Wafer tradutor Inglês
101 parallel translation
- İki wafer, lütfen.
- Two wafers, please.
- İki wafer.
- Two wafers.
Reklamlarda gördüğün her şeyi. Hızlı, beyaz üstü açık arabalar,.. ... sarışın kadınlar.
Everything you've ever seen in the advertisements... fast, white convertibles... blonde women, their hair trailing in the wind... wafer-thin after-dinner chocolates.
Neyse ki bizim günümüzde yapmamız gereken kutsal ekmeği almak ve şarabı içmek.
Luckily all we have to do nowadays is take the wafer and drink the wine.
Son olarak mösyö, ince bir naneli çikolata.
Finally, monsieur, a wafer-thin mint.
İncecik ama.
It's only wafer thin.
İnce bir bisküvinin herhangi bir değeri yok.
A wafer doesn't have enough daily allowance of anything.
Teşekkür ederim George, ama mahzuru yoksa, dilimi, et yumuşatıcısı ile döverek inceltip, sonra da, kroke kasnağı ile yere zımbalamayı tercih ederim.
Thank you, George, but if you don't mind, I'd rather have my tongue beaten wafer-thin by a steak tenderizer and then stapled to the floor with a croquet hoop.
Buraya niye geldiğimizi unuttuk.
We're breaking the wafer as if forgetting why we came.
Kutsal ekmek gibi incecik, çelimsiz biri.
He's frail as a holy wafer.
Ar-Ge'deki tüm protein-silikon tabanlı çiplerin prototiplerini almışlar.
They got away with all the prototype protein-silicon wafer chips from R D.
Her şeyi ısıramayacağını biliyor mu?
Does she know not to bite the wafer? I don't know.
Bana gofret için 10 leva borçlusun.
You owe me 10 leva for the wafer.
Gofret için daha lazım.
I need more money for the wafer.
gofret için 10 leva!
Just give me 10 leva for the wafer!
Ne bu
- What's this wafer?
Hayır, sana ekmek veremem.
No, I can't give you a wafer.
Gece burada kaldı ve sana gofret mi yedirdi?
The guy spends the night here, and all he does is slip you a wafer?
Ama Justine adamın elinden kurtulamadan bu Tanrı'dan korkusu olmayan adam bir komünyon ekmeğini alıp İsa'nın bedenini temsil eden ekmeği alıp kızın deliğine yerleştirmiş.
Before Justine could wrestle from his grasp this most ungodly man took a communion wafer the body of our Lord Jesus Christ and placed it on the girl's twitching orifice. "
İpince.
Wafer-thin.
Gofret mi turşu mu?
Wafer or pickle?
Bir Sekanslar arası kimlik plakası mı?
A Trans - sequence ident wafer?
Biz, "Son Yemek" törenindeki ekmeği 9'a böleriz.
We divide the wafer into nine fractions.
Buz çok inceldi!
Wafer-thin ice.
- Bu gofret yiyeni değil!
- Not that wafer-eater!
Ya da komünyon ekmeğinin İsa'nın Vücuduna dönüşmesi.
Or the communion wafer into the Body of Christ.
şu ne, ince kıyılmış kıyma mı?
MUSHROOMS AND ARTICHOKES AND - WHAT IS THAT? WAFER-THIN PROSCIUTTO?
Bu vanilyalı kurabiye fantazilerine giriyor ve ben ise "yolumdan çekil der" gibi "merhaba bebeğim" i mi alıyorum?
You get to fantasise about vanilla wafer and I get whatever "Hey, baby" you throw my way?
Evet, komik sahneydi ama ben cips yerine parmağımı ısırdım.
Well, it was a comic scene... but I bit into my finger instead of the wafer
Son gofreti onun yiyip yemediğini görmek istemiştim, çünkü onu istiyordum. IRZ DÜŞMANIYIM
See, I wanted to see if he'd eaten the last Nilla wafer...'cause I told him I wanted it.
Bir bisküviyi yemeleri için tembihlenmeleri ya da kendilerini doğrayıp kanamadan ölmeleri, onlar için hiç fark etmez.
Whether they are being told to eat a wafer or hack their own flesh and blood to death.
Bu bir gofret değil, bu uygun kız.
This is no wafer... it's a proper girl!
- Yaklaştın. Ama kutsal ekmek yok.
Close, but no wafer.
Cemaatin, İsa'nın bedenine dönüşmesine ne diyoruz?
So now, what do we call it when the communion wafer becomes the body of Christ?
Ayağım korkunç su topladı ve anneniz derhal bir şeyler içmezse burada işler çığırından çıkacak.
I've got a blister the size of a Communion wafer. And if Mommy doesn't get something to drink immediately things are going to get very ugly.
- Ben bir börek alacağım.
- I'm going to eat a wafer.
Tamam bırak artık pamuk helva.
Look, save it, you pinky wafer.
Hayır, haber şu ki, eğer bir Wraith kruvazörü bu kadar ince bir kabuğun üstünde patlatılırsa...
No, the news is that if they were to detonate, say, the self-destruct of a Wraith cruiser on just such a wafer-thin crust...
Şey, katır kutur bisküvi yemene biraz dikkat et.
Well, aren't you an enthusiastic wafer muncher.
Gofret ister misiniz? Gofret?
Buy wafer... any flavor.
Gofret ister misiniz? Tadı çok güzel. Denesene.
Buy wafer... it's good.
- Gofreti almadın.
- And the wafer?
Siz sormadan önce, pembe gofretler küvetini temsil ediyor.
Before any of you ask, the pink wafer represents his bathtub.
Rendeleme incecik ve kavisle uyuyor...
The shaving was wafer thin and conformed to the curvature of the...
Bir gitar teli incecik bir kemik şeridi, dilimleyebilirdi Tommy yere düştüğünde.
A guitar string would slice a wafer-thin sliver of bone as tommy dropped to the ground.
Lider'in mumyası meydana akmış ve böylece ben de onu komün yemeği gibi yiyebiliyorum.
The Leader's mummy has leaked out into the square, so that I can taste it like a communion wafer,
Ama ben onun ince katmanlı ruhunun her zerresini biliyorum.
But I know every inch of his wafer-thin soul.
Görünmeyen biri tarafından verilen bir gofret için mi?
For a wafer given to the invisible?
Bir gofret nedir ki?
What's a wafer?
Ruhban sınıfıyla flört etme konusunda iyiyimdir.
Clergy love me. At communion I always got an extra wafer.
Şimdi bıçağım yiyecek kesmeye yarıyor. Ustayım. Et kesmekte üstüme yok.
I use my knife to cut the food, I do it well, I'm very good at cutting meat I chop, I dice the ham which I don't eat I slice it wafer-thin so delicate, like lady's lace