Wack tradutor Inglês
324 parallel translation
Herşey gerçek olacak
They don't have that wicky wack
Neşelen biraz, şapşal, Noel geliyor.
Cheer up, wack, it'll soon be Christmas.
Hokus pokus, tiki tokus
Hockety, pockety, wockety, wack
Hokus pokus, tiki tokus Rambada Rumba Merlin Bomba
Hockety, pockety, wockety, wack Odds and ends and bric a brac
Domuz yavrusu gibi suratınla..
You can wack piglets with your forehead.
Boşuna uğraşma, Kolya
You won't have time to wack, Kolya
Şu aptal dedektifi tanıyor musunuz, Adrian Monk?
You know that wack-job detective Adrian Monk?
Kendin al, pislik torbası
Pick it up yourself, wack pack
Ezik gibi değildi.
That y wasn't wack.
Koy şunları kafana!
You want a wack? Put it on!
— Berbat...
- Just wack...
— Berbat, her zaman olduğu gibi.
- Wack, as usual.
Williams, com sync pac ram set MOS 92-H tact op spec patty-wack.
Williams, com sync pac ram set M OS 92-H tact op spec patty-wack.
- Patty-wack?
- Patty-wack
Tam kafasının arkasına.
Just wack it across the napper.
Korolara kimsenin umurunda olmayan şarkıları söyleyen aptallar katılır.
Most choirs just sing wack songs nobody cares about.
Burası leş gibi.
This is wack.
Hayır. Kafana manda yapmış gibisin. Berbat görünüyorsun.
It looks like a bowl of lard and you look wack.
Sen ve Romeo burada aşk bağlantısı kurarken, biri aradı ve bu sersem hakkında bilgisi olduğunu söyledi.
While you and Romeo here were making a love connection, some guy called and he said he had some information about who this wack-a-doo is.
Berbat.
- Wack.
Yani bütün sinyal mi?
But it's wack.
Nick, nack, paddy-wack, köpeğe kemik ver.
Nick, nack, paddy-wack, get a dog a bone.
Kıyak nedir, dandik nedir bilirim. Harbi olandan, fıstıktan anlarım.
I know what's def, what's wack... what's jam, what's straight-up booty.
Hey, geri zekalı, alacam façanı aşağı.
Yo, you wack punk, you be going down the hard way.
" geri zekalı...
" You wack punk...
Bu ne geri zekalı bir tip böyle!
Wack accent!
Çatlağın tekidir.
He's a fucking wack job.
Bu dostane işler ölü bedenlerimize yapıştığında... bir sürü mezarda, işte o zaman kenetleniriz.
When these wack-jobs stick our dead bodies... in a mass grave, then we'll be stuck together.
Ben sadece bunu arkadaşlarımızdan saklamamızı tuhaf buluyorum.
I just think it's some kind of wack that we have to hide from our friends.
Çünkü gelmiş geçmiş en kıyak temizlik işleri müdürü ben olacağım!
'Cause I'd be the most wack... tripped-out sanitation commissioner ever!
Ama şu anda kanalizasyondaki fazla kakadan dolayı egosistemi bozulmuş durumda.
He's a talking piece of poo that lives in the sewer. But now he's getting sick because his ecosystem is all out of wack because of all the extra poo in the sewer.
- Saçmalıyorsun.
- This is wack.
Bak, bu parti çok kötü.
Look, this party's wack.
lafları beni pek açmıyor. Bunlar aptallık bence. Biz bu şirkette Uzi'lerle milletin kafasını uçurarak rap yaparız.
That shit is wack, all right?
Doğaüstü bir sürü saçmalığın ortaya çıkmasına neden olduk.
We fuckin'with the spiritual world, man. We unleashed a whole supernatural universal wack-pack.
Seni erkek kardeşim gibi seviyorum kardeşim, ama bu ahmakça.
I love you like a brother, my brother, but that is just wack.
Tamam, sana katılıyorum. Kabul, işin bowling kısmı gerçekten de sıkıcı.
All right, I'm with you. I admit, the bowling thing is kind of wack.
Sigara içmeye devam etmek sadece mankafalık.
Holding on to cigarettes is just wack.
Bana "mankafa" demediğini söyleyin.
Tell me she didn't say "wack".
Affedersin biraz mantıksızlık ettim.
I'm sorry I was wack.
Ben ettim.
I was wack.
Yani, dövmekle kalamazsın, onu cidden haklaman gerekiyor.
You can't just smash the motherfucker. You gotta really wack him.
Gülümser, sohbetin dışında kalır ve "kahretsin, lanet, bu iğrenç" gibi şeyler derim!
I smile, stay out of the conversation and say things like, "Damn," "Shit," and, "That is wack!"
Oh, Bu sapıkça!
Oh, that is wack!
Kahretsin, işte bu iğrenç.
Damn, that shit's wack.
Sapıklık.
That is wack.
- İğrenç.
- It's wack.
Sayın Hakim, bu rezalet!
Your Honor, this is wack.
- O zaman bombacımız acemi. Profil, Grissom'ın olay yerinde bulduğu çatlağa uyuyor mu?
Does he fit Grissom's wack job from the bomb site?
Okulun yöneticisi tam bir çatlak.
Well, the president of the college is a real wack job.
Bu tam bir saçmalık!
- This shit is wack.