Wagyu tradutor Inglês
18 parallel translation
Kobe bifteği, Wagyu, pirzola, ördek, bıldırcın...
We have kobe beef, wagyu short ribs, duck
Japonya'da Wagyu sığırı var.
In Japan, there's Wagyu cattle.
Aslında o wagyu bifteği.
It's actually wagyu beef.
Japon anguslarının en iyisi Texas'tan geçiyor.
Well, the best of Japanese wagyu crossed with the best of Texas Angus.
Az pişmiş sarı yüzgeçli orkinos ve kobe bifteğinden dürüm var.
Seared ahi tuna, wagyu beef tacos.
Öyle bir Avustralya Wagyu'su eti yapıyorlarmış ki adamın hayatı değişiyormuş.
They have an Australian Wagyu beef... that's supposed to change your life.
- Sıradan inek de değil, Wagyu bifteği.
- Not just cow, Wagyu beef.
Tüm Kobe biftekleri aynı zamanda Wagyu'dur.
How do you know it's not Kobe?
Fakat tüm Wagyu biftekleri Kobe değildir.
Well, all Kobe is Wagyu,
Wagyu sığır eti.
Wagyu beef.
Wagyu sığır etinin filesi 100 dolardır.
Wagyu beef is about $ 100 for a filet.
Patronun insan eli değmemiş Wagyu seviyorsa, bu sandıklardan uzak dur, tamam mı?
If your boss likes his Wagyu untouched by human hands, just stay away from this crate, all right?
Wagyu eti ile yapıldılar.
They're wagyu beef.
Biraz wagyu alabilirim.
Ah. I do love me some wagyu.
Bilmeniz adına söylüyorum, bu gece bir spesiyalimiz var. Wagyu bifteği, 30 gün kurutuldu. Üzerinde nane ve az pişmiş servis ediyoruz.
Just so you know, we have a special tonight, the steak, dry-aged 30 days, Wagyu beef, mint on top, medium rare.
Gerald, Tony'ye söyle de mayonezli wagyu hamburgeri ayarlasın.
Gerald, have Tony rustle up some of those wagyu sliders with aioli, would you?
Tıpkı sizi hayatta tutmak için ağzınıza kusan anne kuş gibiydim ve karşılığında ne aldım?
She's gonna see her trademark GF Flame in the sky, zip on down, next thing you know, she's wearing me like a backpack and we're halfway to Tokyo for some Wagyu beef.
- Tamam.
- not all Wagyu is Kobe.