Vermış tradutor Inglês
7 parallel translation
Şansınız vermış, kaset çaları ve Creedence, Kasetlerini bırakmışlar.
You're lucky they left the tape deck though, and the Creedence.
Kendi nişanlım bana çifte randevu vermış.
- My own fiancée double-booked me.
Görünen o ki bu çocuğun çok düşmanı vermış.
This boy had seemingly so many enemies.
Ust düzey birinin dişlerini eline vermış.
He kicked the fuckin'teeth out of a vice cop in Back Bay.
Burada ölmüş ve bırı başarısız şekılde örtbas etmeye çalışıp kötü bıten hırsızlık süsü vermış.
She died in this room and someone tried, not so good, to cover it up, make it look like a burglary gone wrong.
Sosyete delikanlısıyla evlenmek isteyen bir dansçı kız ama ailesi izin verm...
A showgirl wants to marry a society boy, but his parents won't...
Çocuklara asla zarar verm...
He's never exposed the kids to...