Vandals tradutor Inglês
168 parallel translation
İsveç'in, Gotların ve Vandalların kraliçesi olarak hepinizi korumak için, iyi ve adaletli bir kraliçe olacağıma söz veriyorum. Krallığımı babamın yaptığı gibi, Tanrı'nın da yardımlarıyla savunacağıma erdemlice yöneteceğime ve sancağımızı atalarımızdan aldığım gibi koruyacağıma söz veriyorum.
Queen of the Swedes, the Goths, and the Vandals, promise you... to be a good and just king... to protect you all... and to guard the kingdom as our father did... to rule wisely, and with God's help... to keep the standard as we received it from our fathers.
İsyancı ordusunun buradan geçtiğini düşünebilirsiniz.
You might think an army of vandals just passed through.
Bay Martin, bay Andrews, Görünen o ki bu gece, bir kaç vandal Doktor Hallen'ın ofisine girmiş...
Mr. Martin, Mr. Andrews, uh, apparently Doc Hallen's office was broken into by vandals tonight.
Vandal mı?
Vandals?
İnan bana Avrupa vahşi ve nankör bir nesil yetiştiriyor.
I'll tell you Europe is breeding a generation of vandals and ingrates.
Siz barbarların ölmüş babamın eski giysilerini neden aldığınızla daha çok ilgileniyorum.
I'm more interested in why you vandals confiscated my dead father's clothes.
Umarım tüm insanları, bu vandallar gibi ahlaksız olmakla itham etmiyorsunuzdur.
I hope you're not accusing the entire human race of being as unprincipled as those vandals.
Adi soyguncular!
You vandals!
Arkandaki o haydutlar ve insanları, milyonlarcası! Bizi yok etmek için bir anlığına zayıf düşmemizi kolluyor!
Behind him and his people are the Vandals, untold millions of them, waiting for a moment of weakness, ready to destroy us.
Sınırlarınızdaki haydut Hunlardan korkuyorsanız,
If you are afraid of the hordes of Vandals on your frontiers,
Barbarlar!
Oh, the vandals!
Vandallar gibi girecekler Roma'ya. Papalık düşmanı, deccal dedikleri kişiyi hatırlatacak her şeyi yakıp yıkacaklar.
They'll come to Rome as the Vandals came, to burn and destroy... everything that reminds them of one... they now call "Anti-pope" and "Antichrist."
Defolun buradan, sizi vandal sürüsü!
Get outta here, you bunch of vandals!
Vandallar!
The vandals!
Bu ülke oraya buraya saldıran yağmacı ve holiganları hoş göremez.
This country is not standing for vandals and hooligans running about.
Serseriler akıllarını başlarına alsınlar.
The vandals had better behave
Arabayı çalmaya çalışan serseriler olabilir. Yani çocuklar, burada kalıp ellerinizi arabanın üzerinde tutuyorsunuz. Diğer polisler gelene kadar.
There might be some vandals around who wanna steal somethin', so you boys just stay here and keep your hands on the car until one of my aassociates arrive.
Durun, sizi vandallar!
Stop, you vandals!
Sanırım bunu Vandallar yaptı.
Maybe it was vandals, I guess.
Vandallar mı?
Vandals?
Bu teori çok garip.
Pretty weird from vandals.
Dediğim gibi, onlar muhtemelen Vandallardı.
Yes. Well, as we said they were vandals, that's all.
Vandallar çok garip.
Damn weird from vandals.
Bir grup serseri çan halatını kesti.
Vandals severed the bell tower rope.
- Tacirleri, vandalları hırsızları yakalamak istiyoruz evet.
We want to catch the dealers, the vandals, the thieves, yes.
Ayaklanmakla karşı saldırıyla biz vahşiler oluruz onlarsa kanun.
But if we riot if we fight back we become the vandals and they become the law.
Darbelerine katlanırsak, onlar vahşiler olur.
If we bear their blows, they are the vandals.
Yani, onlar, lanet olsun. Vandal tipli değildi.
I mean, they sure as hell weren't vandals.
Mayor Koch : yaklaşık üç yıl önce, Dick Ravitch'e bir öneride bulunmaya karar verdim köpekleri koyun graffiticilerden alanı korumaları için.
About three years ago, I decided to suggest to Dick Ravitch that they put a dog in the yard to keep the graffiti vandals out.
Ne serseri ne de vahşiler!
They are not hooligans or vandals!
Baş belası vandallar.
Damn vandals.
Serseriler bırakmış olmalı.
Damn vandals must have left them.
Herkes Goth'u ve onun vandallarını bilir.
Everybody knows about Goth and his vandals.
Bazı inanışlara göre, uzaylarında pek yasal olmayan- - vahşi ve zararlı kimselerden hiç bir farkları yok.
There's some belief that they don't even have a legitimate claim to the space... that they're nothing more than pernicious, odious vandals, in which case, diplomacy would fall on deaf ears.
Soyguncular!
Vandals!
Hırsızlar!
Vandals!
Barbarların işi, vahşiler.
The usual barbarians, vandals.
Bazı vandallar hafta sonu buraya zorla girmişler.
Some, uh, vandals broke in over the weekend.
Oteli felaketlere ve serserilere terk edin.
Leave the hotel open to the elements and vandals.
Lanet barbarlar.
Bloody vandals.
Biz vandallar değiliz, yurttaş.
We're not vandals, citizen.
Şehir kapılarındaydılar Bırakın girsin bu dinsizler, barbarlar
Let them in, the pagans and vandals
- "Anarchy Burger" Vandals söylüyor.
- "Anarchy Burger" by the Vandals.
Önemsiz bir barbarlık beklemek için okulunu gözetlememelisin.
Not staking out your high school waiting for petty vandals.
Biz bu şehirdeki vandallarıyız. * * *
Well, we got vandals in this town.
Vandallar mı dedin?
Vandals you say?
Barbarlar!
Vandals! Go back, you sissy.
Gaspçılar.
Vandals.
Francis gibi bir yaramazlık uzmanı olmadan geçen ilk cadılar bayramımız. Ama sanırım okulda başı belaya girmiş. Bizde bu yüzden normal çocuklar gibi şeyler yapmak zorunda kaldık.
It was supposed to be our first Halloween as mindless vandals, but Francis got in trouble at school, so we had to go trick-or-treating like a bunch of little kids.
Vandallar çok garip.
Pretty weird by vandals.
- Neyiz biz? Hırsız mı, vahşi mi?
What are we, burglars or vandals?