Wedeck tradutor Inglês
63 parallel translation
Wedeck'i bağlayın.
Get Wedeck.
Yolculuğumuz bütünüyle felaket olsa da Wedeck şapkadan tavşan çıkardı.
Even though the whole trip's been a bit of a disaster, Wedeck pulled some kind of rabbit.
Wedeck bahsettiğim oturumlarda ifade veriyor.
Wedeck's testifying in these hearings.
Wedeck oturumdaki ifadesinde bunlara ihtiyacı olacağını düşünüyor.
Wedeck thinks he needs it for his senate testimony.
Biliyor musun, Wedeck'i daha önce hiç bu kadar kararlı görmemiştim.
You know, I've never seen Wedeck with a stick so far up his ass.
Wedeck'e Washington'da fazladan cephane sağlayacak bir şey bulursak bonus puan kazanırız.
Bonus points if we can find something that gives Wedeck extra ammo in Washington.
Bay Wedeck?
Mr. Wedeck?
Sonra da FBI'ın Los Angeles ofisinin bölge müdürü Stanford Wedeck'i dinleyeceğiz.
Then we'll hear from Stanford Wedeck, field director of the FBI's Los Angeles office.
Ajan Wedeck, şu anda diğer bürolarda uygulanan yöntemlerden önemli ölçüde ayrılan ilginç bir soruşturma yürütüyor.
Agent Wedeck is currently running an interesting investigation that has diverged significantly from the methodology employed by the rest of the bureau.
"Kayda değer" kelimesi olayları biraz abartıyor olabilir Ajan Wedeck.
"Significant" might be overstating things a little, Agent Wedeck.
Evet, ayaklarınızın üzerinde gayet iyi duruyorsunuz Bay Wedeck.
Yes, you seem to have landed on your feet quite nicely, Mr. Wedeck.
- Wedeck hangi cehennemde?
- Where the hell is Wedeck?
- Janis, benim, Wedeck.
- Janis, this is Wedeck.
Wedeck şapkadan tavşan çıkardı gibi bir şey.
Wedeck pulled some kind of rabbit.
Wedeck evimize gitmemizi söyledi.
Well, Wedeck told us to go home.
Wedeck ve Demetri iki tanesini öldürdü.
Wedeck and Demetri killed two of them.
Alfa.
WEDECK : Alpha.
Kusura bakmayın ama CIA'deki o aptal onları bilinç kaybına neden olmakla suçladıktan sonra sizi Çin'e falan gönderemem.
WEDECK : I'm sorry, but I just can't send you to China after that CIA idiot accused them of causing the blackout.
Wedeck çok kızacak.
Wedeck's gonna be pissed.
- Wedeck çok kızacak. Atlatacaktır.
- Wedeck's gonna be pissed.
Wedeck.
- Wedeck.
Müdür Yardımcısı Wedeck, sizi sevdiğim için bu samimiyetsiz teklifinizi kabul edeceğim.
Because I do like you, Assistant Director Wedeck. I will accept your disingenuous offer.
Wedeck'in emirleri.
Wedeck's orders.
Wedeck'in emri.
Wedeck's orders.
Wedeck.
Wedeck.
Garip bir şey oluyor.
You know, wedeck's not talking to me.
Wedeck benimle konuşmuyor.
You know, Wedeck's not talking to me.
Tek seçenekten daha fazlası olan dünya çapında bir dizi.
And FBI Assistant Director Stanford Wedeck brings his team to D.C. to defend the Mosaic program.
Dizi Amerika'da yayınlanıyor ve en fazla iki gün sonra, biz de seyretmiş oluyoruz. Mesela, geçen hafta Cadılar Bayramı vardı. Cadılar Bayramından iki gün sonra...
Agent Wedeck is currently running an interesting investigation that has diverged significantly from the methodology employed by the rest of the Bureau.
Tek kelime etme, Obi-Wan. Aptalca geliyor farkındayım ama neredeyse gerçek zamanda oluyor gibiydi.
Wedeck quickly finds himself in hostile waters when he faces an old adversary... senator Jane Clemente.
Şu ana kadar izlediğimiz küçük nüanslara bayıldım. Mesela, sanki çok önemli bir hususmuş gibi toplantı esnasında bir kuşun cama çarpması gibi.
Mark's testimony leaves many questions, and wedeck blackmails the president... an old friend... to insure his project's survival.
Onların zekasıyla ilgili bir şey daha çok etkilenmelerine ve daha hassas olmalarına neden oluyor.
- Everything's a trade-off. After risking everything based on Agent Benford's vision, wedeck finally confronts him.
Wedeck bana İGB * Terörle Mücadele Özel Birimi'nde bir pozisyon teklif etti.
wedeck offered me a position on the dhs counterterrorism task force.
GÜNÜMÜZ Bir şeye ihtiyacınız olursa Wedeck'in evinde olacağım.
so, um, if you need anything, i'll be staying at the wedecks'.
Kısa bir süreliğine Wedeck'in evine gidiyorum.
i'm just going to the wedecks'for a little while.
Üzgünüm, Müdür Yardımcısı Wedeck.
sorry, assistant director wedeck. orders.
- Her neyse ama Wedeck'e gidip onaylatman gerek.
- Whatever, but you gotta take it up with Wedeck and get it approved.
Müdür Yardımcısı Wedeck?
Assistant director Wedeck?
Ortak arkadaşımız Stanford Wedeck'in isteği üzerine buradayım.
I'm here at the request of our mutual friend Stanford wedeck.
Wedeck ile birlikte Washington'da olduğunuz zaman. Benden Geyer dosyalarını istemiştin.
That time... you were in Washington with wedeck, and you needed me to get...
Wedeck'i bağla.
Get wedeck.
Wedeck bu yüzden seni göndermedi mi?
Isn'at why wedeck sent you to me?
FlashForward'da daha önce...
[Wedeck] Previously on FlashForward :
Askeri kartın olacak.
[Wedeck] You got military clearance.
- Lanet herif yüzüğü almış.
- [Wedeck] He took the damn ring.
Simon'un bir başka bayılmaya sebep olacağını söylüyorlardı. 6 Ekim'de, tüm gezegen 2 dakika 17 saniyeliğine bayıldı.
They said he's going to cause another blackout. [Wedeck] On October 6th, the planet blacked out for two minutes and 17 seconds.
Bazılarımız görükleri şeylerden ötürü kaygılandılar.
[Wedeck] Some of us were alarmed by what we saw.
Mark. Benimle gel.
[Wedeck] Mark, walk with me.
Tamam, açık konuşacağım, Bay Wedeck.
Okay, I'll be blunt, Mr. Wedeck.
Wedeck.
Thinking about who she's gonna be.
- Bu da ne?
- [Wedeck] What is this?