Whirlwind tradutor Inglês
378 parallel translation
Bu kasırga.
It's a whirlwind.
Yok edici bir kasırga gibi, yerleşim yerlerine ve ileri karakollara saldırdı. Bütün bölgede öldürerek, yakarak ve dehşet saçarak.
They struck settlements and outposts like a whirlwind of destruction killing, burning, spreading terror through the countryside.
BU çıkarttığı küçük toz bulutu büyüyüp bir fırtınaya, ve ardından hortuma dönüşerek, durduruncaya kadar Teksas'ın... dörtte birini yerle bir etti.
That little cloud of dust he raised grew into a whirlwind... turned itself into a cyclone and wiped out one-fourth of Texas... before they could stop it.
- Yıldırım aşkı!
- A whirlwind romance!
Hergün kasırga telaşı.
In the whirlwind of everyday fuss.
Elini kolunu da havalara savurma öyle, ölçüsünde, tadında bırak her şeyi. Duyduğun coşkunluk bir sel, bir fırtına, bir kasırga gibi de olsa, onu dindirecek bir hava bulmalı, buldurmalısın.
Nor do not saw the air too much with your hand, thus, but use all gently, for in the very torrent, tempest, and as I may say, whirlwind of your passion, you must acquire and beget a temperance that may give it smoothness.
Ama şunu biliyorum ki bu söylediklerim yapılırsa İngilizler bulutlardan sarkıp kasırga gibi esse bile, onları yeneceğiz.
But I know that if these things are done then though the English hang from the clouds and ride on the whirlwind, we shall beat them.
Tanrısını çağırdığında yıldırımlar, hortumlar, şimşekler vardı nefesinde!
His strength was greater than any instrument of war. And when he called upon his God, the thunder and the whirlwind and the lightning were in his blows.
Veta fırtına gibi biri, değil mi?
That Veta certainly is a whirlwind, isn't she?
Adına girdap havuzu diyorlar.
It's called The Whirlwind.
Kasırga vuruşunun hangi yönden geldiğini kim bilebilir
Who knows which way a whirlwind blows
Kasırga aracının hangi yönden vurduğunu kim bilebilir
Who knows which way the whirlwind blows
Ben fırtınalı bir günde doğdum ve kuzeyden geldim babam bir dağ aslanıydı.
I was born of a whirlwind and came out of the north and my father was a mountain lion.
Mısır mahsulü, fırtınaya uğramış bir ekinden daha değerli olmayacak.
Corn crop ain't gonna be worth nothin more than a whirlwind nubbins.
O halde eğer ilişkiniz yıldırım aşkı değilse... Teğmen Manion'u boşanmadan önce tanıyor olmalısınız.
Then unless yours was a whirlwind courtship you must've known Lt. Manion before your divorce.
Şimdi kasırga biçecek.
Now he will reap the whirlwind.
Fırtınaya kapılmış.
He's riding the whirlwind.
Bir saniye sessizlik oldu ve sonra hızla bana vurdu.
One minute was silence and the next minute a whirlwind hit me.
Ve kasırga onları uçurup götürecek anız gibi.
And the whirlwind... shall take them away... as stubble.
100 milyar ruha önce ben ulaştım diye kasırga başlatma.
Oh, don't go forming yourself into a whirlwind... just'cause I got to a hundred billion souls first.
Evim açık alan olacak, gri bulutlar çatım. Kartal gagasıyle gözlerimi oyacak, Yağmur kemiklerimi yıkayıp, rüzgar onları kurutacak.
Flat field will be my house, grey cloud will be my ceiling, the eagle will peck my brown eyes out, the rains will wash my Cossack bones and the whirlwind will dry them!
Başımızda çılgın rüzgârlar estiği zamanlardı.
When we had our whirlwind.
O rüzgârla birlikte ayağını yerden kesmiştim, değil mi?
Swept you clean off your feet in that whirlwind, didn't I?
PawneeIer'in arasnda kasrga gibi esiyordu, ve mzraga sapI bas savas çgIgn atmaya basIad.
He rode among the Pawnees like a whirlwind, and his head, which was stuck on a spear, started to shout the war cry.
" Kazanlarınız diken ateşini daha duymadan...
"... He shall take them away as with a whirlwind...
Kötülerin kasırgada savrulup gittiğini gördü.
He saw that the wicked were carried away... as in a whirlwind.
Beyinsiz Kuş Li Kui'yi hatırlattı.
Li Kui the Black Whirlwind
Siyah akbabalar gelmiş..
The Black Whirlwind is here
Bay Lu, Bırakın Şehir Muhafızları, arama yapsınlar o zaman!
Mr. Lu, The Black Whirlwind is gone
Adım Chai Jin, Küçük hanedandan. İmparator Zhou soyundanım.
I'm Chai Jin, the Small Whirlwind a descendent of Emperor Zhou
Küçük Hanedandan Chai Jin,
Chai Jin the Small Whirlwind
Siyah Şeytan burada..
The Black Whirlwind is here
Rüzgar ektiler ancak şimdi fırtına biçecekler.
They sowed the wind and now they are going to reap the whirlwind.
Kara kasırga!
Black Whirlwind
Kara kasırga
Black Whirlwind
Kendisine Liang Shan'ın kara kasırgası diyor yakaladınız mı?
Calls himself The Black Whirlwind of Liang Shan Has he been caught?
her yer asker kaynıyor hepsi de kara kasırgayı arıyor!
There are soldiers everywhere All looking for Black whirlwind!
Kara kasırga Li Kui burda!
Black Whirlwind Li Kui is here
Kara kasırga?
He's the Black Whirlwind
sen kara kasırga olmalısıın
So you are the Black Whirlwind
Kara kasırga mı o?
This is the Black Whirlwind?
Kara kasırga dışında 2 kişi daha var
There were 2 others besides the Black Whirlwind
Birader Zhang, kara kasırga sizinle kalsın
Brother Zhang, please accompany Black Whirlwind
Birader Zhang, gidelim kara kasırga nerde?
Brother Zhang, let's go What's to be done about Black Whirlwind?
hadi ben kara kasırga kim dövüş istiyor?
Go Black Whirlwind is here Who's looking for a fight?
Devriye 97.
" Whirlwind 297 to Control.
Kontrol kulesini arıyorum.
" Whirlwind 297 to Control.
Meltem'den Kasırga'ya!
This is Zephyr calling Whirlwind :
Kasırga, ben Meltem-3!
Whirlwind, this is Zephyr 3!
Ey siyah, gri ve beyaz kasırganın efendileri... sizi çağırıyorum.
O Lords of the Whirlwind, black, gray and white... I call upon you.
İngilterenin Elizabeth'i... Tanrı'nın bilgisi için dua eden... uçurumun kenarında... göllelerin kasırgasında... zaman rüzgarının içinde bi tüy.
Elizabeth of England... a feather in the wind of time... pray for knowledge of God... from the deep whirlwind of shadows... on the edge of the abyss.