Wheezy tradutor Inglês
58 parallel translation
Çok eski ve gürültülü, Kimse kullanmıyor onu doğru düzgün.
It's so old and wheezy, nobody ever uses it much.
Siz genç delikanlılar, kolkola girip, muhteşem son darbe için ilerlerken, ben ise, burada cephe gerisinde yarı olgunlaşmış portakallar ile ana kuzusu, şişman ve hırıltılı çocuklarla oturmak zorunda kalacağım.
I'm just going to have to sit this one out on the touchline with the half-time oranges and the fat wheezy boys with a note from matron while you young bloods link arms and go together for the glorious final scrum-down!
İşte geldim hırıltılı.
Here I am, wheezy!
Hırıltı, senin seks hayatın nasıl?
Wheezy how's your sex life?
Rehberde onu bulabileceğimizden şüphe ediyorum dürüst adamlar işyerlerini gizlemezler.
I doubt we shall find him in the directory, honest men don't conceal their place of business. ( heavy breathing ) Just a little wheezy for eavesdropping.
Tüm hafta sonunu bu çenesi düşük ihtiyarla geçirmek zorundayım.
I'm gonna be stuck in a car all weekend with that wheezy windbag.
ilkinde buna benzer olmuştu.
It's like the first one, the wheezy one.
Wheezy, sen misin?
- Wheezy, is that you?
Wheezy!
Wheezy!
- Bu Wheezy!
- It's Wheezy!
- Wheezy mi?
- Wheezy?
Wheezy, tamir olmuşsun!
Wheezy, you're fixed!
Biraz hırıltısı var.
She's wheezy.
Daha iyi, biraz hırıltısı var.
He's better, he's just a little wheezy.
Sen Hırıltılı Joe musun?
Are you Wheezy Joe?
Ben Hırıltılı Joe.
- You've reached Wheezy Joe. - Joe!
- Şimdi ne yapacağız?
- What now? - We wait for Wheezy Joe.
Hırıltılı Joe?
Wheezy Joe?
Hırıltılı Joe! Tanrıya şükür zamanında geldin.
Wheezy Joe, thank God you're in time.
Bence sadece solunum zorluğu var.
I think he's just a little wheezy.
Wheezy, beni biliyorsun.
Wheezy, you know me.
- "Ne dedi?" wheezy.
- "What did he say?" wheezy.
Hala mükemmeldim, Wheezy.
I was still perfect, wheezy.
Çıkar ağzındaki baklayı, Wheezy.
Spill the beans, wheezy.
Benden ne kadar gizleyecektin Wheezy?
How could you hold out on me, wheezy?
Kartlar senin elinde değil, Wheezy Sen bir anne değilsin.
It just wasn't in the cards with you, wheezy. You are just not a mother.
Özür dilerim, Wheezy... Ama doğru.
I'm sorry, wheezy... but it's true.
Wheezy, duracakmısın!
Wheezy, would you stop!
Yavaş ol.
Easy, easy, wheezy.
- Epey hırıltı duyuluyor.
- Sounds pretty wheezy. - It's been worse.
Eskiden beri baş belasının teki oldun, piç herif!
You've always been such a wheezy little bitch.
Wheezyle beraber.
Take Wheezy with you.
Tamam... Sakin...
All right, easy... wheezy.
Evet, birkaç arkadaşımızı kaybettik Wheezy ve Etch. Bizler hala buradayız.
We're all still here.
- Bo Peep.
Wheezy and Etch. - Bo Peep.
Nefesini tut böylelikle ses çıkarma
Keep your breath inside so you don't get wheezy.
Ona "Hırıltılı Walter" derlerdi.
They called him "Wheezy Walter".
Şimdi de yok, babasını etkilemeye çalışan sümüklü, dörtgöz bir oğlanken de yoktu.
Don't have it now, didn't have it when you were a wheezy four-eyed little kid, trying to impress daddy.
Mercedes gibi parçalanmış, çürümüş ve cızırtılı. Biraz gücü kalmıştı ve ben liderliği ele geçirip Santa Barbara yarışının ilk ayağını kazandım.
Battered, bruised, and wheezy as the Merc was, it still had some power left, and I took the lead and won the first leg of the race to Santa Barbara.
Bu o ses çıkaran şeylerden değil mi?
Is it one of those wheezy things?
Porselen, Vızıltı, oturun.
Porcelain, Wheezy, have a seat.
Biraz hırıltınız var.
You're a little wheezy.
Hırıltısı var, ama uyuyor.
He's wheezy, but sleeping.
Boğazının derinlerinden gelen garip ve hırıltılı sesler eşliğinde biraz hazırlık yapıyor.
A spot of limbering up accompanied by a weird and wheezy call from deep in his throat.
Kaptan Mıymıy'ın bana koyacağı başka yasaklar da var mı?
Any other restrictions Captain Wheezy wants to put on me?
Okulun mal varlığını dondurayım da ben.
I'm just going to give this school's assets a quick freezy wheezy.
- Hırıltı, yine hırıldıyorsun.
Hey, Wheezy, you're wheezing again.
- Hırıltılı ufaklık.
Little wheezy.
- Bana hırıltılı ufaklık deme, dostum.
Hey, don't call me little wheezy, man.
Bayım, ben Charles Chaplin'i temsilen buradayım.
- [Wheezy Laugh] - " [Humming Continues] - Hmm? - Sir, I represent the estate of Charles Chaplin.
Shi-shi-shi...
[high-pitched moaning ] Shi-shi-shi... [ wheezy breath]