Uyuyor tradutor Inglês
10,518 parallel translation
İnsanlar uyuyor.
People are sleeping. Hmm.
Bu Corellian gemisi aradığımız asi gemisi tanımlamalarına uyuyor.
This Corellian ship matches the description of the rebel craft we've been looking for.
Askeri sistemde bir kimlikle eşleşti ve eşkalimize de uyuyor.
We got an ID off the military database and it matches our sketch.
- Bu açıdan çektiğimizde Chang'in arkasına uyuyor.
This shot from that angle matches the back of Chang's shot.
Uyuyor.
He's down.
Orada Nora uyuyor.
Nora's napping up there.
- Uyuyor mu?
Is he asleep?
Buradaki bebeğiniz, bu güzellik tam da bu tarife uyuyor.
Your baby here, this beauty fits that description to a T.
Uyuyor musun sen?
You taking a goddamn nap?
Ben oraya girdiğimde sen uyuyor olursun.
Bet you'll still be sleeping by the time I get in.
Banyoya gitti, uyuyor.
He went to the bathroom. He's sleeping.
İnsanlık uyuyor.
Man is asleep.
Uyuyor.
He's sleeping.
Hâlâ uyuyor mu?
He's still sleeping?
- Norman uyuyor.
- Norman's sleeping.
Akıl sağlığı yerinde olan her müvekkilim Athens'in çizdiği profile uyuyor.
Every client I've had that wasn't mentally ill fit Athens'profile.
Hem Meksika ve hem Nikaragua'da çalışmış bir kiralık katilin tanımına uyuyor gibi.
Turns out she matches the description of a contract killer connected to hits in both Mexico and Nicaragua.
Sana mutlulukla söylüyorum, Sam İsa'nin kollarında uyuyor. Sen de ben de orada uyuyacağız.
Fain would I tell thee Sam sleeps in Jesus, that thou Wilt, that I Will.
- Ki bu da senin standartlarına uyuyor.
- Which just meets your standards.
Bütün kriterlere uyuyor.
He meets all the criteria.
Tabii ki de uyuyor.
Well, of course he is...
Baba, Yi Soo'ya bak nasıl uyuyor!
Papa, let's see how his grotesque
Yaşlı Castor uyuyor gibi gözüküyor.
It's looking like old man Castor's sound asleep.
Uzuvları birbirine nasıl uyuyor diye bakıyorsun.
You- - you study how their parts fit together.
Matt gittikten sonra onunla konuşmaya çalıştım ama uyuyor numarası yaptı.
I tried to speak with her after Matt had left, but she pretended to be asleep.
- Çocuklarım uyuyor.
My children are asleep.
Jude hâlâ uyuyor.
Jude's still asleep.
Uyuyor gibiydim.
I was half-asleep.
Tarife uyuyor.
She fit the description.
"O uyuyor, müdür."
He went, "He's weeping, gaffer."
Perili ev. Bina bir insanla birleşiyor. Her şey uyuyor.
The haunted house, where a building merges with a person.
Kesinlikle uyuyor.
That certainly fits the bill.
- Hala uyuyor.
- She's still sleeping.
Uyuyor muydun?
Huh?
Dave ve Nicole'un verdiği tarife uyuyor mu?
- Does it match the description Dave and Nicole gave?
Teresa'nın çizimine uyuyor.
He matches Teresa's sketch.
- Uyuyor.
- He's sleeping.
- Peki, uyuyor ve yemek yiyor musun?
- So you sleep? And eat?
Uyuyor muydu size?
- That was cool with you?
Bu takıma yalnızca mavi olan uyuyor.
Well, the blue one is the only one that matches that suit...
Biraz yanar döner kumaştan ama pantolon kabanıma uyuyor takım dediğin de böyle olur zaten.
It's slightly iridescent, but the pants match the coat, and that's what makes it a suit.
Evet, bu uyuyor.
Yeah, that fits.
Annem hala uyuyor.
My mom's still sleeping.
Salak banyoda uyuyor.
Dimwit is sleeping in the shower.
- Nöbet sırasında uyuyor muydun?
- You were sleeping while on duty?
Bebekler uyuyor, köpekler cam kenarında kestiriyor.
Babies sleep, dogs nap by the window.
- Uyuyor muydun...
Were you asleep?
Uyuyor musunuz, efendim?
Darkly. Are you asleep, Sir?
Norman uyuyor.
Norman's sleeping.
Nick uyuyor.
♪ I say I'll go through fire ♪ Nick's sleeping.
Uyuyor mu?
Is she sleeping?
uyuyorum 52
uyuyor musun 135
uyuyorsun 19
uyuyordum 78
uyuyordun 24
uyuyor mu 66
uyuyordu 24
uyuyorlar 41
uyuyor musunuz 17
uyuyor muydun 41
uyuyor musun 135
uyuyorsun 19
uyuyordum 78
uyuyordun 24
uyuyor mu 66
uyuyordu 24
uyuyorlar 41
uyuyor musunuz 17
uyuyor muydun 41