Wickie tradutor Inglês
110 parallel translation
Aşık, sanırım kesme şekerin hasta oluyor.
Lover, I think that sugar lump's going to be sickie-wickie.
Wickie Halvar
Wickie And The Muscle Men
Wickie!
Wickie!
- Onu dinleme, Wickie!
- Don't listen to him, Wickie!
- Bizim Wickie akılı bir çocuk!
- Our Wickie is a clever boy!
- Wickie!
- Wickie!
- Bu bizim Wickie'mize olmazdı o neticede senden daha akıllı!
- That wouldn't have happened to our Wickie, who is much slyer than you!
Wickie, nasıl gidiyor?
How's it goin', Wickie?
Hadi, Wickie, göster onlara gününü!
Go, Wickie! show them!
- Baksana, Wickie,
- Hey, Wickie,
Wickie, Wickie, Wickie... Oh.
Wickie, Wickie, Wickie...
Wickie.
Wickie.
Wickie, Wickie...
Wickie, Wickie...
Söz verdiğin gibi ona Kaskını ver!
OK, give Wickie his helmet. You promised him!
Ne oldu, Wickie seni yalnız mı bıraktı?
Ha, Wickie's stood you up?
- Teşekkürler, Wickie.
- Thanks, Wickie.
Daha hızlı, Wickie!
Faster, Wickie
- Wickie, uçuyorsun!
- Hey, you're flying!
Ne oldu, Wickie?
What's wrong, Wickie?
Wickie şansız bir şekilde uçurtmasıyla ağaca takılmıştı.
Wickie had stupidly gotten himself caught in a tree with his kite.
Wickie?
Wickie?
Sis ok tehlikeli, Wickie!
The fog is too dangerous, Wickie.
Wickie, neredesin?
Wickie, where are you?
Wickie!
- You have to get away from the ship, Chief, or it will take you with it! Wickie!
Yoksa seni de dibe doğru çekecek! - Ama Wickie buralarda bir yerde!
- But Wickie is here someplace!
( Ulme ) Küçük Wickie lütfen köprüyü babasının yanına gitsin!
Little Wickie will kindly report to his father on the foredeck.
Wickie, oğlum.
Wickie, my boy.
Wickie.
Wickie!
Wickie'nin o hayalet gemisine binmesine müsaade etmemeliydim!
I shouldn't have let Wickie go on the demon ship!
Gerçekten bu Wickie!
It's really him!
- Eğer Wickie burada olsaydı,
- If Wickie were here he'd have an idea.
Çoktan bir ley düşünmüştü. - Senin Wickie'n maalesef şuan burada değil.
- But your stupid Wickie isn't here.
Wickie'nin planını Urobe ve Lee Fu'nun haricinde kimsenin anlamamasına rağmen plan işlemeye başlamıştı.
Although except for Urobe and Lee Fu nobody understood Wickie's idea, his plan was set in motion.
Wickie yeterince zamanı vardı, Vikinglilere planını anlatmak için.
Wickie thus had enough time to explain his plan to the Vikings.
- O zaman Wickie de yakınlardadır!
- Then Wickie is nearby!
Buradan çıkmalısınız, Wickie!
You've got to get out of here, Wickie!
- Sadece Wickie ve Ylvi!
- Only Wickie and Ylvi!
Wickie ne dedi?
What did Wickie say?
Bilmiyorum, bu iyi bir fikir miydi, Wickie!
I don't know if that was such a good idea, Wickie!
Sven'i nasıl hallettiğimi gördün mü, Wickie?
Wickie, did you see how I flattened Sven?
Sağ ol, Wickie!
Thanks, Wickie.
Ayrıca Wickie de tekrar evde olmaktan çok mutluydu.
Wickie was also happy to be home.
Wickie, gerçek bir Viking olduğunu kanıtlamak için bir şans bu senin için!
Wickie, this is your chance to prove that you're a real viking!
Ben Wickie'yim.
I'm Wickie.
Wickie, sana daha kaç kere söylemem gerek? Bir Viking anlaşma yapmaz, Harekete geçer!
A Viking does not negotiate, he acts!
Wickie...
Wickie...
- Bir kız Wickie'nin kıçını tekmeledi!
- A girl kicked Wickie's ass!
Wickie'dir!
Wickie.
"Wickie" dediğini duydum sanki.
I just heard him say "Wickie".
Wickie, bekle!
Wickie, wait!
Wickie nerede?
Where's Wickie gone to?