Wham tradutor Inglês
408 parallel translation
Büyülenmiş... Saçma!
Fascinated, whim-wham!
100 kiloluk bir adamdan kalan tek şey bir gülle atma madalyası.
A man weighs 211 lbs. And, wham, all that's left is a medal for shot-putting.
Birileriyle karşılaşır, onları tanırsın... Bir silah sesi, ve onları birdaha göremezsin.
You meet somebody, you get to know them... wham, you never see them again.
Ve sonra... bumm!
And then... wham!
Bir top dondurmayı havaya fırlatır, yüksekliği ve hızı ayarlardım ve-işte!
I'd toss a scoop of ice cream in the air, adjust for velocity, altitude, and - wham!
- Gün olur bir araya gelirler ve bum! - Hayır!
- One day they get together and wham!
Eve gelir gelmez, iki dubleyi fondipliyorum, ardından küt. Uykudayım.
The minute I get home, take a big double shot, and wham, I'm asleep.
Bir kadınla bir erkek görüşüyor ve birbirlerinden hoşIanıyorsa, Broadway'deki iki taksi gibi küt diye çarpışmalılar, oturup da şişedeki iki numune gibi birbirilerini analiz etmemeliler.
When a man and a woman see each other and like each other, they ought to come together, wham, like a couple of taxis on Broadway, and not sit around analyzing each other like two specimens in a bottle.
Çalsın borular Vurun davullara
Wham the hewgag, beat the drums
Savaşın bittiğini düşündüğün anda, her şey yeniden başlıyordu.
You'd think the war was over and wham, it started all over again.
Her gün okuldan sonra doğruca otele gelip çalışmaya başlıyor.
Every day, right after school, wham, he's right into the hotel working.
İkisinide pataklayacağım.
I'll wham the hides off both of them.
Nasıl da dövmüştü beni!
Boy, did he give it to me. Wham!
Tam kafasına.
Wham! I mean, right across it.
Kendini iyi hissedersin, sonra birden, bam!
You feel fine, and all of a sudden, wham!
Pat!
Wham!
Evet, sonra üçü arkasından yaklaştı ve bum!
Yes, and the three of them crept up behind her and wham!
Sonra birdenbire gece yarısı çaktım.
And then, in the middle of the night, wham!
Kemerimi çıkarırım ve...
I would take my belt off, and I would... wham!
Biraz kaba saba olduklarının ben de farkındayım, fakat bir şeye ihtiyacın olursa seni asla yalnız bırakmazlar.
Well, they're kinda rough, you know, around the edges, but if you're ever in a jam, wham, they're right there.
İhtiyacın olduğu zaman yanında olurlar.
And wham, when we needed you, you were right there.
Şimdi, bu güzel sabahı kışkırtıcı, hıçkırtıcı, sallayıcı, kollayıcı, uyandırıcı bir müzik ile selamlayalım! Arkadaşımdan küçük bir yardım alayım!
Now, let's cheer up the mornir with some wham, bam, zoom, boom, wake-up music, with a little help from my friend!
Sonra, birden kendini sokakta bulacak.
Then wham. She'll be out on her ear.
Wham, öldün!
Wham, you're dead!
Bırakma sakın.
Bam! ... Wham!
Bir anlık bunalım ve güm, her şey bitti.
A moment of depression and wham, it's all over.
Şu geçiti açarlar, bu şekilde.
They open that gate, wham, like that.
Bu sabah yine oldu bittiye getirdi ve bu beni sinir ediyor.
He gave me one of his wham bang specials this morning I'm mad at him.
# Yumruk ve nakavt anlarsınız #
# It's buff and it's wham, understands?
Gidiciydim!
I was a total goner! Wham! Bam!
- Bam!
- Wham!
Azıcık git-gel, bir damla enerji - güm-güm-hokus-pokus, ve bir bakarsın orada kutsal birşey var.
A little hoochie-coo, drop of energy - wham-bam-magic-Sam, there's something sacred there.
Sonra sen çıktın ve küt!
Then you came out and then, wham!
Küt!
Wham!
Ve pat!
And wham!
Yanlış Yapan, Hallolunur Anlaştık mı?
In, out, wham-bam-boom, done.
Yanlış Yapanın, İşi Biter ha?
"In, out, wham-bam-boom," huh?
- WHAM 104.
- WHAM 104.
Teşekkür ederim.
Wham! Thank you.
Bir yanlış adım ve "Pat!" Bitersin.
One false step and "Wham!" You're finished.
Tanıştık...
I met her, wham! Yes!
Bam!
Wham!
Şirkette tam bir olanak yakaladım, ve bam! gitti!
I finally catch a break at the office... finally see some light at the end of the tunnel and wham!
Ama uçmayı bırak, daha u'sunda çakılırsın!
Not even flooey : the f in flooey, and wham!
Wham-Bos, gidin!
Wham-Bos, go!
Neden erkekler her zaman kadınların tam çenesinin üstüne vurmayı bilir ve gözün patlayacakmış gibi hissedersin?
Why do guys always know how to hit a woman right across the cheek, wham, and it feels like your eye is going to explode?
Ben de "Öyle olsun bakalım" deyip, onu ortağıma verdim. Bir sokak arasına gittik ve neticede o hırtapoz dişlerinden oldu.
I say, "Okay, asshole." I hand him to my partner we go in the alley, and wham-bam!
PAT!
WHAM!
... tekme bumm!
... the kick, wham!
- Kendimize hakim olmamız gerek.
No wham.
Pat diye.
Wham!