Verdık tradutor Inglês
8 parallel translation
ı Şimdiye kadar smın geçişlerdir Bunun olmasına nasıl verdık?
He could be over the border by now. How did we let this happen?
Yetkılılere haber verdık.
We've notified the authorities. They're on their way.
Ama sonra muhteşem Sarazen iksirinle karşıma sen çıkıverdın.
But then you came along with your wonderful Saracen.
Ve Verd Agra direk olarak bu zavallı kızın...
And Verd Agra is going after that poor girl in... in plain sight.
Bazen göze batar, bazen sizi delirtir, ama gerçekten yanına verdığınızda- - Yıllardır iç içe geçen tüm o kökler- - kesmeyi de denesen, yakmayı da hatta zincirle sökmeyi, sağlam bir kütükse hiç bir yere kıpırdamaz.
Sometimes it's an eyesore, sometimes it drives you nuts, but when you really get in there- - All those tangled roots going back years and years- - you can try cutting it, burning it, even ripping it out with chains, but if it's a strong stump, it's not going anywhere.
Aynen. Altı ay sonra da birden ortaya çıkıp yarışmalarda bütün altın madalyaları toplayıverdı.
Yeah, and six months before he came out of nowhere and won all those gold medals on the half-pipe.
Frank denen adam ona sahte mal verdığınizde size kızmadı mı?
Wasn't this Frank guy angry that you gave him fake drugs?
Ama sevgi hemen karşılık verdı.
But love responded in an instant.