Whirly tradutor Inglês
23 parallel translation
Tek yapman gereken aptal kuşunun içinde göklerin kralı gibi davranmaya devam etmek!
All you have to do is just play sky king in your stupid old whirly bird!
Tam, bir dakika bekle.
OK, just a minute, swirly-whirly.
- The twirly-whirley...
- The twirly-whirly... - Shh, just be...
Sana bir şey soracağım, fırdöndülü.
Let me ask you something, whirly.
O olaydan sonra bile hala kendini bir şey sanıyor.
Too bad that whirly-jig thing didn't suck the sass out of her.
Üçüncü koşudaki Whirly Bird hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think of a Whirly Bird in the third?
Merry talimatları almaya geldi.
Merry's come for her instructions about the curly whirly cuckoo.
Bir dahaki sefere Helikopter pozisyonunu denemeden önce ısınsan fena olmaz.
But you should stretch first next time you try the Whirly Bird.
Fırtına orman pantolonları!
Swirly-whirly jungle pants!
Fırtına orman pantolonları!
Swirly-whirly jungle pants.
Polis üniformalı bir ordunun olumsuz tarafı,... göz dağı verme, ölümcül güç ve helikopter kullanma gibi sadece suça eğilim göstermeyi artırır.
The negativity of activity of a police uniformed army using intimidation, deadly force, and whirly-copters only gives the criminally inclined the permission to do what it is they do.
- Ben helikopter görüyorum.
I see a whirly-bird.
Whirly, iyimisin?
Whirly, are you all right?
Hayır, Küçük bir fırtınadaki büyük kıvrımlı dalga çalışması gibiydi.
No, big curly whirly impresario affair.
Şu dönen şeylerin.
You know, the whirly thing.
Batman, sanırk Fırıldak'ı tamir ettim.
Hey, batman, I think I fixed the whirly-bat.
Evet, hiçbir şey kanı eski bir oklava ve eski yağ çemberi gibi ısıtmaz.
Yeah, nothing warms the blood like an old whirly-bout with the old butter-gyre,
- Ya şu yanarlı dönerli şey?
Tilty-whirly-thingy? - Clint :
Peki, Spencer... 9. sınıfı tekrardan yaşıyor gibiyiz,... ve biz de Whirly Girlie gezisindeyiz.
Okay, Spencer... It's like it's 9th grade all over again, and we are here on "The Whirly Girlie Ride."
Laboratuarda ölü bir sıçrayan,... eşek arısı, bir tür böcek...
We've had dead skitters in the lab, hornets, whirly-bugs...
Ne tür böcek?
Whirly-bugs?
Artık ekranın ortasında dönen o şey olmayacak mı yani?
So no more of that spinny, whirly thing?
Evet, aslında çok ufak bir dönen şey olacak.
Yeah, no, there should be... There should be very little spinny, whirly thing.