Vaughn tradutor Inglês
1,798 parallel translation
Vaughn hain değil. Sebepsiz yere böyle bir şey yapmaz.
He would never do what he's doing without a reason.
Vaughn onaylanmış bir görevde bizi aldattı.
Vaughn went rogue on a sanctioned mission.
Bu arada Vaughn'un durumunu SYP'dekilerden saklayacağız.
In the meantime, we will withhold his status from the rest of APO.
Vaughn seninle bağlantı kurarsa...
If Vaughn should contact you...
- Vaughn'dan haber var mı?
- You heard from Vaughn?
Asıl soru Bay Vaughn, onu bulmak için neler yapmaya razısın?
The question, Mr. Vaughn, is how far are you willing to go to find him?
Vaughn'un yerini hâlâ bilmezken bir ajanımızın daha gitmesi iyi mi olur?
Can we afford to be down one agent when Vaughn's whereabouts are unknown?
Ve şu an için Vaughn'un durumunu sakladığımız için isteğine uymanın iyi olacağını düşündüm.
Since, for the moment, we're keeping Vaughn's status confidential, I thought it best to comply with his request. I see.
Vaughn, bir şey söyle.
Vaughn, say something.
Vaughn dönmüş.
Vaughn's returned.
Vaughn?
Vaughn...
Vaughn, anlamıyorum.
Vaughn, I don't understand.
Başlangıç olarak, benim adım Michael Vaughn değil.
For starters, my name isn't Michael Vaughn.
Vaughn?
Vaughn?
Vaughn'dan haber var mı?
- Any word on Vaughn?
Ajan Vaughn kaygılı ya da düşüneli miydi?
Did Agent Vaughn seem anxious, preoccupied?
Vaughn soruşturma altında.
Vaughn is under investigation.
Langley Vaughn'un çift taraflı ajan olduğuna inanıyor.
Langley believes Vaughn may be a double agent.
Vaughn neden benim amirim olmuştu?
- Why was Vaughn my handler?
Altı yıl önce CIA'e geldiğimde niye bana Vaughn gönderildi?
Six years ago, when I walked into that CIA office, why was Vaughn assigned to my case?
Ajan Vaughn'un özel dosyalarına girmemi istediğinizi biliyorum. Ama şimdiden söyleyeyim, bir şey bulamayacaksınız.
Look, you want me to access Vaughn's personal files, but you won't find anything.
Kimse Ajan Vaughn'u yargılamıyor.
No one is judging Agent Vaughn.
Sydney ne olursa olsun Vaughn'u koruman gerektiğini düşündüğünü biliyorum.
Sydney, I understand your inclination is to protect Vaughn at any cost.
Ama diyelim ki haklısın. O kaza onu almak için değil, kaçırmak için yapıldı diyelim.
But assume you're right - this wasn't an extraction, Vaughn was abducted.
Ellerinden kaçmış olsa bile Vaughn tehlikede olabilir.
Then even if he's escaped, he's still in a tremendous amount of danger.
Ajan Vaughn'u sorgulamaya getirecektim. Yerini bildiğimi mi sanıyorsunuz?
I was prepared to bring Agent Vaughn in for questioning.
Artık Ajan Vaughn kaçaktır ve kızınız da suç ortağıdır.
I am now officially classifying him a fugitive and your daughter an accomplice.
Benim verdiklerimle Sydney ve Vaughn'u bulamayacak.
He won't find Sydney and Vaughn. Not from what I gave him.
Vaughn'un dosyalarını 4096 bitle şifreledim. Çözmeleri yıllar sürer.
I encrypted Vaughn's files 4,096 bit.
Vaughn'un kayıt dışı Marsilya seyahatlerinden haberin var mı?
Are you aware of Vaughn's off-book trips to Marseilles?
Vaughn'un seyahatleri onunkilerle uyuşuyor.
Vaughn's movements track with hers.
Ne düşünüyorsun Vaughn?
Where are you with this?
Vaughn.
Vaughn...
Kahramanlık edip Vaughn'a yardım etmen aptallıktı.
Your heroic efforts to help Vaughn were short-sighted.
Baba, Vaughn'la benim bir bebeğimiz olacak.
Dad, Vaughn and I... We're having a baby.
Vaughn'un durumu düzelince götürülmesini ayarlayacak.
He'll coordinate transport as soon as Vaughn is stable.
Isabelle Bristow Vaughn.
Isabelle Bristow Vaughn.
Michael Vaughn'la ilgili.
It's about Michael Vaughn.
Elena, Vaughn'u kandırıp babasını arattırdı, bak ne oldu.
Elena manipulated Vaughn into searching for his father. Look how that turned out.
- Vaughn!
- Vaughn.
Sydney ve Vaughn Irina'nın dün Prag'dan çıkarıldığını öğrendi.
Irina was moved yesterday from Prague.
- İyi mi peki?
While Vaughn secures Nisard for extradition and transport, you are I are meeting Sydney in country. - Is she OK?
Vaughn, Lucien Nisard'ın getirilmesiyle ilgilenirken seninle ben Sydney'yle buluşmaya gidiyoruz. Bilmiyoruz.
We don't know.
Vaughn'u öldürenler hâlâ serbestken olmaz.
Not when the men who killed Vaughn are still out there.
Bana destek olan Vaughn vardı.
I had Vaughn.
Ben sürekli telsizin öbür ucunda olacağım. Vaughn'un bana yaptığı gibi.
I'll be on comms the whole time, the way Vaughn was for me.
CIA'deki ilk görevlerimde Vaughn da benimle konuşurdu.
Vaughn talked me through all my early missions with the C.I.A.
Vaughn?
- Vaughn?
Vaughn!
Vaughn...
- Vaughn sandığın kişi değil.
- Vaughn is not the person you think.
Isabelle Vaughn.
Isabelle Vaughn.