Vahşi tradutor Inglês
10,093 parallel translation
Vahşi yaşamdan söz etmişken, karım geri dönecek mi merak ediyorum?
- Well, speaking of wildlife, I wonder if my wife's gonna come back to me.
Güney Afrika Vahşi Yaşam Bakanlığından.
I'm with the South African Wildlife Ministry.
Güney Afrika Vahşi Yaşam Federasyonu. Niye sordun?
- South African Wildlife Federation.
Güney Afrika Vahşi Yaşam Bakanlığından değilim.
I'm not with the South African Wildlife Ministry.
Güney Afrika Vahşi Yaşam Federasyonu diye bir şey yok.
Yeah, that whole South African Wildlife Federation, it's not even a thing.
Eğleniriz, vahşi hayvanları görürüz.
We'll have some laughs, see some game.
Kuduz Köpek, Yalnız Kurt, Vahşi Çocuk gibi takma adlar kullanıyorlar.
They use names like Maddock, Lonewolf, and Wildkid.
- Neden sürekli ormandasınız? Vahşi Çocuk, Kuduz Köpek, kim bunlar?
Maddog, A, E, Zed.
O Vahşi Çocuk sen de Kuduz Köpek misin?
Is he Wildkid and you're Maddog?
Daha vahşi bir şey mi istiyorsun, gerçekten isyankar bir şey?
You wanna do something wild, something truly rebellious?
İsyankar ve vahşi bir şey yapmaya.
To do something wild and rebellious.
Romalı bir komutan vahşi haklını zor bir durumda kurtarmaya çalışıyor kendi soyunun devamını sağlamak için.
A Roman centurion keeping the savage horde at bay, ensuring your seed continues.
Vahşi ve zalim ortaçağ büyüsü.
That is wild, cruel medieval magic.
Kaybettiğin savaşların hepsi ve şimdiye kadar ölüme götürdüğün tüm adamlar! Bütün bunların sebebi vahşi doğanı inkâr etmendir.
All your battles lost, all the men you ever led to slaughter, all because you deny that feral nature.
Hal böyleyken, cesedinin vahşi hayvanlarca yenmeyip, defnedilmesine izin vererek onun dirilişinin görüntüsünü sahnelemek için müritlerine bir fırsat verdiniz.
Nevertheless, by allowing his body to be entombed and not consumed by wild beasts, you've granted an opportunity to his followers to enact the appearance of resurrection.
Biraz vahşi ve tam bir çılgın.
A little wild, and just the right kind of crazy.
Yatılı okullar dedikleri kadar vahşi mi peki?
Is boarding school as wild as they say it is?
Benim zalim ve vahşi olduğumu mu düşünüyorsun?
You think I'm cruel and brutish?
Ana dilimizde konuş, o vahşi dilde konuşma.
Use the language of our birth, not that vile tongue.
Onlar şimdi yaklaşık bir ay için bu alanda etrafında vahşi çalışan oldum.
They've been running wild around this area for about a month now.
Sadece birkaç vahşi imge gördüm.
And I've only had a couple violent visions.
Vahşi baskınlar yapmak yerine, soruşturma yapmayı tercih edeceğiz.
Research preferable rather than acting rashly.
Ne kadar uzun sorumluluktan muaflarsa,... o kadar çılgın ve vahşi olurlar.
The more crazy and brutal they are, the longer they stay in charge.
İnsanlar vahşi olabilir.
People can be savage.
Bence adam şu an vahşi bir köpek gibi. Saklanacak bir yer bulma peşinde.
See, I think he's like a feral dog right now trying to find a place to hide.
Vahşi bir kedi gibi tepelerde yaşar ama tepe insanlarından değildir.
Lives up in them hills, like a wildcat, - but he ain't no hill person.
Vahşi, boş gezen ve boş bir adamım.
I'm a free man running wild and free.
Ve onun yerine, yarı deli gelinlikli vahşi bir güzel buldum kanla kaplıydı ve kasıklarıma silah dayamıştı.
And instead I found a half feral beauty in a wedding dress, covered in blood, with a gun pointed at my crotch.
Kendimi vahşi doğaya öylece atmam.
Nuh-uh. See, I don't just fling myself into the wild.
Vahşi batı bebeğim.
Wild West baby.
Vahşi batının uzay versiyonu.
Space version of the Wild West.
Bunlar vahşi yaratıklar.
These are vicious predators.
Patrici sınıfının açgözlülüğü ve halkın vahşi dürtüleri beni kurtardı.
The greed of the Patrician class and the savage impulse of the masses saved me.
Sizi çok sonra uyandıracağım böylece vahşi çiçeklerin içine muhteşem bir giyinişle girebilirsiniz.
I shall wake you in plenty of time so you can enter fantastically dressed in wild flowers.
- Dünya vahşi bir yerdir.
- The world is a savage place.
Yüzünüzde bu vahşi kıtanın karanlık köşelerinden dönmüş büyük bir gezginin ifadesi var bayım.
You have the visage of a great explorer, sir, returned from this wild continent's dark places.
Çocuklarını yemek isteyen vahşi, acımasız, kötü kalpli barbarlar.
Wild and fierce and wicked barbarians, intent on eating their children.
"Yıllar önce aşık olduğu o vahşi kız,... evin holünde arkasında duruyor."
The wild girl he'd fallen for all those years ago was standing behind him in the brownstone hallway.
"Yıllar önce aşık olduğu o vahşi kız, evin holünde arkasında duruyor."
The wild girl he'd fallen for all those years ago was standing behind him in the brownstone hallway. "
Bana hiçbir zaman güvenmedin ve şimdi de beni bu vahşi, sefil topraklarda imkânsız bir göreve yolladın ve başarılı olmam için gereken parayı sahtekârlıkla elimden aldın.
You've never trusted me and now you have set me an impossible task, in wild and miserable country, and have cheated me of the money I need to succeed.
Onları da vahşi atlar gibi ehlileştirmemiz gerektiğinden.
'Cause we gotta break'em like wild horses.
Orman muhafızlarına göre ayı yatıştırıldığı zaman vahşi doğasına yeniden bırakılacak.
According to state forestry officials, once the bear was tranquilized, he was relocated to a wilderness area.
- Bence kara büyüyle ilgili bir şey cinsel, vahşi bir şey. Belki de her ikisi.
I'm guessing it has something to do with the black magic, something violent or sexual, maybe both.
Ama hatırlatma babında, Bölüm 190.2, paragraf 14'te Kaliforniya Ceza Kanuna göre, ölüm cezası cinayet özellikle iğrenç, canavarca ve vahşi hislerle işlenmişse verilebilir diye belirtiliyor.
But as a reminder to us all, I'd like to refer to Section 190.2, paragraph 14 of the California Penal Code, which states that " the death penalty may be used when the murder was especially heinous,
Anlattıklarına göre barbar ve vahşi bir çağmış.
A barbaric and uncivilized age by all accounts.
Vahşi bir katil ile beni aynı kefeye koyman ruhumu okşadı.
How heartening to know you Compare me to a murderous warlock.
Pişmanlıkları onu vahşi bir şeytana çevirdi.
He let his regret over his mistakes Turn him into something dark and evil.
Benim vahsi halim.
Wilder version of me.
su halinden daha vahsi olmayacagi kesin.
Doesn't get much wilder than you.
Erkeginiz vahsi bir kiskanç, Bayan Hendrix.
Your man is savage jealous, Mrs. Hendrix.
- Evet, vahsi iste ne yaparsin.
Well, wild type and all that.