Villains tradutor Inglês
844 parallel translation
Karakterler ne kahraman ne de kötü ama ben ve sizler gibi normal insanlar.
The characters are neither heroes nor villains but plain people like you and me
Hainler!
You villains!
Bu hastalık filmlerdeki kötü karakterler gibi çok zekidir.
As villains go, this disease is mighty clever.
- Alçak, katil herifler!
- They were villains, murderers!
Alçaklar!
- Villains.
Biz de çomak sokmuş olduk.
And now we are the villains.
Bakın âdi herifler, Aziz Paul hakkı için o tabutu hemen bırakmayan kendi tabutuna girer, ona göre!
Villains, set down the corse, or, by Saint Paul, I'll make a corse of him that disobeys.
Çoktandır bu haydutları izliyoruz.
We've been after these villains for a while.
Kötü adamları adalete teslim etmek istiyordum, bunu tanımadığım çaresiz insanlar uğruna yapmalıydım.
I want those villains brought to justice for the sake of all the helpless people who don't even know they've been had.
Sizin için kötü adam oluruz.
We'll be your villains.
Villains!
Villains!
Ne yazık ki kahramanımız daima Black George gibilerce istismar edilirdi.
Our hero, alas, was always being exploited by villains like Black George.
Bu eşkıyalar odama dalıverdiler!
These villains burst into me room!
Evlatlığınız Jones, efendim nihayet yeryüzündeki en büyük canilerden biri olduğunu ispatladı.
Your adopted son, sir - Jones - has proved himself one of the greatest villains on earth.
Utanmaz keratalar! Hanım zade herifler!
God damn you, you villains!
Piçler! Domuzlar!
Villains, foul murderers!
Bütün polisler kötüdür.
All coppers are villains.
Kurnaz kötüler.
Sly villains.
Büyük kahramanlar, büyük suçlular, büyük şeyler.
Big heroes, big villains, big something or other.
Siz kötü adamlarsınız.
You're villains.
- Eyer tanrı, kırmızı maskedeki, kötü adamları cezalandırmazsa...
" If God does not punish the villains of the Red Mask,
- Bir polis kötü adamlarınkinden daha çok şeye ihtiyaç duyar.
A policemen needs villains more than he needs his own men.
- Tanıdığım hiç bir kötü adam bunu yapmazdı.
None of the villains I know would have done that.
Caniler!
Villains!
Gelin serseriler!
Come on, you villains!
Dünya kötülerle dolu. Ama o hepsini yener.
The world's full of villains, but he beats them all.
Doktor, beni o kuyumcu soygununun birkaç dakika öncesine koyacaksın değil mi?
Doctor, you did say you'd put me back a couple of minutes before the villains robbed the jewellery store, didn't you?
Kafalarına halk başlığı takıyorlar, ama iç çamaşırlarına kraliyet arması işlenmiş bir dükkan yağmalanmaya görsün, basarlar çığlığı : "Dilenciler, hainler, lağım fareleri!"
They wear the people's cap on their heads, but their underwear's embroidered with crowns and if so much as a shop gets looted they squeal : "Beggars, villains, gutter rats!"
Hangi cüretle bu yemeği getirip önüme koydunuz? Ben bunu yiyecek adam mıyım?
How durst thou villains bring it from the dresser... and serve it thus to me who loves it not?
Bana oğlumun karısını elinden alan suçluların kellelerini getirin!
Bring me the heads of the villains who took my son's wife!
Efendimizin emirlerini çiğneyen canilersiniz!
You are villains who have disobeyed our lord's orders!
Toride Dağı'ndaki yedi hainden biri Edo'ya ulaşmayı deneyebilir.
One of those seven villains at Mount Toride may try to get to Edo.
Kimseyi... en yakın dostlarım kötüler ve hırsızlar oldu hep... bu yaştan sonra ömrümün geri kalanını yeni bir sayfa açarak mı geçireceğim?
Nobody! ♪ All my dearest companions Have always been villains and thieves ♪ So, at my time of life I should start Turning over new leaves?
Fakirlerin iyi insanlar olduğu bir oyununda,... Brecht bizi kötü rolünde oynatabilir.
And Brecht could easily have us be villains in a play where the poor are the good guys.
Bu aptallar sürüsünü, bu ifritleri!
This gaggle of buffoons, these villains!
Siz sarhoş, düzenbaz, ifrit, fuhuş yapan dinsiz, çıkarcı, hırslı sahtekarlarsınız.
You are drunkards, tricksters, villains, whoremasters godless, self-seeking, ambitious tricksters.
Asla kötülerin ellerine geçmemeli!
Never lose it to the hands of villains
Çoğu öldü ve sağ kalanlar ise..... korkup kaçtılar.
They are either dead... or driven away by the villains
Bir gün gelecek bunların hesabını onlara soracağım.
There'll come a day... when I'll wipe out these villains
Kabul edin, sayıları daha çok. Fakirler, hırsızlar, suçlular, hiç parası olmayan fakirler.
Face it : there's more of them- - poor people, thieves, villains
Bu iki haydutla ne işiniz var?
What's your business with those two villains?
Hizmetçi olarak bu haydutlara kaldıysanız epeyce probleminiz var demektir.
Well, you must have problems if you need these villains for servants.
Alçak adamlar.
The villains.
Dostum, o 2 zorba... tarafından öldürüldü
A good friend of mine... was killed by those 2 villains
Hung Sing Tien, kardeşiniz... ve Chan Tong adında biri, hepsi zalim kişiler
Hung Sing Tien, your sister... and someone by the name of Chan Tong, are villains
Kardeşim, Lideri öldürüp, eşkiyalarla... dolap çeviren 1inci şefmiş
Sister, it's the first Chief who killed our headman... and colluded with villains
Tien Yi Tong bir çok adamımız vardır 1inci şef ve tutuğu zorbalarla yüzünden... acı çekeceklerdir
Tien Yi Tong has got so many of our men there Colluding with villains if the 1st Chief gets to crime... more people will suffer
Zorbaların hakkından gelmek için... Zorbalara merhamet etmemeli
If you have to get rid of villains... you shouldn't care who those villains are
Gece sırasında kötü adamlar ne yapıyordu bakalım?
What have our villains been up to during the night?
Bu köşk benim, içindeki kötü adamlar da.
This is my manor, and the villains in it are mine.
Ve kötülerle mücadele et
And battle the villains that be