English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ U ] / Uçağın

Uçağın tradutor Inglês

5,583 parallel translation
- Uçağını kaçırmana üzüldüm.
( rosa ) sorry you missed your flight.
Grancia Hava Yolları'nın 113 sefer sayılı Delhi uçağına hiç binmedi mi?
He never boarded Grancia Airlines Flight 113 to Delhi?
Çok kötüsün. Ama uçağın düştüğü bölgenin yakınındaki denizde Matsushima Reiji'ye ait olduğu düşünülen bir et parçası bulundu, değil mi?
You're despicable. that was thought to have belonged to Matsushima Reiji?
Arabayla 5 saat sürer... Dün arabayla gelip babasını öldürmüş, yine de zamanında geri dönüp uçağını yetişmiş olabilir.
That's five hours by car... he could have driven in yesterday, killed his dad, and still made it back in time to catch his flight.
Uçağını mı kaçırdın?
Did you miss your flight?
Gece uçağını yakalaman için kısa kesmemiz gerekiyor sanırım.
Cutting it a little close for the red-eye, aren't we?
Eğer uçağın sol tarafından dışarı bakarsanız çok popüler olan yedi bayraklı Atlantis'i görebilirsiniz.
If you look out the left side of the airplane, you'll see the very popular Seven Flags Atlantis. Aw!
- Uçağın ne zaman kalkıyor?
- What time is your flight?
- Gary o uçağın içindeydi!
- Gary was on that pod!
Uçağın içinde beklemek en güvenlisi.
The safest thing to do is wait in your pod.
Kaynaklar bu sabah transfer edildi ne yazık ki uçağınıza binmenizi durdurmak için artık çok geç.
The funds were transferred this morning, too late, alas, to stop you from getting on your flight.
Ayrıca uçağını patlatacaklarını da düşünüyor.
He also believes they're gonna try to blow up his plane.
Düşen 727 uçağını biliyor musun?
Well, you know that 727 that went down?
Uçağın düştüğü havaalanına.
The one that had the crash.
Ama şu küçük uçağını uçuracak güveneceğin başka biri var mı?
But you wouldn't have anyone to fly your little plane over there.
( Telsiz den uçağın konumları hakkında konuşmalar.. ) mevirik iyi seyirler diler
( Woman speaks English on the radio ) ( Man speaks English on the radio ) ( To give different voices on the radio Flight instructions on English by )
Kaçığın biri senin şahsi sorunlarını biliyor diye, uluslararası bir yolcu uçağını yere indiren bir görevli mi olmak istiyorsun?
You wanna be the agent who lands an international flight because some asshole knows your personal problems?
Bu senin uçağın.
This is your plane.
- Uçağın 8000 fite inmesini sağla.
- Order this plane down to 8,000 feet.
Ayrıca bütün kadınlarla çocukları da uçağın ön tarafına almalıyız.
And move the women and children, move them up to the front of the plane.
Uçağın dışındaki düşük basınç tetiği tutamaz.
The low pressure outside the plane won't hold the trigger.
- Uçağın gövdesinde bir delikle mi?
- With a hole in the fuselage?
Taşıyabildiğiniz her şeyi uçağın arkasına taşıyın.
Just grab what you can, go to the back.
Bir gün bu uçağın kara kutusunu Atlantik Okyanusu'nda bulacaklar ve bütün dünya, bu insanların kurtarılabileceğini öğrenecek.
Someday, they'll fish this plane's black box out of the Atlantic Ocean, and the world will know these people could have been saved.
Piyasadaki en gelişmiş SAM değil. Ama yine de, bir yolcu uçağını düşürmekten fazlasını yapabilir. - Yolcu uçağı da ne demek?
Not the most advanced SAM on the market by any means, but more than capable of taking out passenger aircraft.
- Uçağın içine girmeliyiz.
We have to get in that plane. Let's go.
Uçağınız kalkmak üzere.
Your plane is ready for immediate departure.
- Uçağın ne zaman kalkıyor?
So when do you fly out?
Cidden uçağın deposunun yanında sigara mı içiyorsun?
You seriously smoking next to aviation fuel?
Aynı zamanda bir alman uçağının altında da olabiliriz.
We could also be underneath a German bomber.
Tam uçağın kalkacağı saatte orada değildi.
The precise departure time of the plane he wasn't on.
Omletinin bir kısmını yiyip biraz da kahvesinden yudumladıktan sonra Dubai uçağının inmiş olabileceğini fark etti.
After downing some coffee and half an omelette, he realized that his flight to Dubai was about to land.
Uçağın motoru.
- The engine of a plane.
Vegas'a hasta büyükannesini ziyaret etmek için..... sabah erkenden uçağının olduğunu söylüyor.
It says she has an early flight to Vegas to visit her sick grandmother.
Panik uçağın en tehlikeli düşmanıdır.
It is the biggest threat on this plane right now...
Kameranla uçağın kanadını çekip kaptana göster.
Your camera, I need you to take a picture of the wing for the captain.
Uçağı kaçırdın.
Missed your flight.
Bu uçağı kurcalayarak güvenlik ihlali yaptınız.
Tampering with this aircraft Has initiated the security override.
Belki Heather'ın uçağı düşer. Böylece Josie'ye söylemem gerekmez.
Maybe Heather's plane will crash, then I wouldn't have to tell Josie.
Bu zamana kadar 4 Rus savaş uçağı aldığını biliyoruz.
Temir Ajar, ever since we knew he bought 4 Russian fighters.
Sayın Başkan, uçağımızı geri çağıralım mı?
Madam President, should we call back the hovercraft?
Uçağı istediğin yere indir ama ağ bağlantısını sakın kesme.
Land the plane wherever you want, but do not switch that network off.
Bir hava mareşalinin 150 yolculu bir uçağı yere indirmesini ve bütün dünyanın bunu görmesini istiyorlar.
They want an air marshal to take down a plane with 150 people on board, and they want the whole world to see it.
Yolda uçağı sarsmayın da, kahvesini dökülmesinden nefret ettiğini biliyorsunuz.
I'll tell POTUS. Oh, and try not to rock the boat on the way down.
Başkan Seyahat Uçağı'nın çağrısı onaylanmıştı. Tahliye protokolü açıkça tetiklenmişti. POTUS kaçırma da yük atmayla olmuş gibi görünüyor.
The Air Force One mayday was verified, the evacuation protocol was clearly triggered, and the POTUS escape pod seems to have been jettisoned.
Uçağını patlatmanın başka nasıl bir niyeti olabilir?
What, there might be another intention behind blowing up his plane?
Uçağımın kaza yaptığını düşünmüyorum.
I don't think my plane crash was an accident.
Uçağı mı kaçırdın?
DID YOU MISS THE PLANE?
- Bay Pearce, uçağı kaçıracaksınız.
- Mr. Pearce, it appears you are going to miss your flight.
Yarın sabah 6 : 45'te uçağım var.
I'm on a plane at 6 : 45 tomorrow morning.
Uçağımı hazırlayın.
Get the plane ready.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]