English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Inglês / [ W ] / Whatchamacallit

Whatchamacallit tradutor Inglês

101 parallel translation
Ve sonra tekrar geri dönerek şu zamazingonun üzerinde duruyor.
And then it goes all the way back again and it rests on this whatchamacallit.
İşte şu zamazingonun üzerinde.
Here on this whatchamacallit.
Ne diyordun ona?
Whatchamacallit.
- Şu bilmem kim geliyor.
- Here's whatchamacallit.
Anladığım kadarıyla kaybettiğiniz zamazingo buydu değil mi, Feitsui?
I take it the whatchamacallit you lost was this stuff, fei-ts'ui?
Bu, bir zımbırtı çalmaktan hoşlanan biri.
He's a fella who likes to play the, uh, whatchamacallit.
Küçük bir çocuk istediğinde Willie o şeyi hemen çalar.
Any little kid asks him, Willie plays the, uh, whatchamacallit.
Vakfın avukatı. Bayan Totten da yanında.
You know, whatchamacallit, the lawyer for the foundation.
Senin gibi bir kız nasıl olur da antropo.. İsmi her neyse onu okur?
How come a girl like you is interested in this anthropo... whatchamacallit?
Hey doktor, Şu psikomtik mi neydi, nedir o?
Hey, Doc, what is this psycho whatchamacallit?
İnanılmaz olan nedir? Doktor Whatchamacallit maymunlarından birisinin kafesten kurtulduğunu söylüyor.
Dr Whachamacallit says one of your monkeys broke loose.
Bu zımbırtının en derinlerinde bir yerlerden güveni koruyan adamlar.
Men who guard the trusts from the deepest insides of the whatchamacallit.
Bu arabayı yaklaşık bir yıl önce aldım, müthiş çalışıyor.
I got this whatchamacallit about a year ago, works like a charm.
Ben o şeyi.. bilmemneyi.. emir altına alınıyorum, ve benim ziyaretçi kartlarımdan başka belgem yok.
I left that thing... whatchamacallit... the mandate at home, and I don't have any other but my visiting cards.
Dava bitene dek bekleyebiliriz. Floş yaptım, dikkatini çekerim, davada keleğe gelebiliriz de.
We may be in pendente... flush whatchamacallit, and we may be in left field.
Bütün bunlar olurken sen neredeydin, yani bu berbat savaş?
Where were you during all the whatchamacallit?
Sen onun bir çeşit şey olduğunu nasıl anladın, her ne diyorsan?
- Morally it's still my room. How do you know this guy's a whatchamacallit?
Anlıyorum. Şey, onlar beni şaşırttı.
- One of those... whatchamacallit phones.
Bir kez değil, iki kez. Oh, Tanrım. Bu bir yalan.
The reason you got that whatchamacallit - the dish, the satellite!
Bende hala Bay Carsini'nin Cabernet zımbırtısından gelen baş dönmesi var.
I'm still a little hung over from Mr. Carsini's Cabernet whatchamacallit.
whatchamacallit here yet?
Is that, whatchamacallit here yet?
Şu uçan karın ağrısının adının... Daily Planet'le anılmasını istiyorum... etle tırnak, kurufasulyeyle pilav, siyasetle yozlaşma gibi.
I want the name of this flying whatchamacallit to go with the Daily Planet like bacon and eggs franks and beans, death and taxes, politics and corruption.
Şu bilmem ne ışıklarını yak.
Now turn on those whatchamacallit lights.
Burası demokrasi zamazingosuyla yönetilir.
This is a whatchamacallit - a democracy.
Başardın, Chip! Detektörlerim o Cosmo bilmem nesini hemen bulacaktır.
- Now if my detectors can only find that cosmeta-whatchamacallit.
Sanırım Japon tarzı bir şeye benziyor bu. Sahi ne diyorlardı ona? Bilirsiniz, Marslılar, Dünya kadınlarını kaçırıp hamile bırakıyorlar falan.
Uh, I don't know, it looks kinda like that Japanese thing- - uh, you know, whatchamacallit- - you know, where the Martians steal all the Earth women and knock'em up.
Rodgers ile Whatchamacallit nasıl olur?
How about Rodgers versus whatchamacallit?
- Şeytani her ne ise.
Demonic whatchamacallit.
Ne diyorlar hani... - Etnik fark.
It's just a whatchamacallit ethnicity.
Biz buraya Nina'yla, Pinta'yla ve öteki zamazingoyla gelmedik!
We didn't come over on the Niña, the Pinta and the whatchamacallit.
Bu dolabın arkasına hiç bakmamıştım.
Huh? I never looked behind this whatchamacallit case before.
Peg şeyimden bir ısırık ister misin?
Peg, you want to grab my whatchamacallit?
Hayır, bu şeyi kastediyordum, seni salak şey.
No. I meant this whatchamacallit, you cherry Blow Pop.
Adı dilimin ucunda.
That's whatchamacallit.
Bu bir çeşit, dilimin ucunda ama... Bürokrasi gibi bir şey.
It's like one of those, whatchamacallit, you know, bureaucracy.
Dharma, senin adını unuttuğum şeyin dersini vermen gerekmiyor muydu?
Dharma, aren'tyou supposed to be at whatchamacallit class?
Siz, Jason Lerner... Chlorine Kiminnesi'ni karınız olarak kabul ediyor musunuz? "
Do you, Jason Lerner, take Chlorine Whatchamacallit? "
Şeyle, adını sen söyle de yemeğe gideceğim, adamın adı neydi? Hoş geldin, Jack.
I'm having lunch at the whatchamacallit with what's-his-name.
Bilirsin işte, evi şey yap, ne diyorlardı?
You know, make the place, whatchamacallit?
Ne derler, sahte bilgi.
Whatchamacallit, disinformation.
Adı her neyse ona tavsiyelerde bulunmuştun.
You gave advice to whatchamacallit.
Yani, niçin şu Sid bilmemneyin istediği şeyi bulup ona vermiyorsun?
So, why don't find that whatchamacallit Sid wants and give it to him?
- Bekle, ben bunu dilemedim. Yani... O mullogh iblisi nedir onu bile bilmiyorum.
- Wait, I didn't wish for that. I mean... I don't know what this whatchamacallit demon thing is.
Neydi o tatlının adı?
Whatchamacallit pie ring...
Nasıl deniyordu...
Whatchamacallit...
Wooldoor sockbat, sinir bozucu, yavşak, tuhaf bir yaratık.
Wooldoor sockbat, A fucking annoying, wacky whatchamacallit.
Ne diyorsunuz şuna... Danışmansın.
You're the whatchamacallit, the consultant.
Masamın üstünde duruyor yapıştırıcı vazifesi gören şey.
that whatchamacallit, - that bucket of, um, patching stuff? - Oh, sure.
Nasıl denir?
Whatchamacallit?
Tv'deki gibi.
A whatchamacallit... clairvoyant, right?
- Amcam!
- Uncle Whatchamacallit!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]