Uğraşma tradutor Inglês
1,444 parallel translation
- Açıklayayım. Uğraşma.
- Let me explain this.
Sen de bayanla uğraşma.
And you, stop egging her on. Stop threatening her dog.
Washington geldim çünkü bu adamla fazla uğraşma.
I came from Washington because you got a bug up your ass with this guy.
- Billy! - Sen uğraşma, Billy.
- Don't worry Billy
Boşuna uğraşma!
It's over.
- Boşuna uğraşma, Jill.
- Forget it, Jill.
Boşuna uğraşma.
Beth-Ann : Don't bother.
Kamyonlarla uğraşma!
And lay off the trucks!
Onlarla uğraşma hiç.
Don't worry about that.
Onunla uğraşma.
Don't bother with him.
Uğraşma kız kardeşimle.
Leave my sister alone.
Öğretmeninle uğraşma, tamam mı?
Don't fuck with the Teacher, okay?
Sara'yla bu kadar uğraşma.
Don't work too hard on Sara.
Annem de onunla uğraşma diyor.
And Ma says, don't tempt her.
- Benimle uğraşma, git dedim!
- Don't fuck with me, just go!
Sakın uğraşma poşetle, hatta bakma bile.
Don't touch it, don't look at it.
Benimle uğraşma.
Stop pestering me.
Boşuna uğraşma, tamam mı?
Drop it, would you!
Hiç uğraşma.
Don't bother with that.
Uğraşma benimle.
Don't start with me.
Onlarla uğraşma. Tekrar buraya taşın.
Don't mess with them Move back here
Uğraşma...
Let go
Daha fazla uğraşma.
Don't push it any more.
Boşuna uğraşma, kandıramazsın beni.
Don ´ t push it, ´ cause you don ´ t fool me.
Onu rahat bırak. Uğraşma artık.
"Leave her alone," and all that.
Uğraşma benle, siktir git.
Leave me alone. Fuck off!
Ve başlangıç ile uğraşma gerçeği.. Martin Sheen karakterinin, filme giriş yapabilecek.. sadece duygusal durumu izleyiciye vermede yetersizliği değil..
And the reality of dealing... just in the beginning, with the Martin Sheen character... was not sufficient to give the audience... not only the emotional state with which to enter the film... but the visual iconography of the film itself.
Sen de benimle uğraşma, Ellen.
Don't frak with me either, Ellen.
Benimle uğraşma sakın.
Don't mess with me.
Sadece uğraşma.
Just don't... don't try.
Biraz saygı göster ve dostlarımla uğraşma, Saygı mı?
Just show a little bit of respect and lay off my friends, - Respect?
Benimle uğraşma.
Don't screw with me.
- Sakın dağcılıkla uğraşma.
Don't go rock climbing.
Bu sefer esir almakla uğraşma.
This time, don't bother taking prisoners.
- Noel bayramında uğraşma benimle.
Don't push me during the holidays.
Bu bana gerçekten uğraşma azmi verdi ama balığın zihnine girebilmeniz gerek.
That one gave me a hell of a tussle, but you have to get inside the mind of the fish.
Tüm bu olup bitenler, sırf Lucas'la uğraşma çabalarımdan dolayı başladı.
I mean this whole thing started cause I was just trying to mess with Lucas.
Ve sığı zekâ havuzuna dalmadan önce, sana bir resim çizeyim ve hiç uğraşma.
Before you dip into your shallow pool of wit let me paint us a picture and save us both the trouble.
Boşuna uğraşma.
Why do I bother?
"Benimle uğraşma," diyene kadar değişmeyecek.
Until you learn to say, "Don't fuck with me."
Benimle uğraşma!
Don't fuck with me!
Onunla uğraşma Trish. 17 senedir saçlarımı berberim Frank kesiyor.
Ah, don't bother with that, Trish. You know, I've been getting my hair cut by my barber, Big Frank, for seventeen years now.
- Zevk meselesi, uğraşma.
I love it. It's my thing.
- Benimle uğraşma Paulie,
! - Stop trying to bait me.
Onu tamir etmekle uğraşma. Bana güven.
You don't need to bother fixing that.
Bugün uğraşma benimle.
You don't even wanna mess with me on that today.
Hiç uğraşma.
Don't bother.
Steven daha üst düzey uyuşturucu tacirleri ile uğraşma sebebiyle sokak düzeyindeki taktik ekiplerini azalttığımızı söylesek.
Steven, what if we were able to suggest... limiting our street-level enforcement? We were concentrating our resources on high-level traffickers.
Sakın benimle uğraşma.
Now don't start with me.
Benimle uğraşma.
Don't mess with me. 29er.
Hiç uğraşma anne.
Oh no, don't even try it, Mom, okay?