Nick Dalton warned me about you.
Tanri seni uyardi. Herkesi oldur ve her seyi yak
God instructs you... kill everyone... and everything.
Doktorunuz, kemoterapinin yan etkileri konusunda sizi uyardi mi?
Did your doctor caution you against the potential side effects of chemotherapy?
- Evet, uyardi.
- Yes, he did.
Biri onlari uyardi.
Somebody warned them.