English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ V ] / Vimi

Vimi tradutor Inglês

57 parallel translation
Hayır. Hatları geçip Vimi'ye kadar gidilebilinir.
You can cross as far as Vimy.
- Mektubu vermek için Vimi'ye. - Bir mektup için mi? - Çılgının teki.
He's mad.
Béthune ve Vimi'den.
Via Vimy and the forest.
Müdür olduktan sonra maaşım yükselecek. Böylece ailemin evinden taşınabileceğim ve Vimi ile nihayet evlenebileceğim.
After I become manager, my salary will increase enough that I will be able to move out of my parents'apartment and finally marry Vimi.
Todd, Vimi'nin babasının sürpriz ziyaret yapacağını....... ve ona yardım etmezsem Vimi'yi sonsuza kadar kaybedeceğini söyledi.
Todd, he told me vimi's father was making a surprise visit And if I didn't help him, he would lose vimi forever.
Vimi'nin babasına saygın biri olduğu ispatlamak için müdür olmak zorundaydı.
And he had to become a manager to prove to vimi's father That he was worthy.
Ve eminim Vimi'nin ailesi diğer seçeneklere bakacaktır.
And I'm sure vimi's family will move on.
Bak, Rajiv. Vimi ile evlenmekten vazgeçeceğini düşünmek istemiyorum.
Look, Rajiv, I hate to think you're gonna give up
Nefesini boşa harcama.
On marrying vimi. Save your breath.
Vimi'le evlilik işi yattığı için kendimi suçlu hissediyorum.
I just feel like it's kind of my fault That the marriage with vimi is off.
Son defa olsa bile Vimi'nin babası beni karşısında görecek.
Even if it's for the last time, Vimi's father will hear from me.
Vimi'nin babasının demir fabrikası var.
Vimi's father runs a steel mill.
Vimi'nin babası senin gibi bir damada sahip olacağı için şanslı.
Vimi's father would be lucky to have you as a son-in-law.
Vimi ile evlenmeye niyetliyim.
I intend to marry vimi.
Henüz müdür değilim ama Vimi'yi hiçbir şeyden yoksun bırakmamak için ne gerekiyorsa yapacağıma söz veriyorum.
I am not a manager yet, But I promise I will do whatever it takes To provide for vimi.
- Rajiv! - Vimi!
- Rajiv!
Vimi'me Diwali için yeni bir elbise alma aşamasındayım.
I am in the process of buying my vimi A new sari for Diwali.
Ben de işte bu yüzden değerli Vimi'me bu harika elbiseyi aldım.
That is why I bought my precious vimi This spectacular garment.
Vimi ona yeni bir elbise almam için amma sıkboğaz etti.
Vimi has been my nose to buy her a new sari.
Vimi çok sevinecek!
Vimi will be so happy!
Vimi'nin elbisesi!
No! Vimi's sari!
Giysisi maytap yüzünden tutuştu ben de alevleri Vimi'nin elbisesiyle söndürdüm.
His shirt was ignited by a firecracker And I smothered the flames with vimi's sari.
Şimdi de bütün dükkanlar kapalı ve ne yazık ki Vimi de cesaretimi giyemez.
And now all the shops are closed and, sadly, Vimi cannot wear my courage.
Bu da Vimi'nin babasının asla evlenmeme izin vermemesi demek.
Which means vimi's father will never let me marry her.
Vimi zaten yeterince kızdı.
Vimi's already furious with me.
Vimi'ye lâyık olabilmek için her gün çalışıp, müdür olmaya uğraşıyorum.
I work every day to get promoted to manager so that I will be worthy of marrying Vimi.
Artık Vimi ile evlenebilirsin.
Now you can marry Vimi.
Aslında Rajiv, bunu sana Vimi yollamış.
Actually, Rajiv, this is from Vimi to you.
Gerçekten Vimi yollamış!
They really are from Vimi.
Efendim, eğer sıcak yüzünden beyniniz uyuşmadıysa size bu akşam Vimi'ye en sevdiği çiçeklerle ve garsonların ikinci bir iş yapmadıkları harika bir lokantada sürpriz yapacağımı söylediğimi hatırlarsınız.
Sir, if you are not too lethargic on the heat, you might remember I told you I'm leaving early tonight to surprise Vimi with her favorite flowers, and then we are going to a restaurant so fancy the waiters don't have second jobs.
Vimi'ye nasıl teklif edeceğine karar verdin mi?
So, did you decide how you're going to propose to Vimi?
Sen bile anladıysan Vimi saniyesinde anlar.
If you figured it out, Vimi will get it in a heartbeat.
Vimi, Vimi, Vimi, bunların ikisi de çalışmak.
Vimi, Vimi, Vimi. They're both work.
Vimi giyinirken, sitar çalan bir şarkıcı penceresinin önünde ilk randevumuzda duyduğumuz şarkıyı çalıyor.
Vimi is getting dressed when she hears a sitar and singer performing the song we heard on our first date right outside her window.
Vimi, n'olur bir dinle.
Please listen to me.
Vimi, lütfen beni dinle.
Vimi, please listen to me.
Sizin de izninizle Vimi ve ben- -
I was just thinking, perhaps with your permission, Vimi and I could...
Rajiv, Vimi bu anısını hiç unutmayacak.
- Rajiv, Vimi is gonna remember this forever.
Yüzyılın balayını planlamakla meşgulüm.
- Yes, my darling Vimi, I am in the process of planning the most amazing honeymoon.
Tek istediğim, Vimi'me tüm zamanların en şairane mala vurmasını yaşatmak.
All I want to do is provide my Vimi with the most spectacular bone-a-thon of all time.
- Vimi?
- Vimi?
Vimi.
Vimi.
Vimi henüz açmamış bir güldür.
Vimi is an innocent flower.
Vimi sabah telefonlarıma çıkmadı ve şimdi onu bulamıyorum.
Vimi did not answer her phone this morning, and now I can't find her anywhere.
- Vimi partimize sinirlenmiş mi?
So is Vimi pissed about the bachelor party?
Vimi insanları patavatsızlıklarına bakarak yargılamaz.
Vimi does not judge people on their indiscretions.
- Vimi'nin önceden başkalarıyla birlikte olduğunu öğrendi.
- Well, Rajiv just found out that Vimi's been with other men.
Vimi'yle evlenemem.
I cannot marry Vimi.
Seninle tanıştığımdan beri Vimi de Vimi diye tutturuyordun.
You know, since I met you, it's been Vimi, Vimi, Vimi.
- Vimi!
Vimi!
Vimi için.
For vimi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]